19 Haziran 2025 - Perşembe
  • HAKKIMIZDA
  • AGEB Açıklamaları
  • AGEB Programı
  • Türkçe
    • العربية
    • 简体中文
    • Nederlands
    • English
    • Français
    • Deutsch
    • Italiano
    • كوردی‎
    • Português
    • Русский
    • Español
    • Türkçe
Avrupa Haber
  • Anasayfa
  • AGEB
    • AGEB açıklamaları
    • AGEB Duyuruları
    • Mor Kızıl Kolektif
    • PG/MLM
  • Avrupa Haberleri
  • Türkiye Haberleri
  • Dünya Haberleri
  • Seçtiklerimiz
  • İletişim
No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • AGEB
    • AGEB açıklamaları
    • AGEB Duyuruları
    • Mor Kızıl Kolektif
    • PG/MLM
  • Avrupa Haberleri
  • Türkiye Haberleri
  • Dünya Haberleri
  • Seçtiklerimiz
  • İletişim
No Result
View All Result
Avrupa Haber
No Result
View All Result

ANLAMADIĞIM BİRŞEY; HERKES KAYPAKKAYA’ YI SAVUNUYOR!-Hasan Aksu

18 Mayıs 2018
in Haberler, Seçtiklerimiz
0
SHARES
Facebook`da PaylaşTwitter`da PaylaşWhatsapp`da Paylaş

ANLAMADIĞIM BİRŞEY; HERKES KAYPAKKAYA’ YI SAVUNUYOR…

Yazım çok uzun olmayacak,  çünkü bu sene bir Kaypakkaya’yı  savunma, anlatma, öğrenme  kampanyası aldı başını gidiyor. Kaypakkaya’nın  görüşleriyle en alakası olandan, en alakasız olanı birbiriyle yarış halinde. Kim daha çok Kaypakkaya’yı savunacak, kim daha çok Kaypakkaya ismi üzerinden parsa toplayacak  rekabeti psikolojik  rantçılığa dönüşmüş, düşürülmüş durumda.  
Kaypakkaya’ nın  ideolojik, siyasi, politik, kültürel ve örgütsel yapısı içinde çıkmış, yaşadığı kısa veya uzun soluklu mücadelede  kendini kâh yadsımış, kâh Kaypakkaya’yı  dogmatiklikle suçlamış, kâh   bağnazlıkta savunmuş olup, sonrası esen revizyonizmin etkisiyle rüzgarlara savrulmuş, dağları aşarak “eski şabloncu dogmatizmi ret ederek”, “yeni teorik araştırma yapıyoruz, anti tez ve tez çalışması yapıyoruz “diyerek , yeni bir Rus devrimi kopyacılığına kaçarak, şablonculuğa dogmatik yelken açtılar. Dibi delik olan ve yapılan “yeni teorik tahlillerle”  Türkiye ve Türkiye Kürdistan’da bir türlü doldurulamayan delikten, sular bilinmeze akıyor.
46 yıldır başımıza geçen her idari yönetim eveliyor, gerekiyor, bin bir dereden su getiriyor ve programı uygulama, zoru seçme, ona uygun bütün yapıyı harekete geçirme yerine, başlıyorlar, büyük turbo sol taklalar atmaya. Her biri büyük teorisyen edasını takınıyor ve çözümün  çözümsüzlüğün üretiyorlar.  Buna karşın teoriyi eylem kılavuzu görmeyen, silahın her şeyi belirlediği histerisine  kapılan “sol” çıkışlarda kendini her şey görmeye. Bir zaman geçtikten sonra bu dogmatik sapmanın sol çıkışında , verdiği zarardan eser kalmıyor,(, özü sağcılıktır) sırtını dayıyor şapçı inkarcı geleneğe. Bir zaman sonra aynı olaylar tekrar tekerrür ediyor. Birbirini yeme , suçlama, siyasi olmayan karalamalar vb. vb.  devam ediyor. Gelen gideni aratır misali, gelende bir süre sonra gideni aratır oluyor. Şimdi ben bu acı gerçeği yaşayanlardan biriyim ve bedelini de kat kat ödeyenlerdenim. Şöyle ki, yönetime geldiğimizde geçmişi silip bir kanara atıyoruz, kendi ütopik dünyamızda kurduğumuz cennet bahçesi çıkmayınca, başlıyoruz arayış içine girmeye ve dünyayı  nasıl dar, küçücük bilgi dağarcığımızla yöneteceğimiz telaşına.
Çünkü, Kaypakkaya nın  bize bıraktığı mirası ideolojik, siyasi, politik, askeri ve kültürel hamurla kendimizi mayalayamamışız. Bu donanımdan yoksun olunca başlıyoruz eleştiri silahını yanlış kullanmaya , eleştiriye yıkmak  hükmünü tek taraflı yükleyerek çelişkinin ele alınış metodunu yanlış kullanıyoruz. Çözülebilir sorunlarımızı kavramadan, özümsemeden  “düşmana karşı zafer kazanma edasıyla  eleştirileri son noktasında ele alıyor, çözünürlüğü çözümsüz kılıyoruz. Dış etkenlerde buna ek olunca başlıyoruz birbirimize ve yönetime düşman gibi saldırmaya yıkmaya.

Çıkıyor üç beş kitap okuyabilmiş olanımız ,birazda eli kalem tutuyorsa başlıyor Dünyayı ve Türkiye yi  yeniden keşif etmeye. Vay neymiş efendim; “sosyalist halk savaşıyla  zafere ” varacakmış. Diğeri çıkıyor”   Türkiye emperyalist bir ülkedir, Türk mali sermayesi Ortadoğu’da egemenlik savaşı/ rekabeti yürütüyor” demeye. Diğeri Türkiye’nin sosyal demokratı olma yolunda parlamento’ çulluk oynuyor; hala İbo diyor, İbo cuyum diyor, bir öteki , “Mao Zedung yoldaşı “küçük burjuva köylü devrimciyi görüyor, Çin de hiçbir zaman sosyalizm kurulmadı” diyor ve ekliyor “Mao oportünistlik yaptı ” diyor İbo yu savunduğunu söylüyor. Diğeri “milli meseleyi pazar sorunu görmüyor”,” ulusların kendi kaderini kendilerinin tayin etmesine  ve tam hak eşitliğine karşı çıkıyor” muhtarlığı veya halkların demokratik konfederasyon yapısını savunuyor İbo cuyum diyor. Bir diğeri; Kemalizm’i anti emperyalist görüyor, faşizmin sürekliliğini ret ediyor , Kaypakkaya’ nın devlet, devrim, faşizm, Maoizm savunmuyor, kültür devrimini inkar ediyor,, demokratik halk devrimin gerçekleşmesinde üç silahın proletarya önderliğinde, işçi köylü ittifakına dayanması ilkesini rafa kaldırıyor, parti içinde iki çizgi, iki sınıf mücadelesini ret ediyor, dudak ucu troçkizmi savunuyor İbo cu oluyor. Diğeri sosyalizmde sınıfların varlığını inkar ediyor, komünist parti içinde iki çizgi ve blokların varlığını mücadelesini ret ediyor ama ne hikmetse ,İbo’yu savunuyor. Bir diğeri; var olan sisteme adapte olmak, parlamentoyu girmeyi asıl alan, faşizmi, faşist diktatörlüğün yaşama, yürütme ve yargısını  meşruluğu üzerine siyaset yapıyor, sınıf çelişkilerinin özünü ret ediyor, devrimin zora dayalı olacağı gerçeğini inkar ediyor, proletaryanın önderliğini inkar ediyor, proletarya diktatörlüğünü yadsıyor ve İbo yu savunuyor , Marksist Leninist  görüyor. Bu daha da çoğaltılabilir.
Doğrusu bende şaştım bu işe, haa unutuyordum birde bizden  türeme olup; yirminci yüzyılın kapandığını, emperyalizmin nitel kabuk değiştirdiğini söyleyenlerimiz var. Bunlarda kendilerini çok bilmiş yirmi birinci yüzyılın  yeni keşifleri , yeni izm leri görme havasındalar. Bazılarıysa uzayda yaşayıp, ülkemizde nokta vuruşuyla halk savaşı yürütüyorlar. Ama İbo yu savunuyorlar. Vallahi bende şaşırdım bu işe, bakıyorum yanım , ötem , berim, arkam , önüm hepsi İbocu  ama özde hepsi  İbo’nun ideolojik, siyasi, politik, askeri, örgütsel çizgisine karşı, hepsi İbodan ayrı çizgide, karşı tezler savunuyorlar ama yine de benden daha çok İbrahim Kaypakkaya cı ve İbocu. Gerçektense bu işte bir yanlış, bir sakatlık, bir manipülasyon   var. Önce dürüst olacağız ki, devrimci olabilelim. Hem reformist olacaksın hemde İbo’nun asgari, azami programını savunacaksın. Hem dağda gerillanın varlığına karşı çıkacaksın hem İbo’yu savunacaksın … Olmuyor olmuyor. Gelin olduğumuz gibi halka görüşlerimizi sunalım, istismarcılık , inkarcılık üzerinden siyaset yapmayalım. İbo nun partisi ve çizgisi mevlana tekkesi değil. Bu anlamıyla İbo’nun çizdiği azami ve asgari program yirmi birinci yüzyıla ışık tutuyor. İbo nun programı doğru kavranır ve günümüz öz gülüne doğru uyarlanırsa zafere varmanın önündeki bütün engellerin yıkılacağını düşünüyorum. Ve diyorum ki, Çoğunuz İbrahim’i bir devrimci olarak anabilirsiniz, bu en doğal hakkınız . Buna bir sözüm yoktur. Ancak Kaypakkaya yoldaşı analı,  fakatlı, yamalı bohça, içi boşaltılmış şekilde kendinize önder göremezsiniz. Bu devrimci dürüstlük olmaz. Bilin ki İbo’nun mezarda kemiklerini sızlatıyorsunuz.
Hadi size bir kıyak olsun “TAMAM” da gerçekten de siz kimi nasıl , hangi ideolojik çizgisiyle savunuyorsunuz hala anlamış değilim dersem yalan olmaz. Kaypakkaya çizgisine inanmıyor ve buradan bir şey çıkmaz diyorsanız o zaman gereksiz tartışmalar yapmaya lüzum  yoktur. Kendinize yeni bir yol, yeni bir oluşum kurun, önderlik edin devrimi yapmaya adım atın . Doğru olan bence bu.

Eleştiriyi doğruyu kavramak, kavratmak, öğrenmek için, ileride doğru fikirlerin ortaya çıkmasını sağlamak ve devrime rehberlik yapması için doğru metodu kullanmalıyız. Eleştiri özeleştiri silahını yanlışı , eskiyi yıkmak, yeniyi inşa etmenin tıkanan yollarını açmak için kullanmalıyız. Halkımızı ,devrimcileri ve yoldaşlarımızı ikna silahı olarak görmeliyiz. Daha özcesi; eleştiri-ikna- eleştiri silahını doğru yöntemle ele alırsak eğer , çözümsüz gözüken sorunlarımızı çözebilir. Demokratik Halk iktidarı, sosyalizm ve komünizm mücadelemizde başarılara imza atabiliriz.

18-05-2018

Tags: askeriiboideolojikKaypakkayaörgütsel çizgipartipolitiksiyasi
ShareTweetSend
Previous Post

Komünist ve Devrimci Örgütlerden Ortak Açıklama: KATLEDİLİŞİNİN 45. YILINDA ŞAN OLSUN İBRAHİM KAYPAKKAYA’YA!

Next Post

Dünyanın bir çok yerinde Komünist Önder KAYPAKKAYA Anıldı !

Next Post
ATiNA- KAYPAKKAYA 2018

Dünyanın bir çok yerinde Komünist Önder KAYPAKKAYA Anıldı !

  • AGEB: Yunanistan Gündemi – Ekim 2024
  • İsviçre’de Gençliğin Durumu?
  • AGEB: Almanya Gündemi Şubat 2024
  • AGEB Siyasi Perspektif Yazısı – Şubat 2024

AGEB PROGRAMI

AGEB PROGRAMI

PROGRAMI OKUMAK VE İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN

DUYURULAR

AGEB Duyuruları

BASAVARAJ VE 27 HALK SAVAŞÇISI ÖLÜMSÜZDÜR!

HİNDİSTAN KOMÜNİST PARTİSİ (MAOİST) GENEL SEKRETERİ BASAVARAJ VE 27 HALK SAVAŞÇISI ÖLÜMSÜZDÜR! Hint gerici-faşist devleti Hindistan’da HKP(Maoist) öncülüğünde sürdürülen devrimci ...

29 Mayıs 2025
Duyurular

“İSTANBUL TKIS BLİNDS PERDE” İŞÇİLERİYLE DAYANIŞMAYI BÜYÜTELİM!

Hollanda merkezli HUNTER DOUGLOS firması 30 Ekim 2024 tarihinden bu yana İstanbul’da bulunan TKIS BLİNDS Perde işçilerinin, başta sendikal hak ...

1 Mart 2025
Duyurular

İSVİÇRE’DE AGEB PANELİNE ÇAĞRI

AGEB Basel'de 16 Mart 2025 tarihinde "Emperyalist Savaşlar, Hapishaneler, Göç ve Şovenizm" konulu Panel gerçekleştirecek. Emperyalist Kapitalizmin dünyada barbarlığını artan boyutta sürdürdüğü, ...

1 Mart 2025
AGEB

AGEB 3. KOLEKTİF TATİL KAMPI’NDA BULUŞALIM!

Avrupa Göçmen Emekçiler Birliği (AGEB) olarak bu yıl 3. Kolektif Tatil Kampımızı 21 Temmuz- 06 Ağustos 2025 tarihleri arasında Yunanistan/Nafplio ...

23 Ocak 2025
AGEB Duyuruları

AGEB ve ADHK Panelleri

Emperyalist savaş kıskacında; Ortadoğu’da gelişmeler ve Türk Devletinin çıkmazı! Emperyalist-kapitalistlerin dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçilere yönelik artan saldırıları ...

4 Aralık 2024
Duyurular

1 Mayıs’ta Alanlara!

1 MAYIS’TA HAKLARIMIZI SAVUNALIM, EMPERYALİST YAĞMAYA KARŞI DURALIM! Uluslararası işçi sınıfının ve emekçilerin birlik, dayanışma ve mücadele günü olan 1 ...

25 Nisan 2024
AGEB Duyuruları

İTİF 28. Kongresine davet

AGEB bileşeni olan İsviçre Türkiyeli İşçiler Federasyonu (İTİF), 28. Kongresini “Derinleş̧en çeliş̧kilere, yoğunlaşan baskı ve saldırılara karşı örgü̈tlenelim, mü̈cadele edelim!” ...

29 Mart 2024
AGEB Duyuruları

AGEB 2. Kolektif Tatil Kampında Buluşalım!

Avrupa Göçmen Emekçiler Birliği (AGEB) olarak bu yıl düzenleyeceğimiz 2. Kolektif Tatil Kampımızı 20 Temmuz- 06 Auğustos 2024 tarihleri arasında, ...

15 Mart 2024
Duyurular

AGEB 5. Yıl Etkinliği

Avrupa Göçmen Emekçiler Birliği ( AGEB ) kuruluşunun 5. yılı nedeniyle 2 Mart Cumartesi günü İsviçre’nin Zürih kentinde kitleye açık ...

14 Şubat 2024
AGEB

Politik Mültecilere Yönelik Artan Saldırılara Son!

Avusturya’da politik mülteciliğe başvuran Özgür Doğan’a altı yıl sonra red ve iade kararı verildi 2014-2017 yılları arasında Rojava’da IŞID barbarlığına ...

13 Eylül 2023

Avrupa Haber Sosyal Medya

AGEB Sosyal Medya

LİNKLER

  • Yeni Demokrasi
  • Partizan
  • Partizan Medya
  • Partizan Arşiv
  • PŞTA
  • İşçi Köylü Kurtuluşu
  • İbrahim Kaypakkaya
  • Yeni Demokrat Gençlik
  • Yeni Demokrat Kadın
  • Umut Yayımcılık
  • Red Herald
  • Dem Volke Dienen
  • ETHA
  • Fırat Haber Ajansı
  • Gazete Patika
  • Avrupa Demokrat
  • Avrupa Postası
  • Kızıl Bayrak
  • İHD
  • Avrupa Sürgünleri

HAKKIMIZDA

avrupahaber11.org web sayfası AGEB – Avrupa Göçmen Emekçiler Birliği Resmi sitesidir.

 

ARŞİV

SON EKLENENLER

Emperyalizm destekli Siyonist İsrail’in saldırısına ve savaş kışkırtıcılığına karşı çıkalım!

17 Haziran 2025

Hollanda’da Filistinle kitlesel dayanışma gösterisi!

16 Haziran 2025

Almanya AGEB: Devrimci Avukat Roland Meister’e yönelik polis saldırısını kınıyoruz!

15 Haziran 2025

FACEBOOK’TA TAKİP EDİN

  • Anasayfa
  • AGEB
  • Avrupa Haberleri
  • Türkiye Haberleri
  • Dünya Haberleri
  • Seçtiklerimiz
  • İletişim

© 2024 Avrupa Haber Merkezi

No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • AGEB
    • AGEB açıklamaları
    • AGEB Duyuruları
    • Mor Kızıl Kolektif
    • PG/MLM
  • Avrupa Haberleri
  • Türkiye Haberleri
  • Avrupa Gündemi
  • Dünya haberleri
  • Seçtiklerimiz
  • İletişim

© 2024 Avrupa Haber Merkezi