19 Haziran 2025 - Perşembe
  • HAKKIMIZDA
  • AGEB Açıklamaları
  • AGEB Programı
  • Türkçe
    • العربية
    • 简体中文
    • Nederlands
    • English
    • Français
    • Deutsch
    • Italiano
    • كوردی‎
    • Português
    • Русский
    • Español
    • Türkçe
Avrupa Haber
  • Anasayfa
  • AGEB
    • AGEB açıklamaları
    • AGEB Duyuruları
    • Mor Kızıl Kolektif
    • PG/MLM
  • Avrupa Haberleri
  • Türkiye Haberleri
  • Dünya Haberleri
  • Seçtiklerimiz
  • İletişim
No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • AGEB
    • AGEB açıklamaları
    • AGEB Duyuruları
    • Mor Kızıl Kolektif
    • PG/MLM
  • Avrupa Haberleri
  • Türkiye Haberleri
  • Dünya Haberleri
  • Seçtiklerimiz
  • İletişim
No Result
View All Result
Avrupa Haber
No Result
View All Result

30 Yıldır Savaşın, Yıkımının Yaşatıldığı Topraklar; Dağlık Karabağ Özerk Cumhuriyeti

2 Ekim 2020
in Haberler, Seçtiklerimiz
0
SHARES
Facebook`da PaylaşTwitter`da PaylaşWhatsapp`da Paylaş

Karabağ; Toplam 4 bin 400 kilometrekarelik bir alanı kaplayan toprakların yarısından fazlasının yükseltisinin 1000 metrenin üzerinde olduğu, 2015 sayımı itibariyle halkının yüzde 40’ının kırsal yerleşim birimlerinde yaşadığı 200 bin nüfuslu, 1926-1989 tarihleri arasında başşehri Stepanakert olan, Ermenice bilinen adıyla Artsakh Cumhuriyeti.

Tarihsel olarak Ermenistan’a, 1991’e kadar da siyasi olarak Azerbaycan’a bağlı olan Dağlık Karabağ Cumhuriyeti (DKC) Ekim Devrimi sonrası 5 Temmuz 1921’de Tüm Rusya Komünist Partisi (Bolşevik) Kafkasya Bürosu tarafından geniş bir özerklikle Azerbaycan SSC’ne bağlandı. 1923’te özerk ilan edilen bölgenin 1926 sayımlarında yüzde 10, 1970’de yüzde 18,1, 1989’da ise yüzde 21,5’i Azeri idi. 2000’lere gelindiğinde bölgede 145.000 Ermeni 40.000 Azeri yaşamaktaydı.

12 Temmuz 1989’da Karabağ Halk Temsilcileri Sovyeti’nin Azerbaycan’dan ayrılma kararı sonrası Azerbaycan’ın Halk Temsilcileri Sovyeti’ni dağıtma kararı alarak Dağlık Karabağ’ın özerk statüsünü feshederek yönetimi Bakü’ye bağlama kararı, bölgede yaşanan kaosu derinleştirdi. Moskova’nın 1989’da bölgeye askeri müdahalede bulunarak olağanüstü hâl ilan etmesi, 1991’de SSCB’nin dağılmasıyla kısa sürede son buldu. Bu gelişmeler sonrası Azerbaycan Halk Temsilcilerinin kararına misilleme olarak Ermeni Yüksek Sovyeti ve Karabağ’ın yasama organı konumundaki Ulusal Konsey önce 1 Aralık 1991’de Ermenistan’a bağlanma kararı, ardından Azeri azınlığın boykot ettiği referandumdan çıkan sonuçtan hareketle 6 Ocak 1992’de de bağımsız devlet kurma kararı alır.

O tarihten bugüne Ermenistan ve Azerbaycan arasında 30 yıldır aralıklarla bugüne binlerce insanın yaşamını yitirmesine, ağır sosyal ve ekonomik yıkımın yaşanmasına neden olan savaşların sonuncusu bu hafta itibariyle her iki tarafın karşılıklı olarak “kısmi savaş hali ve seferberlik” ilan etmesiyle yeniden şiddetlendi.

DÜŞMAN CEPHEDE DEĞİL İÇERİDEDİR!

Alman işçi sınıfının yiğit önderlerinden K. Liebknecht 1. Emperyalist Paylaşım Savaşı sırasında kendi ülkesinin emperyalist politikalarına karşı çıkarken “Her şeyi öğren hiçbir şeyi unutma, baş düşman içeridedir” diye sesleniyordu.

Bugün Ermenistan ve Azerbaycan arasında süren savaş, emperyalistlerin uşağı iki halk düşmanı devletin savaşıdır. Yıllardır süren savaşlar nedeniyle birbirlerine düşmanlık besleyen, yoksulluk ve acılar çekerek savaşın faturasını ödeyen, öksüz ve yetim kalan, evlatlarını eşini kaybeden, örgütsüzlüğün neden olduğu yabancılaşma nedeniyledir ki milliyetçi-şoven politikalarla aldatılıp zehirlenmesi durumu söz konusudur.

Süren savaşın baş sorumluları olan ikiyüzlü silah tüccarlarının, her türlü zenginliklerin sahibi olmak isteyen savaş kışkırtıcısı emperyalistler ve onların uşağı gerici egemen sınıflardır.

Bu gerçek nedeniyledir ki; emperyalistlerin ve komprador kapitalistlerin çıkarı için girişilen, bir ulusun bir diğer ulusu ezme amacıyla sürdürdükleri savaşları reddederiz/reddediyoruz. Son 30 yılık yaşanmışlık göstermiştir ki sermayenin çıkarlarının gözetilerek sağlanan her sözde “barış” kalıcı olmamıştır/olmayacaktır. Böylesi “barışlar” bir sonraki savaşlar için verilen molalar işlevi görmüştür. Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki gerginlik ve savaş bu ülkelerin egemenlerinin çıkarları için yürütülen haksız bir savaştır!

Azerbaycan, Ermenistan işçi ve emekçileri bu haksız savaşa karsı çıkmalı, silahlarını gerçek düşmanlarına, kendi ülkelerindeki egemen sınıflara çevirmelidir. Bu bağlamda Türkiyeli komünistlerin ve devrimcilerin tutumu da bu gerçeklik üzerinden şekillenmek zorundadır.

Faşist Türk devleti bugün bu çatışmada, Azerbaycan devletini destekleyen, mutlak şekilde bu gerici devletin yanında konumlanan ve bu eksende şovenist histeriyi körükleyen bir konumlanış içindedir. Bu eksende bu gerginliğin adeta dış unsuru değil bir parçası ve öznesi konumundadır. Savaşta Azerbaycan lehine her türlü konumlanışı, bu devletin talep edeceği her şeyi yapacağını beyan eden bir taraf olma hali vardır.

Faşist Türk devletinin bugün savaşta aldığı pozisyonu ne tek başına Ermeni ulusuna karşı ırkçı, Turancı histeri ile ne Azeri halkının çıkarlarını korumak amacıyla, ne “ata topraklarının, soydaşların savunulması” ne de “dostluk” ve “kardeşlik” içindir. Faşist Türk devletinin Kafkasya’dan Ortadoğu’ya, Doğu Akdeniz’den Kuzey Afrika’ya kadar konumlanışı tüm bu bölgede etkin bir aktör olma, ABD emperyalizminin politik çıkarlarının bölgesel gücü olma amaçlıdır. Bu eksende politik ve askeri saldırganlık çizgisini inşa etmekte, tarihsel düşmanlıkları kaşıyarak her cephede çıkarlarının zedelendiği noktada askeri saldırganlık kozunu devreye sokmaktadır. Bu bağlamda Rojava ve Suriye’de işgal politikası, Libya’da politik-askeri aktör, Doğu Akdeniz’de bozucu bir oyuncu olma konumlanışı almaktadır. Tüm bölgede ise saldırgan bir özne konumundadır. Tüm tarihsel düşmanlıkları büyütüp, her gerginliği çatışma noktasına taşımaktan geri durmamaktadır. Aynı zamanda bu şekilde saldırgan politikasına güçlü bir şovenist destek oluşturmaktadır.

Dağlık Karabağ’da şiddetlenerek süren savaşta, faşist Türk devletinin Azerbaycan’a sınırsız desteğinin önemli nedenlerinden birisi Ermeni soykırımcılığına dayanan tarihsel düşmanlıktır. Diğer bir neden ise Kafkaslardaki ekonomik, politik çıkarlarıdır. Bu çıkarlar silah ticaretinden, enerji kaynaklarına ve enerji yollarından daha büyük pay kapmaya kadar uzanan ekonomik çıkarları içermektedir. Bunun yanında bölgede siyasi etkinlik oluşturma, Rusya’nın arka bahçesinde etkin olma hesaplarına kadar uzanmaktadır. Bu durum faşist diktatörlüğü bu bölgede de etkin bir taraf olmaya, konum tutmaya ve saldırgan askeri-politik çizgiye demirlemektedir. Genel çizgisini burada tarihsel düşmanlık ve şovenizmin en alçakça biçimiyle kullanılarak devreye girmesini sağlayarak hayata geçirmektedir.

Bu yılın 25 Şubat’ında Bakü’de Erdoğan ve İlham Aliyev’in katılımıyla Türkiye-Azerbaycan Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi 8’inci Toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıda “Askeri Mali ve Güvenlik İşbirliği” anlaşmaları imzalandı. Anlaşmaya göre Azerbaycan Türkiye’den 200 milyon liralık askeri malzeme alacak. Faşist Türk devleti bu savaşta Azerbaycan’a sadece silah değil, kendisinin donatarak finanse ettiği en son Libya’da savaştırdığı Hamza Tümeninden cihatçılarla, Efrîn’de savaştırdığı Sultan Murad ve El Amşat Tugayları isimli çeteleri de ihraç edilenler listesine eklemiştir. Selefi ve Şii düşmanı bu grupların Şii Azerilerle birlikte savaşa sürülme hesabı hiç kuşkusuz faşist diktatörlüğün tüm bölgede izlediği örgütlenme ve savaş çizgisinin bir parçasıdır. Ancak bu kan uyuşmazlığının bölgede çıkaracağı sorunların, faşizmin tüm bölgede izlediği ittifak arayışlarının ne kadar sorunlu olduğuna işaret etmektedir. Bu faşist diktatörlüğün zayıf karnı ve aynı zamanda büyük sorunlara gebe olacak koşulları örgütlemesi anlamına gelmektedir.

Söylenen tüm burjuva yalanlar, tarihsel arka planı olan ırkçı Turancı heveslerin küstahça ifade edilişi faşizmin aşamadığı derin ekonomik-siyasi krizi hafifletmeye dönük hesaplar nedeniyledir. İçeride Kürt ulusuna dönük şoven söylem ve saldırganlık, Kürt ve devrimci-demokrat kurum ve yöneticilerini hedefleyen saldırılar yine yaşanan ekonomik- siyasi krizin sonuçlarını perdeleme olması nedeniyle halkların aldatılarak kölelik ilişkilerinin sürdürmesi içindir. Tüm bu yalanlar teşhir edilerek boşa çıkarılırken; süren savaşın başka ulusları ezmek, ulusların özgürlüklerine karşı savaşmak olduğu, savaşın parçası ya da tarafı olmanın halk düşmanlığını içerdiği ezilen yığınlara anlatılmalıdır. Bu temelde faşist diktatörlüğün Azerbaycan devletiyle yaptığı gerici-şoven ve saldırgan ittifaka karşı etkin ve güçlü bir mücadele hattı örülmelidir. Ezilen halkların taraf olacağı tek savaşın emperyalizme ve onun uşakları egemen sınıflara karşı sınıfı ve müttefiklerini iktidara taşıyacak devrimci savaşlar olduğu propaganda edilmelidir. Süren savaşı kalıcı olacak durduracak, açık devrim çağrısının eşlik ettiği, halklar arasında düşmanlığı sona erdirerek birleştirecek, her türlü ilhakın, tarihsel haksızlıkların son bulup ulusların kendi kaderini özgürce tayin edeceği devrimci savaşlarla sağlanacaktır. Ancak devrimci savaşlar halklar arasında karşılıklı güven ve barışı sağlayarak, halklar ancak devrimci savaşlar sonrası kardeşçe barış içinde bir arada yaşayabilecektir.

Ulusal baskı ve eşitsizlikleri yıkma, karşılıklı güven ortamı yaratarak eşit haklara sahip olma, şovenizme karşı kesin ve kararlı mücadele hattı örme ve kalıcı barışın biricik yolu ancak Yeni Demokratik Devrimlerle, Yeni Demokratik Halk İktidarları ile olanaklıdır.

Tags: Dağlık Karabağ Özerk Cumhuriyeti
ShareTweetSend
Previous Post

HDP ye yönelik operasyonlar Nürnberg de protesto edildi

Next Post

Devlet terörü ve Gasp devam ediyor: 17 HDP’li tutuklandı

Next Post

Devlet terörü ve Gasp devam ediyor: 17 HDP’li tutuklandı

  • AGEB: Yunanistan Gündemi – Ekim 2024
  • İsviçre’de Gençliğin Durumu?
  • AGEB: Almanya Gündemi Şubat 2024
  • AGEB Siyasi Perspektif Yazısı – Şubat 2024

AGEB PROGRAMI

AGEB PROGRAMI

PROGRAMI OKUMAK VE İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN

DUYURULAR

AGEB Duyuruları

BASAVARAJ VE 27 HALK SAVAŞÇISI ÖLÜMSÜZDÜR!

HİNDİSTAN KOMÜNİST PARTİSİ (MAOİST) GENEL SEKRETERİ BASAVARAJ VE 27 HALK SAVAŞÇISI ÖLÜMSÜZDÜR! Hint gerici-faşist devleti Hindistan’da HKP(Maoist) öncülüğünde sürdürülen devrimci ...

29 Mayıs 2025
Duyurular

“İSTANBUL TKIS BLİNDS PERDE” İŞÇİLERİYLE DAYANIŞMAYI BÜYÜTELİM!

Hollanda merkezli HUNTER DOUGLOS firması 30 Ekim 2024 tarihinden bu yana İstanbul’da bulunan TKIS BLİNDS Perde işçilerinin, başta sendikal hak ...

1 Mart 2025
Duyurular

İSVİÇRE’DE AGEB PANELİNE ÇAĞRI

AGEB Basel'de 16 Mart 2025 tarihinde "Emperyalist Savaşlar, Hapishaneler, Göç ve Şovenizm" konulu Panel gerçekleştirecek. Emperyalist Kapitalizmin dünyada barbarlığını artan boyutta sürdürdüğü, ...

1 Mart 2025
AGEB

AGEB 3. KOLEKTİF TATİL KAMPI’NDA BULUŞALIM!

Avrupa Göçmen Emekçiler Birliği (AGEB) olarak bu yıl 3. Kolektif Tatil Kampımızı 21 Temmuz- 06 Ağustos 2025 tarihleri arasında Yunanistan/Nafplio ...

23 Ocak 2025
AGEB Duyuruları

AGEB ve ADHK Panelleri

Emperyalist savaş kıskacında; Ortadoğu’da gelişmeler ve Türk Devletinin çıkmazı! Emperyalist-kapitalistlerin dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçilere yönelik artan saldırıları ...

4 Aralık 2024
Duyurular

1 Mayıs’ta Alanlara!

1 MAYIS’TA HAKLARIMIZI SAVUNALIM, EMPERYALİST YAĞMAYA KARŞI DURALIM! Uluslararası işçi sınıfının ve emekçilerin birlik, dayanışma ve mücadele günü olan 1 ...

25 Nisan 2024
AGEB Duyuruları

İTİF 28. Kongresine davet

AGEB bileşeni olan İsviçre Türkiyeli İşçiler Federasyonu (İTİF), 28. Kongresini “Derinleş̧en çeliş̧kilere, yoğunlaşan baskı ve saldırılara karşı örgü̈tlenelim, mü̈cadele edelim!” ...

29 Mart 2024
AGEB Duyuruları

AGEB 2. Kolektif Tatil Kampında Buluşalım!

Avrupa Göçmen Emekçiler Birliği (AGEB) olarak bu yıl düzenleyeceğimiz 2. Kolektif Tatil Kampımızı 20 Temmuz- 06 Auğustos 2024 tarihleri arasında, ...

15 Mart 2024
Duyurular

AGEB 5. Yıl Etkinliği

Avrupa Göçmen Emekçiler Birliği ( AGEB ) kuruluşunun 5. yılı nedeniyle 2 Mart Cumartesi günü İsviçre’nin Zürih kentinde kitleye açık ...

14 Şubat 2024
AGEB

Politik Mültecilere Yönelik Artan Saldırılara Son!

Avusturya’da politik mülteciliğe başvuran Özgür Doğan’a altı yıl sonra red ve iade kararı verildi 2014-2017 yılları arasında Rojava’da IŞID barbarlığına ...

13 Eylül 2023

Avrupa Haber Sosyal Medya

AGEB Sosyal Medya

LİNKLER

  • Yeni Demokrasi
  • Partizan
  • Partizan Medya
  • Partizan Arşiv
  • PŞTA
  • İşçi Köylü Kurtuluşu
  • İbrahim Kaypakkaya
  • Yeni Demokrat Gençlik
  • Yeni Demokrat Kadın
  • Umut Yayımcılık
  • Red Herald
  • Dem Volke Dienen
  • ETHA
  • Fırat Haber Ajansı
  • Gazete Patika
  • Avrupa Demokrat
  • Avrupa Postası
  • Kızıl Bayrak
  • İHD
  • Avrupa Sürgünleri

HAKKIMIZDA

avrupahaber11.org web sayfası AGEB – Avrupa Göçmen Emekçiler Birliği Resmi sitesidir.

 

ARŞİV

SON EKLENENLER

Emperyalizm destekli Siyonist İsrail’in saldırısına ve savaş kışkırtıcılığına karşı çıkalım!

17 Haziran 2025

Hollanda’da Filistinle kitlesel dayanışma gösterisi!

16 Haziran 2025

Almanya AGEB: Devrimci Avukat Roland Meister’e yönelik polis saldırısını kınıyoruz!

15 Haziran 2025

FACEBOOK’TA TAKİP EDİN

  • Anasayfa
  • AGEB
  • Avrupa Haberleri
  • Türkiye Haberleri
  • Dünya Haberleri
  • Seçtiklerimiz
  • İletişim

© 2024 Avrupa Haber Merkezi

No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • AGEB
    • AGEB açıklamaları
    • AGEB Duyuruları
    • Mor Kızıl Kolektif
    • PG/MLM
  • Avrupa Haberleri
  • Türkiye Haberleri
  • Avrupa Gündemi
  • Dünya haberleri
  • Seçtiklerimiz
  • İletişim

© 2024 Avrupa Haber Merkezi