17 Haziran 2025 - Salı
  • HAKKIMIZDA
  • AGEB Açıklamaları
  • AGEB Programı
  • Türkçe
    • العربية
    • 简体中文
    • Nederlands
    • English
    • Français
    • Deutsch
    • Italiano
    • كوردی‎
    • Português
    • Русский
    • Español
    • Türkçe
Avrupa Haber
  • Anasayfa
  • AGEB
    • AGEB açıklamaları
    • AGEB Duyuruları
    • Mor Kızıl Kolektif
    • PG/MLM
  • Avrupa Haberleri
  • Türkiye Haberleri
  • Dünya Haberleri
  • Seçtiklerimiz
  • İletişim
No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • AGEB
    • AGEB açıklamaları
    • AGEB Duyuruları
    • Mor Kızıl Kolektif
    • PG/MLM
  • Avrupa Haberleri
  • Türkiye Haberleri
  • Dünya Haberleri
  • Seçtiklerimiz
  • İletişim
No Result
View All Result
Avrupa Haber
No Result
View All Result

Devletin Derin Politik Krizinde Oportünizmin Çektiği Beyaz Bayrak!

6 Temmuz 2018
in Seçtiklerimiz
0
SHARES
Facebook`da PaylaşTwitter`da PaylaşWhatsapp`da Paylaş

Devletin Derin Politik Krizinde Oportünizmin Çektiği Beyaz Bayrak!

Sermayenin günümüz temsilcisi AKP hükümeti nezdinde sistemin ekonomik ve politik krizi derin bir şekilde sürüyor. Türk hakim sınıflarının bu krizi kendi cephelerinde aşmak için kitlelerin önüne getirdiği seçimler, aslında sistemin iç olgusu olan krizin aşılmasında başarılı olacak mı? Başka bir soruysa; sistemin hem başarı ümit ettiği hem de bir iç olgu olan ve giderek derinleşen krizin aslında seçimlerle ortadan kalkmayacağı gerçekliğini bildiği bir süreçte reformizm ve oportünizmin konumlanışını nasıl değerlendireceğiz?

Yazımızın iki ana hedefi var; sistemin kriz(ler)i ve buna bağlı seçimlerin buradaki yeri ile reformizmin/oportünizmin krizi.

HAKİM SINIFLARIN “UMUTSUZ” KRİZ AŞMA ÇABASI

Türk hakim sınıflarının yaşadığı siyasal ve ekonomik krizin yansımaları ve beraberinde getirdiği olgular; hakim sınıfların yönetememe sorununu, kitlelerin de memnuniyetsizliğini yukarı noktalara çıkarmış durumdadır. Fakat derin akımlar köpükte değil, ırmağın altındadır. Ekonomideki tıkanma ve belirsizlikler, siyasal olarak geniş kesimler tarafından meşruiyetin sorgulanması başlıkları altında özetleyebileceğimiz her birisi dikkate değer olgular, içinden geçtiğimiz “seçim” sürecine rengini veren bir biçimde ilerlemektedir.

Türk hakim sınıfları da kendi sınıf çıkarları doğrultusunda -kendi klik dalaşlarıyla birlikte- sistemi tahkim etme çabasında ısrarla durmaktadır. Mevcut AKP hükümeti, bu süreçte “köpüğün görünen yüzünde” beliren bir simge olsa da mevcut kriz, bir devlet krizi olarak etkilerini sürdürmektedir. Buna bağlı olarak da “erken seçim”, bu krizin aşılması için “umutsuz” da olunsa sarılınan bir can simidi görevi görmektedir. “Umutsuz” diyoruz, çünkü mevcut ekonomik ve politik kriz, seçimle ortadan kalkmayacak kadar derinleşmiş, etki alanını mevcut konjonktürü şekillendirecek bir pozisyona getirmiştir. Bu doğrultuda seçim sürecinin iyi okunması, bu süreçte kitleleri mevcut sisteme karşı devrimci mücadelede seferber etme çabası önemli bir yerde durmaktaydı. Bu noktada seçim öncesinde seçime ve sürece ilişkin değerlendirmelerimize tekrardan girmeyi gerekli görmüyoruz.

OPORTÜNİZMİN KRİZİ, DEVRİMCİLİKTEN REFORMİZME “TERFİ”

Sınıf mücadelelerinden ibaret olan toplumlar tarihini sorgulamak, bundan öğrenme çabası içerisinde olmak; günümüz için “karmaşık” olanı anlamak, “zor” görüneni kolaylaştırmak adına kullanılacak yöntemlerden birisidir. Gel gör ki bu yöntem, içinden geçtiğimiz süreçte kendine “devrimci” diyenlerin belki de hiç kullanmadığı bir yöntem de olmaktadır aynı zamanda. Yaşananlardan, yaşanmışlıklardan ders çıkarmama pratiği, günceli analiz etme, güncele perspektif sunmada kısa vadede geçiştirmeci, uzun vadede ise devrimci literatürden vurgularsak “çapsız” belirlemeleri ortaya çıkarmakta.

Devrimci ve demokratlar için meşruluğunun sorgulanmaması dahi gereken bir “seçim”e tutarsız ve çelişik yaklaşımlarda bulunularak; devrim iddiası, kitlelerin öfkesi ve memnuniyetsizliği -yine kitlelerin ‘an’daki taleplerinin de etkisiyle- legalist ve reformist hayallere yerini bırakmaktadır.

Hakim sınıfların her türlü iç dalaşına rağmen, faşizm koşullarını her geçen gün daha da ağırlaştırdığı bir zaman diliminden geçiyoruz. Çok yakın sayılacak geçmiş süreçte bırakalım devrimcileri, geniş kitleler nezdinde dahi meşruluğu yitirilmiş, kitlelerin “kurtuluş” bağlamında heyecanlanmadığı seçim süreçleri yaşandıktan sonra, bu kaos ve öfkeyi kendi reformist hayallerine kurban edenler, ne geçmiş tecrübelerden ders çıkarmış oluyor ne de bahsettikleri “andaki dayanışma”yı böyle gerçekleştirebiliyorlar. Bu doğrultuda esasen mevcut sistemin tahkim edilmesine hizmet eden fakat birçok yapının “dayanışma” olarak sosladığı yaklaşımları, tabiri caizse oportünizmin en alasını tarihin sayfalarına yazmıştır. Yine bu yaklaşımla “yanlış yaptıysak öz eleştirimizi veririz” denerek küçümsenmekte, hem kendi hem de kitlelerin akıllarıyla resmen dalga geçilmektedir. “Kitlelerin önemi” vurgusunun altında kitle kuyrukçuluğunun kutsanmasıyla legalizm yeniden yeniden keşfedilmeye çalışılmaktadır.

Proletaryanın büyük öğretmeni Lenin’in “Ne Yapmalı?” adlı eserinden yapacağımız alıntı, seçim öncesi ve sonrası süreçte, yukarıda bahsettiğimiz şekilde sürece yaklaşan oportünistleri karakterize etmek için yeterli olacaktır: “Bir oportünist her formüle kolayca imzasını atar ve onu aynı kolaylıkla terk eder, çünkü oportünizm demek, kesin ve sağlam ilkelere sahip olmamak demektir.”

’71 DEVRİMCİ KOPUŞUNDAN KOPUŞ!

Devrimin objektif gücüne nazaran subjektif gücün geri düzeyde seyrettiği bir gerçekliktir bu yadsınamaz. Bu geri düzey, gökkubbenin altındaki kaosun “az da olsa iyileştirilmesi”, “nefes aldırılması” argümanlarıyla seçim sürecinde kitlelere devrim propagandası yapmaktan çekinen, kitleleri sisteme karşı devrim için örgütlemeyi bilinmeyen bir tarihe/sürece bırakan anlayışı da beraberinde getirmektedir. Unutulmamalıdır ki reformizm, kitle hareketlerinden yanlış sonuçlar çıkarılarak canlandırıldığı gibi, devrimci mücadelenin geliştirilemediği momentlerde de canlandırılabilir.

Seçim öncesi süreçte kendini gösteren, hakim sınıfların fiili saldırıları dahi yaşanan durumu gözler önüne sermektedir. Baskı, yasak ve öncekilerde olduğu gibi katletmeye varan pratikler karşısında kitleleri devrimci mücadelenin bileşenleri haline getirme iddiası yerine oportünist ve reformist hayallere kurban etme, oportünistlerin seçim sonrası daha büyük bir “iç yıkımla” karşılaşacağını gösterecektir. Öyle ki seçim propagandası yapanların, seçim sonrasına hazırlığı mümkün mertebe yine aynı reformist çizgide ilerleyecektir. Böylesi bir süreci yaşadığımız “bugün”de kitlelerle birlikte kendilerini sistemiçileştirenlerin, seçim sonrası “özeleştiri vererek” kitleleri devrim mücadelesinde seferber edecekleri bu sefer de bizler için “hayal dünyası”nda durmaktadır.

Bu noktada kitlelerin andaki taleplerini sistemiçine yedekleyen anlayış, aynı zamanda Türkiye Devrimci Hareketi’nin dönüm noktası olan ’71 Devrimci Kopuşu gerçeğinin de reddi olmaktadır. Dönemin koşulları içerisinde devrimci bir çıkış olan, kitleleri parlamenter hayaller deryasından söküp alarak devrim ile reformizm arasına kalın çizgiler çeken anlayış, elbette ki bu oportünistlerde eğreti duracaktır.

Bu reddin yarına evrileceği nokta ise esas tehlikeyi barındırmaktadır. Bu yanılsamalı atmosferde, işçi sınıfının, emekçi ve ezilenlerin özneliğine dayalı devrimci mücadele olanakları yerine öfkeyi sistem içileştiren bu red ve anlayış, yaratılan sahte umutları yarına taşıyacak ve bugün çekilen ideolojik teslim bayrağı, yarın” gerçekler” karşısında iflas bayrağı olarak çekilecektir.

http://www.yenidemokrasi1.net/devletin-derin-politik-krizinde-oportunizmin-cektigi-beyaz-bayrak.html
Tags: AKP hükümetiOportünizmPolitik KrizReformizmYeni Demokrasi
ShareTweetSend
Previous Post

12 Saat Günlük Çalışma Yasası Avusturya Parlamentosunda Onaylandı

Next Post

Akdeniz’i geçmeye çalışan her 7 göçmenden biri hayatını kaybetti

Next Post
Akdeniz'i geçmeye çalışan her 7 göçmenden biri hayatını kaybetti

Akdeniz'i geçmeye çalışan her 7 göçmenden biri hayatını kaybetti

  • AGEB: Yunanistan Gündemi – Ekim 2024
  • İsviçre’de Gençliğin Durumu?
  • AGEB: Almanya Gündemi Şubat 2024
  • AGEB Siyasi Perspektif Yazısı – Şubat 2024

AGEB PROGRAMI

AGEB PROGRAMI

PROGRAMI OKUMAK VE İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN

DUYURULAR

AGEB Duyuruları

BASAVARAJ VE 27 HALK SAVAŞÇISI ÖLÜMSÜZDÜR!

HİNDİSTAN KOMÜNİST PARTİSİ (MAOİST) GENEL SEKRETERİ BASAVARAJ VE 27 HALK SAVAŞÇISI ÖLÜMSÜZDÜR! Hint gerici-faşist devleti Hindistan’da HKP(Maoist) öncülüğünde sürdürülen devrimci ...

29 Mayıs 2025
Duyurular

“İSTANBUL TKIS BLİNDS PERDE” İŞÇİLERİYLE DAYANIŞMAYI BÜYÜTELİM!

Hollanda merkezli HUNTER DOUGLOS firması 30 Ekim 2024 tarihinden bu yana İstanbul’da bulunan TKIS BLİNDS Perde işçilerinin, başta sendikal hak ...

1 Mart 2025
Duyurular

İSVİÇRE’DE AGEB PANELİNE ÇAĞRI

AGEB Basel'de 16 Mart 2025 tarihinde "Emperyalist Savaşlar, Hapishaneler, Göç ve Şovenizm" konulu Panel gerçekleştirecek. Emperyalist Kapitalizmin dünyada barbarlığını artan boyutta sürdürdüğü, ...

1 Mart 2025
AGEB

AGEB 3. KOLEKTİF TATİL KAMPI’NDA BULUŞALIM!

Avrupa Göçmen Emekçiler Birliği (AGEB) olarak bu yıl 3. Kolektif Tatil Kampımızı 21 Temmuz- 06 Ağustos 2025 tarihleri arasında Yunanistan/Nafplio ...

23 Ocak 2025
AGEB Duyuruları

AGEB ve ADHK Panelleri

Emperyalist savaş kıskacında; Ortadoğu’da gelişmeler ve Türk Devletinin çıkmazı! Emperyalist-kapitalistlerin dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçilere yönelik artan saldırıları ...

4 Aralık 2024
Duyurular

1 Mayıs’ta Alanlara!

1 MAYIS’TA HAKLARIMIZI SAVUNALIM, EMPERYALİST YAĞMAYA KARŞI DURALIM! Uluslararası işçi sınıfının ve emekçilerin birlik, dayanışma ve mücadele günü olan 1 ...

25 Nisan 2024
AGEB Duyuruları

İTİF 28. Kongresine davet

AGEB bileşeni olan İsviçre Türkiyeli İşçiler Federasyonu (İTİF), 28. Kongresini “Derinleş̧en çeliş̧kilere, yoğunlaşan baskı ve saldırılara karşı örgü̈tlenelim, mü̈cadele edelim!” ...

29 Mart 2024
AGEB Duyuruları

AGEB 2. Kolektif Tatil Kampında Buluşalım!

Avrupa Göçmen Emekçiler Birliği (AGEB) olarak bu yıl düzenleyeceğimiz 2. Kolektif Tatil Kampımızı 20 Temmuz- 06 Auğustos 2024 tarihleri arasında, ...

15 Mart 2024
Duyurular

AGEB 5. Yıl Etkinliği

Avrupa Göçmen Emekçiler Birliği ( AGEB ) kuruluşunun 5. yılı nedeniyle 2 Mart Cumartesi günü İsviçre’nin Zürih kentinde kitleye açık ...

14 Şubat 2024
AGEB

Politik Mültecilere Yönelik Artan Saldırılara Son!

Avusturya’da politik mülteciliğe başvuran Özgür Doğan’a altı yıl sonra red ve iade kararı verildi 2014-2017 yılları arasında Rojava’da IŞID barbarlığına ...

13 Eylül 2023

Avrupa Haber Sosyal Medya

AGEB Sosyal Medya

LİNKLER

  • Yeni Demokrasi
  • Partizan
  • Partizan Medya
  • Partizan Arşiv
  • PŞTA
  • İşçi Köylü Kurtuluşu
  • İbrahim Kaypakkaya
  • Yeni Demokrat Gençlik
  • Yeni Demokrat Kadın
  • Umut Yayımcılık
  • Red Herald
  • Dem Volke Dienen
  • ETHA
  • Fırat Haber Ajansı
  • Gazete Patika
  • Avrupa Demokrat
  • Avrupa Postası
  • Kızıl Bayrak
  • İHD
  • Avrupa Sürgünleri

HAKKIMIZDA

avrupahaber11.org web sayfası AGEB – Avrupa Göçmen Emekçiler Birliği Resmi sitesidir.

 

ARŞİV

SON EKLENENLER

Hollanda’da Filistinle kitlesel dayanışma gösterisi!

16 Haziran 2025

Almanya AGEB: Devrimci Avukat Roland Meister’e yönelik polis saldırısını kınıyoruz!

15 Haziran 2025

İsviçre’de onbinlerce kadın hakları için sokaklardaydı. (Video-Resim)

15 Haziran 2025

FACEBOOK’TA TAKİP EDİN

  • Anasayfa
  • AGEB
  • Avrupa Haberleri
  • Türkiye Haberleri
  • Dünya Haberleri
  • Seçtiklerimiz
  • İletişim

© 2024 Avrupa Haber Merkezi

No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • AGEB
    • AGEB açıklamaları
    • AGEB Duyuruları
    • Mor Kızıl Kolektif
    • PG/MLM
  • Avrupa Haberleri
  • Türkiye Haberleri
  • Avrupa Gündemi
  • Dünya haberleri
  • Seçtiklerimiz
  • İletişim

© 2024 Avrupa Haber Merkezi