19 Haziran 2025 - Perşembe
  • HAKKIMIZDA
  • AGEB Açıklamaları
  • AGEB Programı
  • Türkçe
    • العربية
    • 简体中文
    • Nederlands
    • English
    • Français
    • Deutsch
    • Italiano
    • كوردی‎
    • Português
    • Русский
    • Español
    • Türkçe
Avrupa Haber
  • Anasayfa
  • AGEB
    • AGEB açıklamaları
    • AGEB Duyuruları
    • Mor Kızıl Kolektif
    • PG/MLM
  • Avrupa Haberleri
  • Türkiye Haberleri
  • Dünya Haberleri
  • Seçtiklerimiz
  • İletişim
No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • AGEB
    • AGEB açıklamaları
    • AGEB Duyuruları
    • Mor Kızıl Kolektif
    • PG/MLM
  • Avrupa Haberleri
  • Türkiye Haberleri
  • Dünya Haberleri
  • Seçtiklerimiz
  • İletişim
No Result
View All Result
Avrupa Haber
No Result
View All Result

“Mültecileri pazarlık konusu yapmak ahlak dışıdır”-Hakan Ataman

6 Şubat 2016
in Genel, Haberler, Seçtiklerimiz
0
SHARES
Facebook`da PaylaşTwitter`da PaylaşWhatsapp`da Paylaş

hakan_atama_multeci_roportaji2İstanbul: Hemen her gün onlarca mültecinin Ege Denizi’nde boğularak yaşamlarını yitirdiklerine dair haber düşüyor televizyon kanallarına, haber sitelerine… Mülteci katliamlarında özellikle AB ülkeleriyle TC-Yunanistan-Bulgaristan üçlüsünün yaptıkları, içeriğini tam olarak bilemesek de, mültecilerin hayatları üzerinden pazarlık ve şantaj dolu anlaşmaların ardından artış yaşandığı görülüyor. Ancak özellikle Türkiye’de mültecilerin karşılaştıkları tek sorun bu değil. Bu konuda Helsinki Yurttaşlar Derneği Mülteci Projeleri Koordinatörü Hakan Ataman ile Özgür Gelecek gazetesinin gerçekleştirdiği söyleşiyi sizlerle paylaşıyoruz.

– Türkiye çok sayıda mülteciye ev sahipliği yapmasına rağmen, son yıllara kadar çok mülteci kavramını kullanan ve buna göre politika üreten bir ülke olmadı. Bunun nedeni ve bugüne yansımaları ne oldu?

– Cumhuriyet’in kuruluşunda buna etki eden iki neden var. Bunlardan bir tanesi “Türkleştirme politikaları” kapsamında kabul edilen İskan Kanunu ve aynı zamanda sınırların kontrolüyle ilgili yapılmış olan bir takım kanunlar… Bunların bir etkisi olduğu gibi ağırlıklı olarak TC, 1951’de Mültecilere Hukuki Statüsüne Dair Cenevre Sözleşmelerini coğrafi çekince koyarak onayladı.

1951 Sözleşmesi sadece Avrupa’da meydana gelen olaylar nedeniyle yapılmış bir sözleşmeydi. Bu sözleşme onun 1967’de protokol ile kaldırılıp dünyanın herhangi bir yerinde meydana gelen olaylar olarak kabul edildi. Fakat Türkiye çekincesini ’67 protokolüne de koydu. Yani Türkiye sadece Avrupa Konseyi’ne üye devletlerden gelenlere mülteci statüsü tanıyor. Türkiye çok uzun bir süre diğer mültecilere ve sığınmacıları yakaladığı yerde sınır dışı etme politikası yürüttü.

1994’te 1. Körfez Savaşı’nda Kürtler yoğun bir şekilde Irak’tan kaçıp Türkiye sınırlarına gelinceye kadar Türkiye hiçbir düzenleme yapmamıştı. Bizim 1994 Yönetmeliği bir yönetmelik kabul edildi. Dolayısıyla 1994’e kadar Türkiye iç hukukunda da bir düzenleme yapmadı. Hatta o dönemde de yapmadı. Bu alanda iç yasasını yani bu temel olan yasayı 2013’te kabul etti. Nisan 2014’te de yürürlüğe soktu. Ancak yeni kanunda da mülteci tanımlaması yok doğrudan doğruya.

hakan atama multeci roportaji– Siz zaten sahada çeşitli çalışmalara dahil oldunuz, yani bunların yarattığı etkiyi gördünüz. Sizin sahada karşılaştığınız temel sıkıntıları neler mültecilerin?

– Bir kere en büyük sorun Avrupa Konseyi’ne üye devletlerin dışındaki ülkelerden gelen mültecilerin hukuki statüsüne dair bir hükmün olmaması. Yani uluslararası sözleşmelerde tanınan mülteci haklarının sağlanmasını öngören haklardan da yoksundular. Bu yeni kanun çıkana kadar mültecinin izin almak için bir sürü bürokratik engeli aşması gerekiyordu, burada ikamet harçları çok büyük bir sorun. Çünkü çoğu zaten yoksulluk içerisinde kaçan ya da hiçbir şey almadan kaçmayı başaran, hatta kimliği, pasaportu olmayan insanlar. Şimdi aralıklı olarak biraz daha hak temelinde hazırlanmış olan bir kanun var.

Suriye’de yaşanan krizden sonra ülkemize kaçan kayıtlı 2.5 milyon mülteci var ama kayıtsızlarla birlikte tahminimiz odur ki 3-3,5 milyon civarında bir Suriyeli mülteci ve yine koruma altında bulunan 250 binden fazla diğer ülkelerden mülteci var. 4 milyona yakın mülteciden bahsedebiliriz.

En önemli sorun da yaşam hakkı ihlali. İkinci sorun statü yokluğuna bağlı olarak mültecilerin ekonomik, sosyal ve kültürel olarak haklarından yoksun bir şekilde yaşamaları. Şimdi Suriyeli mülteciler için bir çalışma yasası çıktı. Ama burada geçici korumaya yönelik “bazı haklar verilebilir” diyor. Yani bir muğlaklık var. Dolayısıyla Suriyeli mültecilerin entegrasyonu için adımlar var ama öte yandan mülteciler Türkiye’de kendini idame ettirecek bir standarttan yoksun. Mesela uluslararası koruma başvurusu yapanlar Göç İdaresi’nin gösterdiği illere yerleştirilmek zorundalar. Bu illerde çoğu zaman iş imkanı, herhangi bir sosyal yardım bulunmuyor. Korunmada sorun yaşıyorlar ve insani yardıma muhtaç kalıyorlar.

Suriyeli mülteciler ise çoğu zaman kaçak işçi olarak çalışıyorlar. Hatta çocuk işçiliği var ve işyerlerinde bazı tacizlerin de olduğunu biz biliyoruz. Çalışma izninde de belli kotalar var. Mülteci işçilerin oranı orada çalışan TC vatandaşı işçilerin % 10’unu geçmemek zorunda. Ancak bu iş TC vatandaşının yapamayacağı bir işse bu durumda % 10’luk kota gözardı edilebiliyor.

Biz birçok sağlık hizmeti veriyoruz. Psikolojik destek veriyoruz. Psikolojik destek sunmak için veya tıbbi destekte kişiyle iletişim kurulması için yani iyi bir çevirmenin doktorun yanında olması gerekiyor ya da doktorun Arapça bilmesi gerekiyor. Eğitim konusunda da Arapça bir eğitim yapılacaksa çocuklara o dili konuşan bir öğretmen tarafından bu dersin verilmesi önemli.

 

“Mültecileri hoş karşılayacak bir Avrupa gerçekliği yok”

– Mültecilerin Avrupa’yı tercih etmesi genelde en çok tartışılan konulardan biri. Bu mültecilere dönük nefreti de artıran bir olgu olarak olarak karşımıza çıkıyor. Neden mülteciler Avrupa’yı tercih ediyor?

– Şimdi herkesin kafasında bu soru var. Birincisi; Avrupa Birliği ülkelerinin refah düzeyi yüksek ülkeler olarak görülüyor. İkincisi; insan hakları ve demokratik bir yapıya, insan haklarını korumasına ve demokratik bir yapıya sahip olması sebebiyle genel anlamda tercih edilen ülkeler statüsündeler.

Yani refah düzeyi yüksek ülkeler derken belli kuzey ülkeleri, Almanya, Fransa gibi sanayileşmiş ülkeler bu kategori içine giriyor. Belki bunu bir yirmi yıl önce konuşsaydık kısmen doğru olabilirdi. Ama bugünün koşulları altında bu biraz mite dayanıyor. Çünkü Avrupa Birliği ülkelerinde sağ hükümetlerin iktidara gelmesi, aşırı sağ partilerin yükselmesiyle birlikte ve bu ülkelerdeki demokrasi de, insan haklarının ve hukukun üstünlüğüne saygı da zedelenmiş vaziyette. Dolayısıyla mültecileri hoş karşılayacak bir Avrupa Birliği yok. Ama mülteciler burada kötünün iyisini seçerek oraya gidiyorlar. Çünkü örneğin Körfez ülkeleri de çok zengin ama kaçtıkları ülkelerindeki baskının aynısı orada da var.

Uluslararası örgütlerin raporları da açıklandı. Bu ülkelerde en fazla ihlallere maruz kalanlar göçmenler. Dolayısıyla bu tablo mültecileri kötünün iyisini seçerek en azından kısmen de hayatta kalabilecek bir standartların sağlandığı Avrupa ülkelerine gitmek gibi bir heves oluşturmuş vaziyette ama maalesef bizim ülkemizden de bildiğimiz, gördüğümüz, karşılaştığımız manzara kendilerine Avrupa Birliği ülkelerinin beklemediği yönünde.

 

“Geri dönüş anlaşmaları var görünüyor”

– Almanya ve Türkiye bir görüşme gerçekleştirdi mültecilerle ilgili. Bu görüşmelerden sonra mültecilerle ilgili neler değişti? 

– Mültecilerin bu tür siyasi nedenlerle pazarlık konusu yapılması son derece ahlak dışı. Yani hem Almanya hem Türkiye açısından zor durumda kalmış, ülkesini terk etmek zorunda kalmış insanları yoksulluk, yokluk nedeniyle ülkesinden kaçmış ve başka bir yere giderek umudun peşinden koşan insanları siyasette pazarlık konusu yapmak kabul edilebilir bir şey değil. Bu durumu kesinlikle hak savunucuları olarak biz onaylamıyoruz.

Kapalı kapılar arkasında tam olarak neyin konuşulduğunu açıkçası biz de bilmiyoruz. Ama görünen o ki böyle bir pazarlık var. Bu pazarlıkta Avrupa Birliği’nin ana kurucu üyeleri ile Avrupa Birliği yeni üyeleri ve aday üyeleri ile geri kabul anlaşmaları imzalanmış vaziyette. Bu yeni kabul anlaşmalarına göre eğer düzensiz göçle yani yasadışı yollarla Avrupa Birliği’ne giriş yapan bir mültecinin bu ülkelerden geldiği anlaşılırsa bu ülkelere geri iadesini öngören bir anlaşma. Şimdi dolayısıyla bu anlaşmalar yürürlüğe girmeden “biz Avrupa’ya gidelim” gibi bir plan yapmış olabilir mülteciler. Birileri bu konuda onları kandırmış olabilir. Ve bu bilgi son derece yanlış bir bilgi. Açık söylemek gerekirse bir takım kirli ellerin içerisinde olduğu söylenebilir. “Avrupa Birliği kapıları kapatacak. Bizi bir daha almayacak. Bizi geldiğimiz yerlere geri gönderecekler” diye pekçok insanın panik havasıyla kaçtığı söylenebilir.

Tags: Mültecileri pazarlık konusu yapmak ahlak dışıdır
ShareTweetSend
Previous Post

Merkel yeniden Türkiye yolcusu

Next Post

Enternasyonal Özgürlük Taburu: İspanyalı devrimciler serbest bırakılsın!

Next Post

Enternasyonal Özgürlük Taburu: İspanyalı devrimciler serbest bırakılsın!

  • AGEB: Yunanistan Gündemi – Ekim 2024
  • İsviçre’de Gençliğin Durumu?
  • AGEB: Almanya Gündemi Şubat 2024
  • AGEB Siyasi Perspektif Yazısı – Şubat 2024

AGEB PROGRAMI

AGEB PROGRAMI

PROGRAMI OKUMAK VE İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN

DUYURULAR

AGEB Duyuruları

BASAVARAJ VE 27 HALK SAVAŞÇISI ÖLÜMSÜZDÜR!

HİNDİSTAN KOMÜNİST PARTİSİ (MAOİST) GENEL SEKRETERİ BASAVARAJ VE 27 HALK SAVAŞÇISI ÖLÜMSÜZDÜR! Hint gerici-faşist devleti Hindistan’da HKP(Maoist) öncülüğünde sürdürülen devrimci ...

29 Mayıs 2025
Duyurular

“İSTANBUL TKIS BLİNDS PERDE” İŞÇİLERİYLE DAYANIŞMAYI BÜYÜTELİM!

Hollanda merkezli HUNTER DOUGLOS firması 30 Ekim 2024 tarihinden bu yana İstanbul’da bulunan TKIS BLİNDS Perde işçilerinin, başta sendikal hak ...

1 Mart 2025
Duyurular

İSVİÇRE’DE AGEB PANELİNE ÇAĞRI

AGEB Basel'de 16 Mart 2025 tarihinde "Emperyalist Savaşlar, Hapishaneler, Göç ve Şovenizm" konulu Panel gerçekleştirecek. Emperyalist Kapitalizmin dünyada barbarlığını artan boyutta sürdürdüğü, ...

1 Mart 2025
AGEB

AGEB 3. KOLEKTİF TATİL KAMPI’NDA BULUŞALIM!

Avrupa Göçmen Emekçiler Birliği (AGEB) olarak bu yıl 3. Kolektif Tatil Kampımızı 21 Temmuz- 06 Ağustos 2025 tarihleri arasında Yunanistan/Nafplio ...

23 Ocak 2025
AGEB Duyuruları

AGEB ve ADHK Panelleri

Emperyalist savaş kıskacında; Ortadoğu’da gelişmeler ve Türk Devletinin çıkmazı! Emperyalist-kapitalistlerin dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçilere yönelik artan saldırıları ...

4 Aralık 2024
Duyurular

1 Mayıs’ta Alanlara!

1 MAYIS’TA HAKLARIMIZI SAVUNALIM, EMPERYALİST YAĞMAYA KARŞI DURALIM! Uluslararası işçi sınıfının ve emekçilerin birlik, dayanışma ve mücadele günü olan 1 ...

25 Nisan 2024
AGEB Duyuruları

İTİF 28. Kongresine davet

AGEB bileşeni olan İsviçre Türkiyeli İşçiler Federasyonu (İTİF), 28. Kongresini “Derinleş̧en çeliş̧kilere, yoğunlaşan baskı ve saldırılara karşı örgü̈tlenelim, mü̈cadele edelim!” ...

29 Mart 2024
AGEB Duyuruları

AGEB 2. Kolektif Tatil Kampında Buluşalım!

Avrupa Göçmen Emekçiler Birliği (AGEB) olarak bu yıl düzenleyeceğimiz 2. Kolektif Tatil Kampımızı 20 Temmuz- 06 Auğustos 2024 tarihleri arasında, ...

15 Mart 2024
Duyurular

AGEB 5. Yıl Etkinliği

Avrupa Göçmen Emekçiler Birliği ( AGEB ) kuruluşunun 5. yılı nedeniyle 2 Mart Cumartesi günü İsviçre’nin Zürih kentinde kitleye açık ...

14 Şubat 2024
AGEB

Politik Mültecilere Yönelik Artan Saldırılara Son!

Avusturya’da politik mülteciliğe başvuran Özgür Doğan’a altı yıl sonra red ve iade kararı verildi 2014-2017 yılları arasında Rojava’da IŞID barbarlığına ...

13 Eylül 2023

Avrupa Haber Sosyal Medya

AGEB Sosyal Medya

LİNKLER

  • Yeni Demokrasi
  • Partizan
  • Partizan Medya
  • Partizan Arşiv
  • PŞTA
  • İşçi Köylü Kurtuluşu
  • İbrahim Kaypakkaya
  • Yeni Demokrat Gençlik
  • Yeni Demokrat Kadın
  • Umut Yayımcılık
  • Red Herald
  • Dem Volke Dienen
  • ETHA
  • Fırat Haber Ajansı
  • Gazete Patika
  • Avrupa Demokrat
  • Avrupa Postası
  • Kızıl Bayrak
  • İHD
  • Avrupa Sürgünleri

HAKKIMIZDA

avrupahaber11.org web sayfası AGEB – Avrupa Göçmen Emekçiler Birliği Resmi sitesidir.

 

ARŞİV

SON EKLENENLER

İsviçre: BEKSAM’a yönelik yapılan saldırı kınandı

19 Haziran 2025

Emperyalizm destekli Siyonist İsrail’in saldırısına ve savaş kışkırtıcılığına karşı çıkalım!

17 Haziran 2025

Hollanda’da Filistinle kitlesel dayanışma gösterisi!

16 Haziran 2025

FACEBOOK’TA TAKİP EDİN

  • Anasayfa
  • AGEB
  • Avrupa Haberleri
  • Türkiye Haberleri
  • Dünya Haberleri
  • Seçtiklerimiz
  • İletişim

© 2024 Avrupa Haber Merkezi

No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • AGEB
    • AGEB açıklamaları
    • AGEB Duyuruları
    • Mor Kızıl Kolektif
    • PG/MLM
  • Avrupa Haberleri
  • Türkiye Haberleri
  • Avrupa Gündemi
  • Dünya haberleri
  • Seçtiklerimiz
  • İletişim

© 2024 Avrupa Haber Merkezi