Emperyalist-Kapitalist sömürü sisteminin mülteciler üzerindeki kanlı dişleri bu defa Polonya – Belarus sınırında görülmüştür.
Emperyalist sömürü sistemi daha yüksek kar, daha verimli enerji kaynakları ve nakil yolları için dünyanın dört bir yanında savaş, istila, iç karışıklık, darbe, silah satışı, yıkım yaratmaktan geri durmamaktadır. Emperyalistler arasında yaşanan yıkıcı rekabet, mücadele ve çatışma emekçi yığınlara zorbalık, ölüm, kan, gözyaşı, sömürü ve göç yolları şeklinde fatura edilmektedir. Bu zalim sistemin rekabetinin ve örtülü ya da açık kanlı oyunun bir aracıda göçmenler olmaktadır. Bugün egemen güçler arasındaki mücadelede göçmenler vahşi oyunda bir koz olarak kullanılmaktadır. Emekçi göçmen halklar için bu acımasız bir sömürü ve vahşi-vicdansız bir zulüme dönüşmektedir.
Bu gün bulundukları coğrafyalarda yaşayamaz hale getirilen kitlelerin artan göç hareketleri bu sömürü sisteminin sonuçlarıdır. Kamuoyuna, medya ve basına yansıyan haber ve açıklamalara göre ağır kış koşullarının başladığı bu süreçte on binlerce göçmen, sığınmacı Polonya ve Litvanya sınır kapılarında bekletilmektedir. Rusya-Belarus-Türkiye’nin planlaması ve kirli hesaplarıyla Belarus’a havale edilen göçmenler, AB ülkelerine doğru yönlendirilmiştir. Emperyalist AB ise buna karşı sınır güvenlik duvarını yükseltmiş ve göçmenleri soğuğun öldürücü pençesine itmiştir. İki gerici gücün birbirine doğru ittiği göçmenleri ağır kış koşulları yakalamış çocuklar soğuktan ölmeye başlamıştır.
Emperyalist sermayenin güvenliği ve çıkarlarını korumaya yönelik olarak, AB sınırlarında yaratılan ve oluşturulan güvenlik duvarları, adeta ölüm duvarlarıdır.
Çoğunluğu Suriyeli ve Rojavalı olmak üzere Afganistan, İran, Irak, Kuveyt ve Yemen’den kaçmak zorunda kalan sığınmacıların soğuk iklim koşullarında bekletildiği Polonya sınırı derhal açılmalıdır.
Yasalarında bolca ” insan hakkı” ve “yaşam hakkı”nı överek propaganda eden AB emperyalistleri ve gerici uşak devletler yaşam hakkını hiçe sayarak yoksul, çaresiz insanların ölümüne davetiye çıkartmaktadırlar. Tüm uluslararası yasaları, göçmen haklarını açıkça ve pervasızca çiğnemekten geri durmamaktadırlar.
Faşist ırkçı nazi artıklarının da devreye sokularak ırkçılık ve şovenizm tırmandırılmakta, yabancı ve mülteci düşmanlığı körüklenmektedir. Avrupa’nın ilerici ve emekçileri bu gerici politikalara karşı durmalı, göçmenlerin haklarını savunmalı, sınırlara dayanan yığınların bu sistemin çarkları arasında sıkışan ve çaresizliğe sürüklenen sınıf kardeşleri olduğunu unutmamalıdır.
Biz AGEB ( Avrupa Göçmen Emekçiler Birliği ) olarak, tüm Avrupa sınırlarında ve bugün özelde Belarus ile Polonya-Litvanya sınırında göçmenlere yönelik zulmün ve sınırlamanın derhal kaldırılması için, Avrupa devletlerinin baskıcı, dışlayıcı ve gerici politikalarına karşı sığınmacı sınıf kardeşlerimize sahip çıkmaya çağırıyoruz!
Mülteciliğin nedeni ve sorumlusu Emperyalist-Kapitalist sistemdir!
Kahrolsun, insan yaşamını hiçe sayan baskı politikaları!
Enternasyonal bilinçle, ezilen kitlelerle dayanışmamızı büyütelim!
Sınırsız, sınıfsız, sömürüsüz, özgür bir dünya yaratma mücadelesini yükseltelim!
AVRUPA GÖÇMEN EMEKÇİLER BİRLİĞİ – AGEB
12 KASIM 2021
