Dünyamız adeta Üçüncü Dünya Savaşı içinde. Savaş üzerinden beslenen Avrupalı sermaye devletleri Ukrayna’nın işgalinde, bir ülkenin bombardıman altında yakılıp, yıkılmasından başta İngiltere, Almanya, Fransa ve Hollanda olmak üzere batı ülkeleri sorumludur ABD önderliğinde, NATO ve Avrupa Birliği önü alınmaz bir şekilde dünya savaşını hem kışkırtıyor, beri taraftan da akıl almaz bir hırsla savaş hazırlığındadır. Bir sabah uyandığımızda her şey insanlık için çok geç olabilir. Üçüncü emperyalist paylaşım savaşının fitili tutuşturuldu. Savaş, önce çocukları ve kadınları öldürür, insanlığı yok eder.
Bu savaş Rusya-Ukrayna savaşı değil, bu savaş ABD önderliğinde, İngiltere, Almanya, Fransa, NATO’yla, emperyalist Rusya arasında egemenlik ve pazar kapma savaşıdır. Haksız bir savaştır. Kan, zülüm, katliam ve gözyaşı bırakacak insanlığa. Amerikan emperyalizminin başında bulunan NATO, Ukrayna’yı kendi pazarı ve Rusya karşı kışkırtarak bu hale siz getirdiniz, önce vaatler verdiniz; “arkandayız” dediniz. Rusya, Ukrayna’yı işgale başlayınca tornistan yaparak bin bir kılıf uydurarak Ukrayna’yı yalnız bırakarak Rusya işgaline teslim ettiniz. Kimyasal silahları imal eden, satan ve bölgesel yöresel irili ufaklı savaşları çıkaranlar yine sizlersiniz. Milyonlarca masum yoksul insanların ölümüne sebep olan yine sizler, yine milyonlarca insanın zoraki göçe ve yersiz- yurtsuz kalmalarına sebep olan yine sizlersiniz. Sizi pazar, para, kâr ve savaş ilgilendiriyor. Mali sermayenin en iğrenç, en acımasızca insanlığa düşmanlığının özü burada yatıyor.
Şimdi kalkmış ABD, Rusya ve NATO’nun orta bahçesi Avrupa Birliği “savaşa karşı olduğunuzu” büyük bir yüzsüzlükle söylemektesiniz. Savaşı kışkırtan, mazlumların, halkların dökülen kanlarında sizin eliniz kirlidir. “Barış olsun, müzakere ve diplomasi yoluyla çözüm olsun” diyorsunuz. Beri taraftan silahlar, füzeler göndererek savaşı devasa boyutlarda kışkırtıyor, katliama taşıyorsunuz. Haksız, gerici savaşın devamı için elinizdeki tüm silahları kullanıyorsunuz. Aslında bu savaş emperyalist tekellerin egemenlik, dünyayı yeniden şekillendirme savaşıdır. Ukrayna yönetimi bu savaşta kullanılan bir piyondan başka bir şey değildir. Olan Ukrayna’da yaşayan yoksul halka oluyor.
Amerika’nın başını çektiği NATO ve batılı emperyalistler savaşın esas sorumlularıdır. İkiyüzlülüğünüz olandır. Pazar alanlarınızı genişletmek için dökülen mazlum emekçi halkların kanında sizin kirli elleriniz var.
Ve şimdi kalkmış Asya’da, Ortadoğu’da, Afrika’da ve Ukrayna’da yaşanan insanlık dışı vahşette sorumlu değilmişsin gibi günah çıkarmaya çalışıyorsunuz ve beri taraftan Ukrayna üzerinden savaş kışkırtıcılığını pompalıyorsunuz. AB sermayenin temsilciliğini yapmakta, bütün savaşlarda silah ticaretinden kazanç sağlamaktadır. Bir haftalık Ukrayna işgali sonucu; Alman emperyalizminin silah sanayinde kârı yüzde yetmiş oldu. Avrupa’nın bütün emperyalist devletleri Ukrayna işgaline iştahla bakmakta, “Hangi silahımı pazarlamak için deneme yapabilir, pazara sunabilir, satarım hesaplarını yapmaktadır. Silah tüccarları silah ticaretini artırmış, bu şirketler bir haftada milyarlarca kâra imza atmışlardır. ABD’nin yanında AB ve onun başını çeken Almanya, Fransa ve Hollanda savaşta ganimet paylaşmak istiyorlar.
Avrupa Birliği göçmenlere çifte standartlı davranıyor, ikiyüzlü davranıyor. Göçmenler arasında, din ayrımı, renk ayrımcılığı, ırkçılık yapmaktadır. Bunun açık örneklerini bizler uzun yıllar yaşadık. Ne yazık ki, dünyada olduğu gibi Avrupa’da milliyetçilik, ırkçılık ve ayrımcılık bütün topluma virüs olarak halklara emperyalistler tarafından aşılanmıştır. Bütün Avrupa’da ve özellikle Ukrayna’yı ırkçı faşist örgütler istila edercesine örgütlendi. Avrupalı efendileri bu ırkçı faşist örgütlere her yönlü gizli destek verdi, bugüne gelmelerinin yolunu açtı. Emperyalist amaçları için bu güçleri maşa olarak kullanmaktadırlar. Dünya halkları ikinci dünya savaşı öncesi ve sonrası emperyalist ülkelerin bu faşist güruhları nasıl kullandıkları, vahşet ve katliamlar yaptıkları hafızalarımızda hâlâ canlı duruyor. Bu gerçek Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesiyle daha açığa çıkmış oldu.
Bugünlerde Avrupalı devletlerin gerçek yüzü daha açık görüldü. Irkçı, dinci, ayrımcı renk ayrımcılığı, devletler ve kıtalar üzerinden bu kadar net ve açık görmüş olduk.
Suriyeli ’ye, Afganistanlı ’ya, Iraklı ’ya, İranlı’ya Afrikalı ’ya, Asyalıya, siyah tenli bir insana, Müslüman kökenli bir insana yıllarca onur kırıcı, aşağılayıcı, ölümlere terk ederek yaşamı çekilmez hale getirenler, sınırlarda masum insanları açlığa, soğuklara, ölümlere terk ederek ülkelerinizde yaşam hakkı tanımazken ve zulüm uygulama mübah görülürken; tüm AB ülkeleri kapılarını Ukrayna’nın “sarı saçlılarına” açmakla kalmayıp, çağrı yaparak “evinizin kapılarını sonuna kadar açınız” çağrısı sizin çirkin yüzünüzü açığa çıkardı. Bu ayrımcılık, ırkçılık değilse nedir? Burada sorun Ukraynalılara kapılarını sonuna kadar açmak değil, çifte standartlı davranıyor, ayrımcılık yapıldığı gözle görülen bir gerçektir. Peki, diğer göçmenler insan değil mi, onların da en az sizin kadar yaşamaya hakları yok mu? Diğer ulusların göçmen insanları çok açık ayrımcılıkla karşı karşıya kalmaktadır. Peki, Türkiyeli ve Kürdistan’ın dört bir parçasından gelen mültecilere Iraklı, Afrikalı, Asyalı, Suriyeli göçmenler insan değil midir? Aynı acıları onlar da yaşamadı mı ? Onun da senin kadar bu evrende yaşama hakkı yok mudur? Tam da sorun burada yaşanıyor. Sorun burada çifte standart uygulamanız, sizden olmayanı köle görmenizden kaynağını alıyor.
Hem savaşları kışkırtacaksınız çıkaracaksınız, ülkeleri yakıp yakacaksın, silah tacirliğinden milyarlar, trilyonlar kazanacaksınız, savaş suçları işleyeceksiniz, mağdur, suçsuz insanları suçlu göstereceksiniz, insanlar arasında ayrımcılık, ırkçılık yapma yüzsüzlüğünü aleni yapacaksınız. Ve işlediğiniz savaş suçlarını gizlemeye, üstünü kapatmaya çalışacaksınız, bunun adı “demokrasi”, sözüm ona “barış” olacak. Sizin bu söylemleriniz koca bir yalan ve aldatmacadır. Amerika, NATO ve AB sahtekarlık yapıyor, AB ırkçılık yapıyor, AB renk (sarı saçlı, siyah saçlı veya beyaz tenli, siyah tenli gibi) ayrımcılık yapıyor. AB çifte standartlı davranarak faşizan baskılarını hiçbir suçu olmayan, savaş mağduru olan, ölümlerin cenderesinden kaçan, yaşama tutunmak isteyen “yabancı” göçmen kadın, çocuklara, insanlara uyguluyor. Sınırlarda ölüme terk ederek iki yüzlü politika izliyor. Mağdur ve mazlumlara uyguladığınız bu zulmü asla unutmayacağız. Bütün emperyalist sistemlerin, sömürü çarklarının canı cehenneme… Emperyalistler ve kapitalistler haksız savaşların baş sorumlusudur. Haksız savaşların, sömürünün, eşitsizliğin zulmün ve katliamların ortadan kalkması için, savaşmamız gerekiyor.
05.03.2022
