20 Haziran 2025 - Cuma
  • HAKKIMIZDA
  • AGEB Açıklamaları
  • AGEB Programı
  • Türkçe
    • العربية
    • 简体中文
    • Nederlands
    • English
    • Français
    • Deutsch
    • Italiano
    • كوردی‎
    • Português
    • Русский
    • Español
    • Türkçe
Avrupa Haber
  • Anasayfa
  • AGEB
    • AGEB açıklamaları
    • AGEB Duyuruları
    • Mor Kızıl Kolektif
    • PG/MLM
  • Avrupa Haberleri
  • Türkiye Haberleri
  • Dünya Haberleri
  • Seçtiklerimiz
  • İletişim
No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • AGEB
    • AGEB açıklamaları
    • AGEB Duyuruları
    • Mor Kızıl Kolektif
    • PG/MLM
  • Avrupa Haberleri
  • Türkiye Haberleri
  • Dünya Haberleri
  • Seçtiklerimiz
  • İletişim
No Result
View All Result
Avrupa Haber
No Result
View All Result

Brexit ‘Hayırlı’ bir sonuç mu?- MUSTAFA DURMUŞ

27 Haziran 2016
in Genel, Seçtiklerimiz
0
SHARES
Facebook`da PaylaşTwitter`da PaylaşWhatsapp`da Paylaş

İngiltere’de yapılan “AB’de kalma ya da AB’den ayrılma (Brexit)” referandumundan “ayrılma” kararı çıktı.

Oylama öncesindeki haftalar boyunca, aralarında bizzat İngiltere Başbakanı D. Cameron ve IMF, OECD yetkilileri ve değişik düzeyde AB temsilcilerinin bulunduğu genişçe bir grup İngiltere’nin ayrılması haline ekonomik büyümesinin hızla yavaşlayacağını, mali dengelerinin bozulacağını, ihracatının gerileyeceğini ileri sürüp halktan Brexit’e hayır oyu vermesini istemişler, hatta Maliye Bakanı Osborne, ayrılma kararı çıkarsa emekli maaşlarının kaçınılmaz olarak düşeceği biçiminde bir tehdit dahi savurmuştu.

İşçi Partisi milletvekili Jo Cox’un öldürülmesi bir miktar AB’de kalma yanlılarının oylarını yükseltse de, halk AB’den ayrılmayı seçti. Bu karar bir tavsiye niteliğinde bir karar niteliğinde ve asıl kararı parlamento verecek olsa da siyasi sonuçları hemen ortaya çıktı ve Başbakan Cameron en geç Ekim ayına kadar istifa edeceğini açıkladı.

Oylamanın beklenen ilk ekonomik sonuçları ise finans piyasaları üzerinde oldu. ABD’de vadeli işlemler piyasası çakıldı (Dow Futures 700 puan birden geriledi). Oysa oylamanın hemen öncesinde Wall Street coşmuştu. Bu da aslında finans piyasalarının sonucu tam kestiremediğini ortaya koyuyor. Pound çakılıp, dolar karşısında son 30 yılın en düşük seviyesine gerilerken, Avrupa ve Japon menkul kıymet borsaları da hızlı düşüşler yaşadı. Petrol fiyatları gerilerken, altın yükseldi.

Ana akım uluslar arası medyaya göre, “Brexit mülteci korkusu yaşayanların ırkçı bir tepkisinin sonucu”. Özellikle de liberaller AB’de kalma gerekçelerini ırkçılık karşıtı bir söylemle süslediler ve sanki AB ‘de kalınarak ırkçılık geriletilebilirmiş gibi bir hava estirdiler.

Uluslar arası finans kapital örgütleri ve finans seçkinlerinin İngiltere’nin AB’de kalmasını istemelerinin temel bir nedeni her alanda olduğu gibi finans alanında da hala ABD hegemonyasının devam etmesi ve bunun kendi aralarında ortaya çıkardığı rekabet.

ABD’de yerleşik bankalar ve Wall Street İngiltere’nin finans merkezi olarak varlığını sürdürmesinden rahatsız. İngiltere’ye bunu sağlayan ise İngiltere’nin AB içindeki ayrıcalıklı konumuydu. Şöyle ki kendi parasını kullanabiliyor, dolayısıyla kendine uygun para ve maliye politikaları uygulayabiliyordu. Diğer AB devletleri örneğin mali açıklarını özel bankalardan borçlanarak yaparken, İngiliz devleti kendi parasını (pound) basmayı sürdürerek bu açığı emisyon ile kapatabiliyordu. Diğerlerinin avroya bağımlı kalmaları ellerinden böyle bir imkânın alınmasına neden olurken, bu aynı zamanda ihracat açısından da bir kayba neden oluyordu. Zira İngiltere pound’un değeri ile oynayabiliyordu.

Diğer yandan İngiltere oylama sonucunda AB’de kalsaydı, artık bir süre sonra o da avroya geçmek durumunda kalacak ve bu imtiyazlı durumunu kaybedecekti. Ayrıca diğer ülkelerin uyguladığı maliye politikalarını uygulamak durumunda kalacaktı. Böylece Brexit reddedildiğinde İngiltere’nin özellikle de ABD karşısındaki rekabetçi finans merkezi olma konumu ortadan kalkacaktı.

Uluslar arası sermayenin bir diğer endişesi, böyle bir kopuşun arkasından bunu başka ülkelerin izlemesi ve bu durumun AB ile sınırlı kalmayarak NATO’ya sirayet etmesi. Zira her iki örgütlenme de aslında bir CIA inisiyatifi ile başlatılmış olan ve Avrupa’nın ABD tarafından kontrolünü amaçlayan örgütlenmeler. Bu dağıldığında ABD hegemonyası daha da sarsılacaktır.

İngiltere’nin AB’de kalmasını savunanlar (başta Goldman Sachs olmak üzere) bazı iktisadi ve sosyal istatistikleri ortaya atarak ayrılığın İngiliz ekonomisini ve siyasetini vuracağı propagandası yaptılar.

Onlara göre, “İngiltere’nin AB ile olan dış ticareti milli gelirinin ortalama % 30’unu oluşturuyor, Bu ticaret 3 milyonluk bir istihdam yaratıyor. İngiltere ayrıcalıklı 55 adet ticaret anlaşmasından yararlanıyor (biri Türkiye’yi de ilgilendiren Gümrük Birliği Anlaşması). Yabancı yatırımlar ve finansal hizmetler ekonomisinin % 75’ini oluşturuyor ve bu yatırımların % 48’i AB ülkelerinden geliyor. İngiliz çiftçiler AB’den 2020 yılına kadar 28 milyar poundluk sübvansiyon sağlayacaklar, keza bilimsel araştırmalar için ülkeye şu ana kadar 9 milyar avro geldi. Tarım sektöründe geçici işçi konumunda çalışanların % 65’i AB ülkelerinin vatandaşları. İngiltere tarımsal ürün ihracatının % 61’ini AB ülkelerine yapıyor. Ayrılık İngiliz devletinin Avrupa’da etkisini zayıflatacak, siyasal partileri bölecek, istikrarsızlığa neden olacak”, vs,vs…

“AB böyle mükemmel bir işleve sahip idiyse İngiliz toplumu neden ondan ayrılma kararı aldı” sorusu yanıtlanması gereken bir soru.

Öncelikle liberallerin ileri sürdüğü gibi mükemmel bir proje değil AB projesi.

İkincisi, son küresel kapitalist kriz beklendiği gibi bu tür yapılanmalarda, örgütlenmelerde dağılmalara ve yerine yenilerinin kurulmasına yol açıyor. Bu tarihte de görüldü.

Üçüncüsü ve belki de en önemlisi, artık İngiliz halkının çoğunluğu ne AB’ye ne de kendi yerleşik sistemine güvenmiyor. Bu noktada AB’nin bir takım müdahalelerle reforme edilebileceği, büyük sermayenin dizginlenebileceği, kemer sıkma politikalarını ortadan kaldırılabileceğine inanmıyor.

Bu nedenle de Brexit aslında “sağın güçlenmesi” olarak görüldüğü kadar, “neo liberalizmin çöküşünün ve onun sosyal reformlarla ayakta tutulamayacağının da bir kanıtı olarak” da görülmelidir.

Bu referandumun bir yandan sağın yükselişini hızlandırması beklenir. Milliyetçiliği, ekonomik korumacılığı artırması ve kapitalist devletlerarasındaki çelişkileri artırması da kaçınılmaz olacaktır.

Diğer yandan meseleye solun nasıl baktığı da önemlidir. Sosyalist sol, doğru bir biçimde, AB’yi demokratik olmayan, tek merkezden yönetilen, leviathan, halkların taleplerinin gerçekte önemsenmediği kapitalist bir Avrupa devletleri topluluğu olarak görüyor.

Bu bağlamda Avrupa Birliği’nin kurulmasını isteyenler ve devamından yana olanlar büyük finans kapital kuruluşları, finans seçkinleri ve ABD, Almanya ve Fransa gibi emperyalist devletler ve onların arkasındaki büyük sermaye güçleri oldu.

Bu çerçevede AB’de kalmayı savunmak sosyalist soldan beklenemez. Ayrıca kalma konusunda da ısrarcı olan liberal solcular, aslında bu tavırları ile işçi sınıfına ve sosyalizme inanmadıklarını ortaya koydular.

Onlara göre, AB kendi içinde reforme edilebilir ve emekçi sınıflar lehine kullanılabilir. Bu aslında ABD’de Sanders’in sahip olduğu “adil bir Amerika” benzeri bir fantezi. Şu ana kadar küresel çapta yapılmış olan özelleştirmelerin yarıdan çoğunun AB’de yapılmış olması, “teknokrat hükümetler” gibi kısmi Bonapartist yapıların, hatta Macaristan’da olduğu gibi faşizan devlet biçimlerinin AB’de yer bulabilmesi bile AB’nin nasıl bir yapı olduğunu ortaya koyuyor.

Bu noktada asıl sorun, AB’den çıkışların hızlanacağı ve sosyal, ekonomik ve politik krizlerin derinleşeceği uzak olmayan bir gelecekte, bu tür yapılara hayır diyen halkların, emek, demokrasi, özgürlük ve sosyalizm cephesinde bir araya gelmelerinin nasıl sağlanacağıdır.

Brexit emperyalist kapitalist sistemde derin bir çatlak daha oluşturdu. Bu çatlağın, söylemde anti kapitalist gibi görünse de, gerçekte gerici-faşist rejimlerle doldurulmasının önlenmesi ve kitlelerin önüne gerçek özgürlük projelerinin konulması mümkün ve gereklidir.

 

Tags: Brexit 'Hayırlı' bir sonuç mu?- MUSTAFA DURMUŞ
ShareTweetSend
Previous Post

İngiltere’nin kopuşu ve Avro Bölgesi’nde merkezileşme eğilimi – Dr. Mustafa Peköz

Next Post

Almanya’da Erdoğan ve suç ortakları hakkında yargılama başvurusu

Next Post

Almanya’da Erdoğan ve suç ortakları hakkında yargılama başvurusu

  • AGEB: Yunanistan Gündemi – Ekim 2024
  • İsviçre’de Gençliğin Durumu?
  • AGEB: Almanya Gündemi Şubat 2024
  • AGEB Siyasi Perspektif Yazısı – Şubat 2024

AGEB PROGRAMI

AGEB PROGRAMI

PROGRAMI OKUMAK VE İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN

DUYURULAR

AGEB Duyuruları

BASAVARAJ VE 27 HALK SAVAŞÇISI ÖLÜMSÜZDÜR!

HİNDİSTAN KOMÜNİST PARTİSİ (MAOİST) GENEL SEKRETERİ BASAVARAJ VE 27 HALK SAVAŞÇISI ÖLÜMSÜZDÜR! Hint gerici-faşist devleti Hindistan’da HKP(Maoist) öncülüğünde sürdürülen devrimci ...

29 Mayıs 2025
Duyurular

“İSTANBUL TKIS BLİNDS PERDE” İŞÇİLERİYLE DAYANIŞMAYI BÜYÜTELİM!

Hollanda merkezli HUNTER DOUGLOS firması 30 Ekim 2024 tarihinden bu yana İstanbul’da bulunan TKIS BLİNDS Perde işçilerinin, başta sendikal hak ...

1 Mart 2025
Duyurular

İSVİÇRE’DE AGEB PANELİNE ÇAĞRI

AGEB Basel'de 16 Mart 2025 tarihinde "Emperyalist Savaşlar, Hapishaneler, Göç ve Şovenizm" konulu Panel gerçekleştirecek. Emperyalist Kapitalizmin dünyada barbarlığını artan boyutta sürdürdüğü, ...

1 Mart 2025
AGEB

AGEB 3. KOLEKTİF TATİL KAMPI’NDA BULUŞALIM!

Avrupa Göçmen Emekçiler Birliği (AGEB) olarak bu yıl 3. Kolektif Tatil Kampımızı 21 Temmuz- 06 Ağustos 2025 tarihleri arasında Yunanistan/Nafplio ...

23 Ocak 2025
AGEB Duyuruları

AGEB ve ADHK Panelleri

Emperyalist savaş kıskacında; Ortadoğu’da gelişmeler ve Türk Devletinin çıkmazı! Emperyalist-kapitalistlerin dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçilere yönelik artan saldırıları ...

4 Aralık 2024
Duyurular

1 Mayıs’ta Alanlara!

1 MAYIS’TA HAKLARIMIZI SAVUNALIM, EMPERYALİST YAĞMAYA KARŞI DURALIM! Uluslararası işçi sınıfının ve emekçilerin birlik, dayanışma ve mücadele günü olan 1 ...

25 Nisan 2024
AGEB Duyuruları

İTİF 28. Kongresine davet

AGEB bileşeni olan İsviçre Türkiyeli İşçiler Federasyonu (İTİF), 28. Kongresini “Derinleş̧en çeliş̧kilere, yoğunlaşan baskı ve saldırılara karşı örgü̈tlenelim, mü̈cadele edelim!” ...

29 Mart 2024
AGEB Duyuruları

AGEB 2. Kolektif Tatil Kampında Buluşalım!

Avrupa Göçmen Emekçiler Birliği (AGEB) olarak bu yıl düzenleyeceğimiz 2. Kolektif Tatil Kampımızı 20 Temmuz- 06 Auğustos 2024 tarihleri arasında, ...

15 Mart 2024
Duyurular

AGEB 5. Yıl Etkinliği

Avrupa Göçmen Emekçiler Birliği ( AGEB ) kuruluşunun 5. yılı nedeniyle 2 Mart Cumartesi günü İsviçre’nin Zürih kentinde kitleye açık ...

14 Şubat 2024
AGEB

Politik Mültecilere Yönelik Artan Saldırılara Son!

Avusturya’da politik mülteciliğe başvuran Özgür Doğan’a altı yıl sonra red ve iade kararı verildi 2014-2017 yılları arasında Rojava’da IŞID barbarlığına ...

13 Eylül 2023

Avrupa Haber Sosyal Medya

AGEB Sosyal Medya

LİNKLER

  • Yeni Demokrasi
  • Partizan
  • Partizan Medya
  • Partizan Arşiv
  • PŞTA
  • İşçi Köylü Kurtuluşu
  • İbrahim Kaypakkaya
  • Yeni Demokrat Gençlik
  • Yeni Demokrat Kadın
  • Umut Yayımcılık
  • Red Herald
  • Dem Volke Dienen
  • ETHA
  • Fırat Haber Ajansı
  • Gazete Patika
  • Avrupa Demokrat
  • Avrupa Postası
  • Kızıl Bayrak
  • İHD
  • Avrupa Sürgünleri

HAKKIMIZDA

avrupahaber11.org web sayfası AGEB – Avrupa Göçmen Emekçiler Birliği Resmi sitesidir.

 

ARŞİV

SON EKLENENLER

20 Haziran Dünya Mülteciler Günü’nde Mücadeleyi Yükseltelim!

20 Haziran 2025

İsviçre: BEKSAM’a yönelik yapılan saldırı kınandı

19 Haziran 2025

Emperyalizm destekli Siyonist İsrail’in saldırısına ve savaş kışkırtıcılığına karşı çıkalım!

17 Haziran 2025

FACEBOOK’TA TAKİP EDİN

  • Anasayfa
  • AGEB
  • Avrupa Haberleri
  • Türkiye Haberleri
  • Dünya Haberleri
  • Seçtiklerimiz
  • İletişim

© 2024 Avrupa Haber Merkezi

No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • AGEB
    • AGEB açıklamaları
    • AGEB Duyuruları
    • Mor Kızıl Kolektif
    • PG/MLM
  • Avrupa Haberleri
  • Türkiye Haberleri
  • Avrupa Gündemi
  • Dünya haberleri
  • Seçtiklerimiz
  • İletişim

© 2024 Avrupa Haber Merkezi