Almanya’nın Münih kentinde 10 ATİK üye ve yöneticisinin yargılandığı davada MİT’in gönderdiği 15 sayfalık belge, avukatların itirazına rağmen delil dosyasına konuldu.
ANF’nin ayrıntılarına ulaştığı belge “Bu bilgiler istihbarat çalışması sonu elde edilmiştir” notuna rağmen dosyada tutuluyor. Belge, MİT’in Almanya’da nasıl çalıştığını gözler önüne seriyor.
10 Türkiyeli İşçiler Konfederasyonu (ATİK) üye ve yöneticisinin “TKP/ML örgütünün üye ve yöneticileri olmak” ile yargılandığı davanın duruşmaları önümüzdeki ay birinci yılını dolduracak. Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi’nde görülen dava aynı zamanda Almanya’nın son yıllardaki en büyük toplu siyasi davası da.
Almanya, Fransa, İsviçre ve Yunanistan polisinin ortak operasyonlarıyla tutuklanan Türkiyeli aktivist ve siyasetçiler “terörist” bir örgüte üye olmakla suçlanıyor. Sanıklardan bazıları ise Türkiye’de ağır işkencelerden geçirilmiş ve baskılardan dolayı Almanya’ya gelip sığınma talebi kabul edilen siyasi mülteciler.
ALMANYA DAVA İÇİN TÜRKİYE’DEN DESTEK İSTEMİŞ!
İki seneyi aşkın bir süredir cezaevinde tutulan sanıklara ilişkin Alman federal savcılığın topladığı bilgilerin önemli bir bölümünün Türkiye’den gönderildiği ortaya çıktı. 2006’da federal savcılık, Almanya ve Avrupa çapında “TKP/ML‘nin faaliyetleri” başlığı altında bir soruşturma açtı. Bu amaçla da savcılık 2008 yılında Türkiye’den destek istedi.
Alman yargı birimleri, Türk hükümetinden TKP/ML‘nin hem Türkiye’deki ve hem de yurt dışındaki faaliyetleri hakkında bilgi talep etti. 17 Nisan 2013 günü ise İstanbul Emniyeti Terörle Mücadele eski şube müdürü Ömer Köse imzasıyla Alman federal savcılığına 15 sayfalık bir belge gönderildi. Bu belgenin ardından yıllardır sürümcümde olan soruşturma hızlandı ve bir süre sonra tutuklamalar başladı.
Türk istihbaratı MİT‘in Almanya’da ATİK‘in dernek ve üyelerini yakın takibe alması sonucu hazırlanan belge, Münih’te görülen davada savcılığın hazırladığı dosyaya konuldu. Dosyanın 257 ile 272. sayfası arasında yer alan ve ANF’nin ayrıntılarına ulaştığı belge, Almanya’da yaşayan Türkiyeli ve Kürdistanlıların nasıl izlediğini gözler önüne seriyor.
MİT TAKİBE ALDI, DAVAYI ALMANYA AÇTI!
Türkçe gönderilen ve Almancaya çevrilen belgenin 7. sayfasında “Bu bilgiler istihbarat çalışması sonu elde edilmiştir” notuna rağmen Alman savcılığı, MİT’in Almanya topraklarında istihbarat faaliyetinde bulunmasını yok sayarak belgeyi davanın delil dosyasına koydu. Belgede TKP/ML’nin Almanya’da 700-800 civarında kadrosu olduğu ifade edilirken, ayrıntılı şekilde ATİK üyesi derneklerin listesine de yer verilmiş.
Belgede 10 ATİK derneği ile Almanya’da yaşayan 16 ATİK üye ve yöneticisinin MİT tarafından yakın takibe alındığı görülüyor. ATİK yöneticilerinin ev adresleri ile telefon numaralarının bulunduğu listede Türk vatandaşı olanların TC kimlik numaraları da isimlerin yanında yer veriliyor.
MAHKEME BELGEYİ DOSYADAN ÇIKARMADI
Belgenin 13. sayfasında ise “Yaptığımız istihbarat çalışması sonucunda adı geçen kişilerin terör örgütü TKP/ML‘nin Almanya’daki faaliyetlerini organize ettiği tespit edilmiştir” ifadesi yer alıyor. Açık bir şekilde MİT’in Almanya’daki bir istihbarat raporu olan belgenin dosyadan çıkartılması için savunma avukatları mahkemeye başvurdu. Fakat mahkeme heyetinin belgeyi hala dosyadan çıkarmadığı öğrenildi.
Bunun üzerine avukatlar merkezi Karlsruhe’de bulunan Federal Başsavcılığa suç duyurusunda bulundular. 8 avukatın imzasını taşıyan suç duyurusunda mahkeme heyeti ve Münih’teki savcılığın yabancı bir istihbarat örgütünün Almanya toprakları üzerinde illegal biçimde topladığı bilgileri ciddiye aldığı belirtilerek, suç işlendiğine dikkat çekildi. Şimdi Federal Başsavcılığın belgeye ilişkin nasıl bir karar alacağı merakla bekleniyor.
DURUŞMALAR BİR YILDIR SÜRÜYOR
17 Haziran 2016 günü başlayan davanın bir sonraki duruşması ise Cuma görülecek. Duruşmaları Eylül ayına kadar sürmesi planlanan davada Müslüm Elma, Seyit Ali Uğur, Haydar Bern, Erhan Aktürk, Musa Demir, Banu Büyükavcı, Sinan Aydın, Sami Solmaz, Mehmet Yeşilçalı ve Deniz Pektaş “TKP/ML örgütünün üye ve yöneticileri olmak” iddiasıyla yargılanıyor.
Davanın Nisan ayında görülen son celsesinde mahkeme heyeti, bilirkişi raporlarına rağmen Türkiye’de uzun yıllar cezaevinde kalan ve ağır işkencelerden gören Mehmet Yeşilçalı’nın tutukluluk halinin sürmesine karar vermişti.
BELGEYİ GÖNDEREN ÖMER KÖSE CEZAVİNDE!
Davada dikkat çeken bir başka ayrıntı ise Alman savcılığına belgeyi gönderen İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Eski Şube Müdürü Ömer Köse’nin 22 Temmuz 2014 tarihinde “FETÖ üyeliğinden” tutuklanmış olması.
Köse, casusluk, yasadışı telefon dinleme, resmi belgede sahtecilik, özel hayatın gizliliğini ihlal etme, sahte delil uydurma, kovuşturma bilgilerini sızdırma gibi çok sayıda suçtan yargılanıyor. Köse’nin bu kadar suç siciline rağmen başta Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi ve savcısının Köse’nin imzasını taşıyan belgeyi hala ciddiye alması da dikkat çekici.
