29 Temmuz 2025 - Salı
  • HAKKIMIZDA
  • AGEB Açıklamaları
  • AGEB Programı
  • Türkçe
    • العربية
    • 简体中文
    • Nederlands
    • English
    • Français
    • Deutsch
    • Italiano
    • كوردی‎
    • Português
    • Русский
    • Español
    • Türkçe
Avrupa Haber
  • Anasayfa
  • AGEB
    • AGEB açıklamaları
    • AGEB Duyuruları
    • Mor Kızıl Kolektif
    • PG/MLM
  • Avrupa Haberleri
  • Türkiye Haberleri
  • Dünya Haberleri
  • Seçtiklerimiz
  • İletişim
No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • AGEB
    • AGEB açıklamaları
    • AGEB Duyuruları
    • Mor Kızıl Kolektif
    • PG/MLM
  • Avrupa Haberleri
  • Türkiye Haberleri
  • Dünya Haberleri
  • Seçtiklerimiz
  • İletişim
No Result
View All Result
Avrupa Haber
No Result
View All Result

8 MART’TA EMPERYALİST SALDIRILARA HAYIR! ÖRGÜTLENME VE MÜCADELEYE EVET!

3 Mart 2021
in Avrupa, Haberler, Kadın
0
SHARES
Facebook`da PaylaşTwitter`da PaylaşWhatsapp`da Paylaş

8 Mart 1857’de New York’ta kadın işçilerin örgütlediği 16 saatlik işgününün 10 saate indirilmesi ve ücretlerde artış yapılması talebiyle yapılan grevde binlerce işçi kadın polis tarafından fabrikanın patronlarının da desteğiyle fabrikaya kilitlendi ve 129 grevci işçi kadın yakılarak katledildi.

O gün orada sınıfdaşlarımıza, hemcinslerimize yapılan katliam bugün de dünyanın her bir karış toprağında zulüm ve katliamlarla devam etmektedir. O gün dokumacı kadın işçilerin bedenlerinde harlanan direniş ateşi, Ekim Devrimi’nde, Çin devriminde, İkinci Paylaşım Savaşı’nda faşizme karşı, takip eden süreçlerde Latin Amerika’da, Vietnam’da, Afrika kıtasında, Ortadoğu’da yani dünyanın her köşesinde sınıf mücadelelerinde, devrimci ve ulusal mücadelelerde kadınların yolunu aydınlattı. Kadınlar en ön saflarda insanlığın devrimci tarihini yazdılar. Bugün bu ateş ezileninin ezileni kadınlar tarafından sınıf mücadelesi içerisinde daha güçlü, daha sarsılmaz ve daha dirençle büyütülmeye çalışılıyor.

Emperyalizm yoksulluk, açlık, baskı, zulüm demektir. Emperyalizm savaş, ölüm demektir. Emperyalizm üretim anarşisi ve kriz demektir. Dünyanın her tarafında ağır sonuçlar yaratan son kriz, artık öyle bir hale gelmiştir ki, süreğenleşmiş, idare edilebilir hiçbir yanı kalmadığı gibi, ortaya çıkan pandemi süreci ile birlikte daha da derinleşmiş, artık hiçbir pansuman tutmaz olmuştur. Krizlerin faturası her zaman olduğu gibi biz ezilen, emekçi, yoksul halklara yüklenmektedir. Sonuç; artan yoksullaşma, işsizlik, yabancı düşmanlığı, kadın düşmanlığı, ırkçı devlet politikaları ve yasaları ile artan saldırılar, kazanılmış ekonomik-politik hakların gaspı, kolluk güçlerine verilen geniş yetki ve güvenlik yasalarının baskısı altında verilen yaşam savaşı…

Savaşlar, çatışmalar ve emperyalistlerin yarattığı ekolojik kriz sonucu, yaşam ve üretim alanları tahrip edilen halklar ve özelikle kadınlar ve çocuklar göç etmek zorunda kalmaktadırlar. Göç yollarında Ege ve Akdeniz sularında boğulmaktan, insan tacirlerinin elinden kurtulabilenler ise kilometrelerce çıplak ayakla yürüyerek Avrupa’ya ulaşabilirlerse eğer, bu kez de onları uzun ve zorlu bir mültecilik yaşamı beklemektedir.

Krizden en çok etkilenen biz emekçi kadınlar, hapsedilmeye çalışıldığımız evin dört duvarı arasından, artı-değer ürettiğimiz fabrikalara kadar, hayatın bütün alanlarında baskı altında tutulmaya, köleleştirilmeye çalışılıyoruz. Emeğimiz, bedenimiz, kimliğimiz ataerkil sistemin tahakkümü altında, toplumsal cinsiyet kodlarıyla belirlenmeye çalışılmaktadır.

Son bir yıldır yaşatılan “pandemi” krizi süreciyle dünya adeta “ohal” bölgesine dönüştürülmüştür. Asgari yaşam ihtiyaçlarımızı zar zor karşılayan, çoğu kez de açlık sınırı altındaki ücretlerle taşeron, az zamanlı, güvencesiz, en kötü iş koşullarında daha doğrusu kölelik koşullarında çalıştığımız iş yerlerinde ilk işten atılan, ya da atılmakla tehtid edilen biz kadınlarız. Aile içinde ise sistemin ataerkil anlayışı tarafından, toplumsal cinsiyet kodları üzerinde şekillendirilen “kutsal annelik”, ‘’ideal eşlik’’ gibi rol ve dayatmalarla görünmeyen-karşılığı olmayan bir emek üretime mahkum edilmekteyiz. İş yerlerindeki kölelik koşulları üzerine eklenen eviçi emeğin ağırlığı ve sorumluluğu ile dört duvar arasında hapsedilmeye, toplumsal yaşamdan koparılmaya çalışılmaktayız.

Kriz öncesi ya da sonrasında, sınıfların ortaya çıkışından bu yana değişmeyen tek şey, kültürel, coğrafi, din, ekonomik ve toplumsal olarak sınır tanımayan, kadına uygulanan şiddettir. Dövülen, aşağılama, hakaret, taciz ve tecavüze uğrayan, şiddetin her türlü biçiminin uygulandığı çocuklar ve kadınlar, zorlu bir yaşam mücadelesi içinde, bu da yetmezmiş gibi her an katledilme korkusu ile yüzyüze kalmaktadır. Hiçbir gün yoktur ki kadınlar öldürülmesin. Özellikle direnen, devrimci ve komünist kadınlar devletlerin şiddetine maruz kalmaktadır.

Biz işçi-emekçi kadınların var olan bu sistemle barışık yaşam şansı yoktur. Yüzümüzü ezilenlerin mücadelesine çevirmekteyiz. İnsanlık tarihi olan, sınıf mücadeleleri tarihi göstermektedir ki, kadınlar kendilerine dayatılan bu koşullara boyun eğmemiştir, başkaldırmış, direnmiş, mücadelerin en önünde savaşmıştır. 8 Martın anlamını yaratan bu tarihtir. Kadınların ezilenin ezileni olmasının nedeninin emperyalist kapitalist sistem ve onun bileşeni ataerkil anlayışı olduğunun bilincinde olan devrimci, komünist kadınlar, kadının kurtuluş mücadelesinin ancak sisteme karşı net ve kararlı bir duruşla mümkün olacağını haykırmışlardır her yerde grevlerde, fabrikalarda, sokaklarda, ulusal savaşlarda, halk savaşlarında elinde silah çatışarak son mermisine kadar toprağa düşerken. Son olarak Rosa ve Asmin’in can bedeli kavgasında, inancında, kararlılığında görüldü bir kez daha. Onlar sisteme ve ataerkilliğe karşı mahkum edilmeye çalışıldıkları duvarları, halk savaşı saflarına katılarak, savaşarak parçaladılar, kadının emeği, bedeni, kimliği üzerindeki tahakkümün nasıl paramparça edildiğini gösterdiler biz kadınlara. Zamanında ‘’önce kadınları vurun’’ diyen generalin kadınlardan, kadın özgürlük mücadelesinden korkusu bugün de gerilla cenazelerine yapılan işkencelerde görülmektedir. O kadar ki cenazelerin başları kesilmektedir. Korkuları yersiz değildir. Ezilenlerin öfkesi büyümektedir, biz kadınların öfkesi büyümektedir. Bu öfke birgün egemenlerin suratında bir tokat gibi patlayacaktır.

Ve bir kez daha altını çiziyoruz ki; biz işçi-emekçi, ezilenin ezileni kadınların kurtuluşu, kadını-erkeğiyle sınıfsız, sömürüsüz, savaşsız bir dünya yaratma mücadelesi ile, emperyalist-kapitalist sistemin tarihin sayfalarına gömülmesiyle mümkün olacaktır. Bu anlamıyla tam 164 yıl önce dokumacı kadın işçilerinin yaktığı direniş ateşini yükseltmek biz emekçi kadınların tarihsel bir görevidir. O zamandan bu zamana, onlardan devraldığımız bu mirasa sahip çıkmak, bu ateşi yükseltmek, 8 Mart’ın ışıklı yolunda ezilen emekçi kadınların kurtuluş mücadelesini omuzlamak bizim onur mücadelemizdir. Biz MOR-KIZIL KOLEKTİF aktivistleri, 8 Mart 2021’ de direniş ve mücadele günü olan Dünya Emekçi Kadınlar gününde alanlarda, sokaklarda olacağız, sloganlarımızı haykıracağız, kavga türkülerimizi söyleyeceğiz, hem de öyle yüksek bir sesle ki duyacak dünyanın dört bir yanında direnen, savaşan kadınlar sokaklarda, alanlarda, fabrikalarda, zindanlarda, dağlarda.

Tüm ezilen, işçi ve emekçi kadınları; bugün, bu pandemi sürecinde yaratılmak istenen sessiz ve sakin sokakları, haklı ve meşru öfkemiz ile örgütlemeye, mücadelemizi büyütmeye çağırıyoruz.

 

YAŞASIN 8. MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ!

Mart, 2021

MOR-KIZIL KOLEKTİF

8 Mart 2021 TR

Tags: 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar GünüMor kızıl kolektıf
ShareTweetSend
Previous Post

Başsağlığı; Hewal Mahir (Mahir Petek) bu gün yaşama veda etti

Next Post

Mor Kızıl Kolektif Avrupa’nın birçok şehrinde pankart eylemi gerçekleştirdi

Next Post

Mor Kızıl Kolektif Avrupa'nın birçok şehrinde pankart eylemi gerçekleştirdi

  • AGEB: Yunanistan Gündemi – Ekim 2024
  • İsviçre’de Gençliğin Durumu?
  • AGEB: Almanya Gündemi Şubat 2024
  • AGEB Siyasi Perspektif Yazısı – Şubat 2024

AGEB PROGRAMI

AGEB PROGRAMI

PROGRAMI OKUMAK VE İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN

DUYURULAR

AGEB Duyuruları

BASAVARAJ VE 27 HALK SAVAŞÇISI ÖLÜMSÜZDÜR!

HİNDİSTAN KOMÜNİST PARTİSİ (MAOİST) GENEL SEKRETERİ BASAVARAJ VE 27 HALK SAVAŞÇISI ÖLÜMSÜZDÜR! Hint gerici-faşist devleti Hindistan’da HKP(Maoist) öncülüğünde sürdürülen devrimci ...

29 Mayıs 2025
Duyurular

“İSTANBUL TKIS BLİNDS PERDE” İŞÇİLERİYLE DAYANIŞMAYI BÜYÜTELİM!

Hollanda merkezli HUNTER DOUGLOS firması 30 Ekim 2024 tarihinden bu yana İstanbul’da bulunan TKIS BLİNDS Perde işçilerinin, başta sendikal hak ...

1 Mart 2025
Duyurular

İSVİÇRE’DE AGEB PANELİNE ÇAĞRI

AGEB Basel'de 16 Mart 2025 tarihinde "Emperyalist Savaşlar, Hapishaneler, Göç ve Şovenizm" konulu Panel gerçekleştirecek. Emperyalist Kapitalizmin dünyada barbarlığını artan boyutta sürdürdüğü, ...

1 Mart 2025
AGEB

AGEB 3. KOLEKTİF TATİL KAMPI’NDA BULUŞALIM!

Avrupa Göçmen Emekçiler Birliği (AGEB) olarak bu yıl 3. Kolektif Tatil Kampımızı 21 Temmuz- 06 Ağustos 2025 tarihleri arasında Yunanistan/Nafplio ...

23 Ocak 2025
AGEB Duyuruları

AGEB ve ADHK Panelleri

Emperyalist savaş kıskacında; Ortadoğu’da gelişmeler ve Türk Devletinin çıkmazı! Emperyalist-kapitalistlerin dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçilere yönelik artan saldırıları ...

4 Aralık 2024
Duyurular

1 Mayıs’ta Alanlara!

1 MAYIS’TA HAKLARIMIZI SAVUNALIM, EMPERYALİST YAĞMAYA KARŞI DURALIM! Uluslararası işçi sınıfının ve emekçilerin birlik, dayanışma ve mücadele günü olan 1 ...

25 Nisan 2024
AGEB Duyuruları

İTİF 28. Kongresine davet

AGEB bileşeni olan İsviçre Türkiyeli İşçiler Federasyonu (İTİF), 28. Kongresini “Derinleş̧en çeliş̧kilere, yoğunlaşan baskı ve saldırılara karşı örgü̈tlenelim, mü̈cadele edelim!” ...

29 Mart 2024
AGEB Duyuruları

AGEB 2. Kolektif Tatil Kampında Buluşalım!

Avrupa Göçmen Emekçiler Birliği (AGEB) olarak bu yıl düzenleyeceğimiz 2. Kolektif Tatil Kampımızı 20 Temmuz- 06 Auğustos 2024 tarihleri arasında, ...

15 Mart 2024
Duyurular

AGEB 5. Yıl Etkinliği

Avrupa Göçmen Emekçiler Birliği ( AGEB ) kuruluşunun 5. yılı nedeniyle 2 Mart Cumartesi günü İsviçre’nin Zürih kentinde kitleye açık ...

14 Şubat 2024
AGEB

Politik Mültecilere Yönelik Artan Saldırılara Son!

Avusturya’da politik mülteciliğe başvuran Özgür Doğan’a altı yıl sonra red ve iade kararı verildi 2014-2017 yılları arasında Rojava’da IŞID barbarlığına ...

13 Eylül 2023

Avrupa Haber Sosyal Medya

AGEB Sosyal Medya

LİNKLER

  • Yeni Demokrasi
  • Partizan
  • Partizan Medya
  • Partizan Arşiv
  • PŞTA
  • İşçi Köylü Kurtuluşu
  • İbrahim Kaypakkaya
  • Yeni Demokrat Gençlik
  • Yeni Demokrat Kadın
  • Umut Yayımcılık
  • Red Herald
  • Dem Volke Dienen
  • ETHA
  • Fırat Haber Ajansı
  • Gazete Patika
  • Avrupa Demokrat
  • Avrupa Postası
  • Kızıl Bayrak
  • İHD
  • Avrupa Sürgünleri

HAKKIMIZDA

avrupahaber11.org web sayfası AGEB – Avrupa Göçmen Emekçiler Birliği Resmi sitesidir.

 

ARŞİV

SON EKLENENLER

Emine Ocak Köln’de anıldı

28 Temmuz 2025

3. AGEB TATİL & KOLEKTİF KAMP AÇILIŞI YAPILDI

24 Temmuz 2025

Anti-Emperyalist Lig tarafından Strasbourg’da afiş çalışmaları gerçekleştirildi

21 Temmuz 2025

FACEBOOK’TA TAKİP EDİN

  • Anasayfa
  • AGEB
  • Avrupa Haberleri
  • Türkiye Haberleri
  • Dünya Haberleri
  • Seçtiklerimiz
  • İletişim

© 2024 Avrupa Haber Merkezi

No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • AGEB
    • AGEB açıklamaları
    • AGEB Duyuruları
    • Mor Kızıl Kolektif
    • PG/MLM
  • Avrupa Haberleri
  • Türkiye Haberleri
  • Avrupa Gündemi
  • Dünya haberleri
  • Seçtiklerimiz
  • İletişim

© 2024 Avrupa Haber Merkezi