ABD emperyalizmi ve Batılı emperyalist güçlerin Ortadoğu’daki ileri karakolu Siyonist İsrail devleti ve bugün başındaki Netanyahu faşist hükümeti, Ortadoğu’da barbar saldırılarla katliamlara yenilerini ekliyor.
Filistin, Gazze, Lübnan, Yemen, Suriye’de askeri saldırganlıkla on binlerce insanı katleden, yerinden yurdundan eden İsrail devleti, 13 Haziran Cuma günü İran’a yönelik hava saldırıları başlatarak İran askeri yetkililerini ve tesislerini vurdu.
İsrail, saldırılarına gerekçe olarak İran’ın nükleer programını hedef aldığını söyledi. İsrail’in saldırganlığı ardından ABD Başkanı Donald Trump, İran nükleer anlaşmayı kabul etmezse sonraki saldırıların “daha acımasız” olacağını söyleyerek saldırganlığa destek çıktı. Batılı emperyalist güçler de “kem küm” etseler de esasta İsrail saldırganlığının yanında saf tuttuklarını beyan ettiler.
İsrail tarafından yapılan saldırıya karşı İran, karşılık vererek İsrail kentlerine füzeler fırlattı. İran’a yönelik emperyalist icazetli saldırıların kontrollü bir şekilde İran’ı güçten düşürme ve zayıflatarak isteklerini yerine getirme planı mı, yoksa İran rejiminin çökertilerek Batı emperyalistlerine daha uyumlu bir yönetimin iş başına getirilmesi mi olduğu süreç içinde ortaya çıkacaktır. Birleşmiş Milletler’de İran temsilcisi, Batı emperyalistleriyle uzlaşmaya yeşil ışık yakmıştır. Bu anlamda İran’ı anti-emperyalist bir devlet olarak sunmak ve göstermek yanlıştır. İran, Rusya ve Çin emperyalistleriyle ittifak yapma politikasıyla kendi çıkarlarını bölgede etkin kılmaya çalışan gerici bir güçtür. Anti-ABD ve anti-İsrailci olması onun “anti-emperyalist” olmasını beraberinde getirmez.
İran gerici rejimine yönelik Siyonist İsrail saldırısında devrimci, demokrat ve ilerici güçlerin tutumu net olmalıdır.
Öncelikle emperyalizm destekli Siyonist İsrail devletinin saldırgan, katil ve yayılma amaçlı politikalarına karşı çıkılmalı ve savaş kışkırtıcılığı ile bölgeyi kan gölüne çeviren barbarlık teşhir edilmelidir. İsrail pervasızlığını başta ABD ve Batılı emperyalistlerin desteğinden almaktadır.
İran gerici molla rejimi, her türlü adalet ve demokrasiden uzak, zalim bir devlettir.
İran egemen sınıfları içeride Kürt ulusuna, kadınlara ve özgürlük mücadelesi yürüten muhalif kesimlere karşı idam, recm gibi her türlü zulmü uygulamakta olan gerici barbar bir sistemdir.
İki gerici-faşist devlet arasında süren savaşta ezilen emekçilerin tarafı; İran ve İsrail halklarının kendi faşist-gerici egemen sınıflarına karşı mücadeleyi yükseltmesi, saldırganlığın ve savaşların bitmesi ve halklar arası gerçek, kalıcı barışın sağlanmasının sömürü ve zulüm düzenlerinin son bulmasıyla ve demokratik halk iktidarları ve sosyalizmle mümkün olacağı bilinciyle hareket etmeleri ve kendi ülkelerinde ulusal egemenlerine karşı özgürlük ve devrim için mücadele çağrısı olmalı, halkın mücadelesi desteklenmelidir.
Avrupa Göçmen Emekçiler Birliği (AGEB) olarak; haksız, gerici savaşlara ve katliamlara karşı çıkma ve ezilen yığınların baskı ve sömürüden kurtuluş mücadelesini destekleme bilinciyle enternasyonal dayanışma içinde olmayı sürdüreceğiz!
Kahrolsun savaş kışkırtıcılığı!
Kahrolsun Siyonist İsrail devletinin saldırganlığı!
Kahrolsun Emperyalist Barbarlık!
Yaşasın halkların özgürlük ve devrim mücadelesi!
Yaşasın proletarya enternasyonalizmi!
Avrupa Göçmen Emekçiler Birliği
16 Haziran 2025
YAZIYI PDF OLARAK İNDİRME LİNK: AGEB İSRAİL SALDIRISI