Dersim Geyiksuyu kırsalında günlerdir orman yangını sürüyor. Orman İşletme ekiplerinin müdahaleye gitmediği bölgede, doğa koruma gönüllüleri yangına müdahale ediyor. Günlerdir bölgeye giden ve kendi imkanlarıyla yangını söndürmeye çalışan gönüllülerden olan Serdar Duman, konuya ilişkin PİRHA’ya konuştu.
BİNLERCE HEKTAR ALAN KÜL OLMUŞ
Aliboğazı’ndaki yangını söndürmeye giden gönüllüler arasında da yer aldığını belirten Duman, “Aliboğazı 10-12 gün boyunca yanmaya devam etti. Ancak kimse müdahale etmemişti. Nedeni ise geçici güvenlik bölgesi diye müdahaleye izin verilmemişti. 10 gün sonra Orman İşletme ekipleri müdahaleye başladı. Ekipteki arkadaşlar destek istediler. Doğaseverler olarak 10 kişi gittik. 3 gün müdahale ettik doğa gönüllüleri olarak. Ovacık’tan gelen arkadaşlar vardı. Binlerce hektar alan yanmış kül olmuştu. Örtü yangınından bahsediliyor. Öyle bir şey yok. 3 yıldır doğa gönüllüsü arkadaşlarla birlikte yangınları söndürmeye çalışıyoruz. Geçen senelerde yanan bölgelerde ağaçların küle döndüğünü görüyoruz. Gelsinler inceleme yapsınlar. Örtü yangını mı ağaçlar yanıyor mu baksınlar” ifadelerini kullandı.
“HİÇBİR YERDE ORMANLARIN YANMASINI İSTEMİYORUZ”
Doğa gönüllüsü olan arkadaşlarla her şeyi göze alıp Bali bölgesine geldiklerini belirten Duman, “İzin istesek verilmeyeceğini biliyorduk. Sosyal medya üzerinden buraya geldiğimizi hayatımızı ortaya koyarak yangına müdahale edeceğimizi söyledik. Müdahale etmeye başladık. Yukarıdan hat oluşturup aşağı kadar geldik. Sayımızın az olmasından kaynaklı birleştiremedik. Bugün de doğa gönüllüsü arkadaşlarla müdahaleye geldik. Yangın kontrol altına alındı sayılır. Ancak buraya havadan müdahale edilmesi gerekiyor. Bu bir suçtur, ormanların yanması suçtur. Hiçbir yerde ormanların yanmasını istemiyoruz; ne doğuda, ne batıda, ne kuzeyde, ne güneyde” dedi.
“Yunanistan’da bir facia yaşandı. Orada ölenlere rahmet, yakınlarına baş sağlığı diliyorum. Hükümet tarafından bir açıklama yapıldı; her türlü yardıma hazırız diye. Bu güzel bir şeydir tamam yardım edin. Dünyanın neresinde olursa olsun, doğal afet de başka şeylere de yardım edilmelidir. Ancak buraya da müdahale edilmelidir. Neden Dersim’e müdahale edilmiyor” diye konuşan Duman, şöyle devam etti:
“Dersim’e müdahale edilmiyor bunun yanında HES’ler, barajlar yapılıyor, maden şirketlerinin gözü burada. Yaylacılarla da konuştuk. Kabahatler kanunundan kendisine ceza kesildiğini de söyledi. Bu yanlış politikadır. Yanan ormanlara direk müdahale edilmelidir. Güçlü bir devletse neden yangınlara müdahale etmiyorsunuz, neden seyirci kalıyorsunuz? Biz geldik, hiçbir sıkıntı ve sorunla da karşılaşmadık. Geçen seneki yangına da müdahale etmeye gitmiştik hiçbir sıkıntı yaşamadık.”
“BASIN HİÇBİR ŞEY VERMİYOR, YANGINI GELİP YERİNDE GÖRSÜNLER”
“Elazığ milletvekili (CHP’li Gürsel Erol) çıkmış örtü yangını diyor. Gelsin yerinde görsün bakalım, önceki senelerde yanan yerleri de gelsin görsün” diyerek tepkisini dile getiren Duman, “Dersim yanmasın, baraj yapılmasın, maden şirketleri girmesin. Burası gerçekten bir doğa harikasıdır. Suları, dağları kutsaldır. Buraya daha fazla değer verilmesi gerekiyor. Köylere dönülmesi gerekiyor. Dersim cennetten bir parçadır derler. Aliboğazı’na hiç gitmemiştim. Yangına gittiğimde gördüm, öyle güzel bir kanyonu var ki insanın ağlayası geliyor, neden yanıyor” ifadelerini kullandı.
GREENPEACE ELEŞTİRİ
Greenpeace’in sosyal medyadaki söylemlerine tepki gösteren Duman, “Greenpeace’in bir açıklaması vardı; ne kadar doğru bilmiyorum ama doğruysam eleştirim var; siz nükleere, yangınlara karşısınız, fosil atıkların kullanılmasına karşısınız. Söz konusu Dersim olduğunda neden siyasi şeylere karışmıyoruz diyorsunuz. Buraya hiçbir arkadaş siyasi kurumu temsil ederek gelmedi. Hepimiz doğa sever olarak geldik. Greenpeace’in bunu gündeme getirmesi getiriyor. Basın hiçbir şey vermiyor; örtü yangını deyip geçiyor” dedi.
“DAĞLARIMIZI, ZİYARETGAHLARIMIZI, YAYLALARIMIZI KORUMAK İSTİYORUZ”
Doğa aktivisti Duman, “Dersim halkına da bir çağrım var; korkmayın, korkulacak hiçbir şey yok. Siz korkarsanız ormanlarımız yanmaya devam eder, HES’ler, barajlar yapılmaya devam eder ve nefes alacağımız hiçbir yer kalmaz. Bunun önüne geçmemiz gerekiyor. Yaptığımız kötü bir şey değil, iyi bir şey. Doğamızı, dağlarımızı, köylerimizi, ziyaretgahlarımızı, yaylalarımızı korumak istiyoruz. Aliboğazı yangını söndürüldüğü zaman korkuyorduk başka yerlerde yangın çıkacak diye. Nitekim buranın da yandığı haberini aldık. Bu dönemlerde Dersim’de yangınlar çok oluyor. Halka çağrı yapıyorum; bu tür durumlarda duyarlı olalım. Biz geliyoruz, hiçbir sıkıntı ve sorun yok, lütfen herkes duyarlı olsun” diyerek sözlerini tamamladı.
