Kürt halkı bundan 30 yıl önce Halepçe’nin yasıyla girmişti Newroz’a, bugün ise işgal altındaki Efrin’le… Faşist Türk devletini Efrin’e yönelik saldırıya götüren nedenlerden biri de Kürt ulusal mücadelesini ve Rojava’nın kazanımlarıydı. “Çatışmasızlık ve Çözüm Süreci”nin bitirilmesi, Kürt kentleri ve köylerinin bombalanması, YPS güçleriyle birlikte sivillerin bodrumlarda katledilmesi gibi saldırılar da aynı nedenle ilişkilidir.

Faşist Türk hakim sınıfları derinleşen yönetememe krizlerine bağlı olarak OHAL’e bir kurtarıcı gibi sarılmıştır. Fetullah Gülencilere yönelik başlayan ve hemen Kürt Ulusal Hareketi, komünist, devrimci ve demokrat güçleri içine alan saldırı dalgası, hız kesmeden devam ediyor. Silahsız, legal alanda siyaset yapan binlerce insan gözaltına alınmış, içlerinde milletvekilleri ve belediye eşbaşkanları, parti yöneticileri gibi seçilmişlerin de olduğu 3500’e yakın insan tutuklanmış, kayyım atanarak belediyeler el değiştirilmiştir.

Bu dönemde söz, ifade ve örgütlenme hakkı olabildiğince daraltılmış, sosyal medya paylaşımları nedeniyle yüzlerce insan hakkında soruşturmalar açılmış, tutuklamalara gidilmiştir. OHAL’le birlikte grev yasakları ve ertelemeler çok daha yaygınlaşarak sömürü büyümüştür. Çok sayıda gazeteci ve yazar tutuklanmış, meslek örgütü yöneticileri gözaltına alınarak kurumlarına kapatılma tehditleri savrulmuştur.

Bunlar ve daha sayamadığımız nice saldırı komünist, devrimci, yurtsever güçlerin örgütlülüklerini dağıtmak, ezmek, kitleleri örgütsüzleştirmek ve boyun eğdirmek içindir. Kitleler ve onların örgütlü güçleri meydanı faşizmin OHAL’le tahkim edilmiş biçimine terk etmemiş, direnme ve karşı koyma tavrını sürdürmüştür.

Faşizm, bütün ezilenlerin can düşmanıdır. Başta işçiler olmak üzere, ezilen sınıf ve tabakalar, Kürt ulusu ve azınlıklar, ezilen inanç grubundan Aleviler, kadınlar, cinsel azınlıklar faşizme teslim olmaz, ona boyun eğmez. Faşizm kitlelerdeki direnme ve yılmama tavrıyla komünist, devrimci ve yurtsever güçlerin kesintisiz mücadele anlayış ve pratikleri karşısında etki gücünü kaybetmeye başlamışken, Efrin saldırısına geçilmiş “vatan-millet” hamaseti ve din ile bulaşık en bayağı milliyetçi kitleler kazanılmaya çalışılmıştır.

Efrin’e dönük saldırı ikinci ayını doldurmuş ve Efrin şehir merkezi işgal edilmiş durumdadır. Cüret, eylem ve zafer olan Newroz, her türlü koşullarda kitlelerin tarihsel hareketinin sonucu olarak özel bir anlam kazanır.  31 insanın katledilmesiyle sonuçlanan 1991 ya da panzer ve kurşunlar altında 94 Kürdün katledilmesiyle sonuçlanan 1992 Newroz’u gibi. Bu Newrozlar KUH’la Kürt halkının bütünleşmişliğini ve Kürt halkının bir daha ayrılmamak üzere meydanlara inişini anlatıyordu.

2018 Newrozu işgal altındaki Efrin ve onun kahraman halkıyla, kahraman gerilla güçlerini anlatacaktır.

Gelişmelerin seyrini belirleyecek olan önemli etkenlerden biri TC’nin Efrin’den bir yasla mı yoksa bayramla mı çıkacağıdır. Gelişmelerin barındırdığı bu iki yön Efrin direnişine tarihi bir anlam katmış ve önem kazandırmıştır.

Kürt Ulusal Hareketi’nin ve Efrin halkının kararlı ve direngen tutumu, dönemsel geri çekilmeler yaşasa da Efrin direnişi zaferler çıkarmaya muktedirdir. Bu herhangi bir zafer değil, bölge gericiliğinin mızrak uçlarından birinin kırılması olur.

Bu tarihi direnişte Kürt, Arap, Türkmenler’den oluşan Efrin ve bölge halkının yanında olalım, Newroz bilincini ve ruhunu kuşanmış olarak direnişi her yana taşıyalım, yayalım.

Newroz Pîroz Be!

Bijî Berxwedana Efrîn’e!

Efrin Faşizme Mezar Olacak!

Kahrolsun Emperyalizm, Feodalizm ve Her Türden Gericilik!

TKP/ML-MK

(TÜRKİYE KOMÜNİST PARTİSİ/MARKSİST-LENİNİST-MERKEZ KOMİTESİ)

Mart 2018