19 Haziran 2025 - Perşembe
  • HAKKIMIZDA
  • AGEB Açıklamaları
  • AGEB Programı
  • Türkçe
    • العربية
    • 简体中文
    • Nederlands
    • English
    • Français
    • Deutsch
    • Italiano
    • كوردی‎
    • Português
    • Русский
    • Español
    • Türkçe
Avrupa Haber
  • Anasayfa
  • AGEB
    • AGEB açıklamaları
    • AGEB Duyuruları
    • Mor Kızıl Kolektif
    • PG/MLM
  • Avrupa Haberleri
  • Türkiye Haberleri
  • Dünya Haberleri
  • Seçtiklerimiz
  • İletişim
No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • AGEB
    • AGEB açıklamaları
    • AGEB Duyuruları
    • Mor Kızıl Kolektif
    • PG/MLM
  • Avrupa Haberleri
  • Türkiye Haberleri
  • Dünya Haberleri
  • Seçtiklerimiz
  • İletişim
No Result
View All Result
Avrupa Haber
No Result
View All Result

ROJAVA FAŞİZMİN BOĞAZINA TAKILAN BÜYÜK LOKMA!-Marco Karakaya

4 Mart 2017
in Genel, Haberler, Seçtiklerimiz
0
SHARES
Facebook`da PaylaşTwitter`da PaylaşWhatsapp`da Paylaş

ROJAVA FAŞİZMİN BOĞAZINA TAKILAN BÜYÜK LOKMA!

Ortadoğu’da savaş politik dengeleri etkilediği gibi, emperyalistlerin ve egemen gerici güçlerin hesaplarını da bozan bir sonuç doğurmaya devam ediyor. Özellikle Türk hakim sınıflarının aktif ve saldırgan askeri politikası sürece yeni boyut katmaktadır. Sorunu vekalet savaşından her an doğrudan devletler arası savaşa dönüştürme olasılığını yükseltmektedir. Ancak işin bu noktaya taşınması için çelişkilerin henüz yeterince olgunlaşmadığını da tespit etmek mümkün. Zira Türk egemenlerinin defalarca uçaklar tarafından (Rus ve Suriye) bombalanmasına rağmen bunu yok sayması gerginliğin devletler boyutuna sıçraması için çelişkinin olgunlaşmadığını göstermektedir.

Ancak Türk hakim sınıfları Suriye politikasında odak noktasını Rojava’ya dikmiş durumda. Düne kadar bir bütün Suriye’deki sürecin şekillenmesinde kendisini en etkili aktör olarak konumlandıran ve buna uygun politika geliştiren Faşist diktatörlük şimdi Rojava üzerinden süreci örgütlemektedir. Aslında bu durum Türk hakim sınıflarının yönelim ve politikasının iflası anlamına gelmektedir. Ki Rojava meselesinde de “perşembenin gelişi için çarşambaya bakmak” yeterlidir. Rojava’da Kürtlerin kazanımına yönelik yok etmeyi ama olmuyorsa engellemeyi hesaplayan bir yönelim içindedir.

Bu eksende 2016 Ağustos’undan bugüne Suriye’ye yönelik askeri işgal gerçekleştirmektedir. Özellikle Sünni Arap bölgelerinde, İŞİD’in etkin olduğu alanlarda askeri operasyonlarını başlatarak kendisine Meşruluk yaratmaya çalışmıştır. Ki Emperyalist güçlerin onu sınırladığı konsepte budur zaten. Ötesi onun için şimdilik “kapı-duvardır”. Cerablusla başlayan ve El-Bab’a uzanan bir saldırı süreci yaşanmıştır. Ancak beklediği sürelerde istediği sonuçları elde edememiştir. Hem askeri yolla hem de “masa başında” İŞİD’i bu alanlardan çıkarması uzun sürmüştür. Zira İŞİD için kıyafet değiştirip bir süre beklemek sorun değildir. Şubat ayı itibariyle El-Bab’a girebilmiştir Türk egemen sınıfları. Ancak bu süre zarfında Suriye rejimi ve YPG önderliğindeki Demokratik Suriye Güçleri ciddi ilerlemeler kaydetmiştir. TC, Suriye’ye askerini sokmak için Rusya önderliğinde Esat Rejimine Halep’i hediye etmiştir. Ancak bununla sınırlı kalmamış Esat rejimi güneyden El-Bab ve Minbiçe kadar dayanmıştır. Demokratik Suriye Güçleri (SDG) ise Minbiç kazanımını tahkim etmiş ve Rakka operasyonunda ciddi ilerleme kaydetmiştir.

Ancak Türk hakim sınıfları El-Bab’ı ele geçirdikten sonra hem Irak hem de Rojava üzerinden Kürtlere yönelik yeni planlarını devreye sokmakta gecikmemiştir. El-Bab’tan sonra Tayyip Erdoğan’ın kah sıranın Rakka’da kah Menbiç’te olduğu yönlü açıklamaları kendi planını belirleyemeyecek kadar aciz olduğunu göstermektedir. Ancak aynı zamanda Kürt kazanımlarına saldırma heves ve isteğini de ifade etmektedir. Beyanlardaki git geller nihayet Rojava’da Menbiç’e yönelik saldırıların yoğunlaşmasını getirmiştir. SDG mevzilerini taciz edecek şekilde toplarıyla saldırmış, Azez bölgesinde aynı şekilde saldırılar gerçekleştirmiştir. Bu noktada bu hatta askeri üsler kurmuş, sevkiyat gerçekleştirerek hazırlıklarını derinleştirmiştir. Bu dar alan da işler oldukça karışıktır. Zira Menbiç’e Esat rejimi de ulaşmıştır. Türk devletinin saldırılarından hemen sonra SDG ve Esat arasında bir anlaşma yapılarak El-Bab ile sınır olan köyler Esat rejimine devredilmiştir. TSK destekli ÖSO güçlerinin SDG kazanımlarına yönelik saldırılarında ABD emperyalizminin ve Rus emperyalizminin icazeti olduğu kesindir. Zira ABD’ye rağmen TC’nin Kürt mevzilerine saldırması mümkün değildir. ABD hala Kürtleri daha fazla terbiye edecek ve kendi yönelimine daha güçlü bağlayacak hesaplar yapmaktadır. Bunun içinde TC’nin saldırılarına bir noktaya kadar izin vermektedir. Rusya açısından ise TC’nin varlığı daha işlevlidir. Menbiç’te yapılan anlaşma gibi kendisini garantör konumuna sokan bir konumlanış almaktadır. Türk hakim sınıfları bu dengeler içinde emperyalist güçlere ve Esat rejimine her türlü tavizi vererek “birazda olsa” ya da geciktire bilse dahi Kürtleri engelleme planları yapmaktadır. Türk devletinin tüm korkusu, kaygısı ve hesapları Kürtlerin kazanımlarına odaklanmıştır. Bu anlamda bütünlüklü Ortadoğu politikasında konsantrasyon kaybı yaşadığı ve tek yanlı bir şekilde planlamalar yaptığı görülmektedir. Bu ise onun yaşadığı korkuların başına gelebileceğin daha büyüğünü mayalamaktadır.

Kürt Düşmanlığı Faşizmin Ortadoğu Politikasını Tümüyle Berhava Ederken

Kürt düşmanlığı daha doğrusu Kürt Ulusal Özgürlük mücadelesine yönelik endişe ve kaygısı Irak Kürdistanındaki gelişmelerle de depreşmektedir. Şengal’de elde edilen kazanımlara da gözünü dikmiştir. Bu noktada Barzani ile kaygıları ortaklaşmaktadır. Musul’da ki gelişmelere paralel olarak Barzani gözünü Şengale dikmiş, esas tehlikenin azalmasına paralel olarak PKK’ye ve onun etkisine odaklanmaya başlamıştır. Barzaninin Türkiye ziyareti sonrası Peşmergelerin Şengal’de Kürt Özgürlük güçlerine saldırması tesadüf değildir. Kuşkusuz bu bir burukaji (kardeş kavgası) değildir. Ancak Kürt Hareketinin reflekslerini test etmeye, Kürtlerin vereceği tepkiyi almaya yönelik ufak çaplı bir girişimdir. Bunun Türk hakim sınıfları ile birlikte kotarılan bir taktik politikanın parçası olduğundan ise şüphe yoktur. Ancak Barzani’nin var olan siyasal iklimde ve koşullarda, Kürtler için ortaya çıkan tarihsel fırsatta TC’nin istek ve talebi doğrultusunda PKK ile savaşa tutuşması uzak ihtimaldir. Buna gücü yetmeyeceği gibi verili dengeler buna imkanda sunmamaktadır.

Son gelişmeler bağlamında TC’nin Menbiç’e yönelik bir operasyon yapması zor ihtimaldir. Ancak 9 Marta Putin ile Tayyip Erdoğan’ın yapacağı görüşme faşist diktatörlüğün hareket planını etkileyecektir. Halep’ten sonra hangi tavizlerin verileceğine bağlı olarak Rusların Menbiç’de TC’ye izin verme olasılığı vardır. Ancak bununla bitmemektedir. TC bir yandan da ABD’den izin almak zorundadır. Fakat tüm bunlar gerçekleşse bile onu daha tehlikeli bir şey beklemektedir. Rojava’da, Kürt güçleri ve SDG ile şimdiye kadar askeri işgali boyunca gerçekleştirmediği hakiki bir savaşa tutuşmak zorundadır. İşte TC açısından hesaba katılmayan burada gösterilecek direnişin kendisi açısından yaratacağı sıkıntıdır. Zira emperyalistler “hava desteği” olmaksızın Türk devleti ile Kürtlerin çatışmasına olanak sağlaya bilir. Böylece dayanacağı güçleri test etme ve her ikisini de zayıflatarak bir “kurtarıcı” ya da “aracı” rolüne soyuna bilir.

TC için bir başka rüya ise Rakkadır. Bu  operasyon ise şimdilik hayal gibi görünmektedir. Bu noktada kat edilen mesafe ve TC’nin SDG şartı onu ciddi düzeyde devre dışı bırakmaktadır. Türk devleti şimdi yine bir kez daha Rojava ve Irak Kürdistanında hem saha da hem de masada elinden geleni arkasına koymayarak, tüm güçleri son raddesine kadar zorlayarak Kürt Ulusal Özgürlük mücadelesini ve kazanımlarını zorlamaktadır. Ancak elinden gelen pek bir şeyde olmayacağa benziyor. Nihayetinde Ağustos’tan bugüne başlattığı operasyonda yüzlerce ölü ve yaralısı, onlarca savaş aracının imhası ve SDG güçlerinin eline geçen zırhlı araçları ve tankları olmuştur. Verdiği tavizlerle elinde kala kala Rojava’nın bir süreliğine de olsa Kuzey hattından birleştirilmemesi olmuştur. Ancak bunun sürdürülebilirliği pek mümkün görünmektedir. Unutulmaması gerekir ki TC şu aşamada açık bir dille ifade edilmese de Rusya, İran ve Suriye rejimi ile stratejik bir düşmanlık hattındadır. Ve son tahlilde bu güçler tarafından işgalci görülmektedir. Türk devleti açısından devletler arası savaşa göze alacak bir işgal planı şimdilik ufukta görülmemektedir. Bu durum onun vadeli planlar yerine kısa vadeli hesaplara mahkum kılmaktadır. Bu kısa vadeli hesap ise Kürtlere odaklıdır.

Var olan saldırıların bir ayağı da Kürt Ulusal Özgürlük mücadelesinin zayıflatılmasını içermektedir. Türk hakim sınıfları hala “barış ve uzlaşma” seçeneğini tümüyle devre dışı bırakmış değildir. Ancak Kürtlerin her cepheden zayıflatılması, kuşatılarak güçten düşürülmesi için var gücüyle çalışmaktadır. Mümkünse yok etme politikası vardır. Fakat bunun olmasının verili dengelerde ve ilişkilerde imkansızlığını bildiği için zayıf düşmüş bir Kürt Ulusal hareketinin karşısına alma isteği söz konusudur. Fakat bugüne kadar özellikle Rojava ayağında bunun pek yolunda gitmediğini belirtmek gerekir. İçerde baskı, yok etme, zindan politikasıyla belli sonuçlar üretmiştir. Ancak bununda geçici olacağı, var olan sessizliğin Kürtler açısından uzun süremeyeceği açıktır. Sokakları, meydanları susturmanın acımasız katliamlar yapmanın, milletvekillerinin ve tüm muhalif kesimlerin zindana atılmasının özellikle Kürt meselesinde ciddi sonuçlar elde etmesi kısa vadede mümkün değildir. Ancak Rojava’daki kazanımlarla ve ilerlemeyle T.Kürdistanındaki son bir yıllık mücadele düzeyinin eş güdümlü gitmediği açıktır. Türk hakim sınıflarının bu eksende daha cüretli planlar, hamaset dolu mide bulandırıcı şovenizmle saldırılarına güç kattığı açıktır. Fakat bu planların diz çöktürme noktasına taşınması imkansıza yakındır. Özellikle Ortadoğu’daki gelişmeler ve evdeki hesabın çarşıya uymayan durumu hakim sınıfları zorlamakta, ciddi siyasal krizlere sürüklemektedir. Bu siyasal krizin ise durulması bir yana daha da derinleşeceğini söylemek mümkündür. Bu noktada sıkışmışlığın ve açmazların boyutuna göre Kürt politikasına yeni biçim verme arayışı da kendisini gösterecektir. Özellikle Kürt Ulusal Özgürlük hareketinin hala barış ve uzlaşma da “kararlı” duruşu faşist diktatörlüğün elini rahatlatan bir faktör olduğunu da belirtmekte fayda var.

Marco Karakaya

03.03.2017

Tags: marco karakayaROJAVA FAŞİZMİN BOĞAZINA TAKILAN BÜYÜK LOKMA!
ShareTweetSend
Previous Post

İsyanın Tüm Renkleriyle 8 MART’TA Sokakları Zapt Edelim! ERKEK EGEMEN SİSTEMDEN HESAP SORALIM!

Next Post

Özgürleşeceğiz-Özgürleştireceğiz sloganıyla Kadınlar tüm renkleriyle Innsbruck sokaklarındaydı !

Next Post

Özgürleşeceğiz-Özgürleştireceğiz sloganıyla Kadınlar tüm renkleriyle Innsbruck sokaklarındaydı !

  • AGEB: Yunanistan Gündemi – Ekim 2024
  • İsviçre’de Gençliğin Durumu?
  • AGEB: Almanya Gündemi Şubat 2024
  • AGEB Siyasi Perspektif Yazısı – Şubat 2024

AGEB PROGRAMI

AGEB PROGRAMI

PROGRAMI OKUMAK VE İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN

DUYURULAR

AGEB Duyuruları

BASAVARAJ VE 27 HALK SAVAŞÇISI ÖLÜMSÜZDÜR!

HİNDİSTAN KOMÜNİST PARTİSİ (MAOİST) GENEL SEKRETERİ BASAVARAJ VE 27 HALK SAVAŞÇISI ÖLÜMSÜZDÜR! Hint gerici-faşist devleti Hindistan’da HKP(Maoist) öncülüğünde sürdürülen devrimci ...

29 Mayıs 2025
Duyurular

“İSTANBUL TKIS BLİNDS PERDE” İŞÇİLERİYLE DAYANIŞMAYI BÜYÜTELİM!

Hollanda merkezli HUNTER DOUGLOS firması 30 Ekim 2024 tarihinden bu yana İstanbul’da bulunan TKIS BLİNDS Perde işçilerinin, başta sendikal hak ...

1 Mart 2025
Duyurular

İSVİÇRE’DE AGEB PANELİNE ÇAĞRI

AGEB Basel'de 16 Mart 2025 tarihinde "Emperyalist Savaşlar, Hapishaneler, Göç ve Şovenizm" konulu Panel gerçekleştirecek. Emperyalist Kapitalizmin dünyada barbarlığını artan boyutta sürdürdüğü, ...

1 Mart 2025
AGEB

AGEB 3. KOLEKTİF TATİL KAMPI’NDA BULUŞALIM!

Avrupa Göçmen Emekçiler Birliği (AGEB) olarak bu yıl 3. Kolektif Tatil Kampımızı 21 Temmuz- 06 Ağustos 2025 tarihleri arasında Yunanistan/Nafplio ...

23 Ocak 2025
AGEB Duyuruları

AGEB ve ADHK Panelleri

Emperyalist savaş kıskacında; Ortadoğu’da gelişmeler ve Türk Devletinin çıkmazı! Emperyalist-kapitalistlerin dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçilere yönelik artan saldırıları ...

4 Aralık 2024
Duyurular

1 Mayıs’ta Alanlara!

1 MAYIS’TA HAKLARIMIZI SAVUNALIM, EMPERYALİST YAĞMAYA KARŞI DURALIM! Uluslararası işçi sınıfının ve emekçilerin birlik, dayanışma ve mücadele günü olan 1 ...

25 Nisan 2024
AGEB Duyuruları

İTİF 28. Kongresine davet

AGEB bileşeni olan İsviçre Türkiyeli İşçiler Federasyonu (İTİF), 28. Kongresini “Derinleş̧en çeliş̧kilere, yoğunlaşan baskı ve saldırılara karşı örgü̈tlenelim, mü̈cadele edelim!” ...

29 Mart 2024
AGEB Duyuruları

AGEB 2. Kolektif Tatil Kampında Buluşalım!

Avrupa Göçmen Emekçiler Birliği (AGEB) olarak bu yıl düzenleyeceğimiz 2. Kolektif Tatil Kampımızı 20 Temmuz- 06 Auğustos 2024 tarihleri arasında, ...

15 Mart 2024
Duyurular

AGEB 5. Yıl Etkinliği

Avrupa Göçmen Emekçiler Birliği ( AGEB ) kuruluşunun 5. yılı nedeniyle 2 Mart Cumartesi günü İsviçre’nin Zürih kentinde kitleye açık ...

14 Şubat 2024
AGEB

Politik Mültecilere Yönelik Artan Saldırılara Son!

Avusturya’da politik mülteciliğe başvuran Özgür Doğan’a altı yıl sonra red ve iade kararı verildi 2014-2017 yılları arasında Rojava’da IŞID barbarlığına ...

13 Eylül 2023

Avrupa Haber Sosyal Medya

AGEB Sosyal Medya

LİNKLER

  • Yeni Demokrasi
  • Partizan
  • Partizan Medya
  • Partizan Arşiv
  • PŞTA
  • İşçi Köylü Kurtuluşu
  • İbrahim Kaypakkaya
  • Yeni Demokrat Gençlik
  • Yeni Demokrat Kadın
  • Umut Yayımcılık
  • Red Herald
  • Dem Volke Dienen
  • ETHA
  • Fırat Haber Ajansı
  • Gazete Patika
  • Avrupa Demokrat
  • Avrupa Postası
  • Kızıl Bayrak
  • İHD
  • Avrupa Sürgünleri

HAKKIMIZDA

avrupahaber11.org web sayfası AGEB – Avrupa Göçmen Emekçiler Birliği Resmi sitesidir.

 

ARŞİV

SON EKLENENLER

Emperyalizm destekli Siyonist İsrail’in saldırısına ve savaş kışkırtıcılığına karşı çıkalım!

17 Haziran 2025

Hollanda’da Filistinle kitlesel dayanışma gösterisi!

16 Haziran 2025

Almanya AGEB: Devrimci Avukat Roland Meister’e yönelik polis saldırısını kınıyoruz!

15 Haziran 2025

FACEBOOK’TA TAKİP EDİN

  • Anasayfa
  • AGEB
  • Avrupa Haberleri
  • Türkiye Haberleri
  • Dünya Haberleri
  • Seçtiklerimiz
  • İletişim

© 2024 Avrupa Haber Merkezi

No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • AGEB
    • AGEB açıklamaları
    • AGEB Duyuruları
    • Mor Kızıl Kolektif
    • PG/MLM
  • Avrupa Haberleri
  • Türkiye Haberleri
  • Avrupa Gündemi
  • Dünya haberleri
  • Seçtiklerimiz
  • İletişim

© 2024 Avrupa Haber Merkezi