24 Haziran 2025 - Salı
  • HAKKIMIZDA
  • AGEB Açıklamaları
  • AGEB Programı
  • Türkçe
    • العربية
    • 简体中文
    • Nederlands
    • English
    • Français
    • Deutsch
    • Italiano
    • كوردی‎
    • Português
    • Русский
    • Español
    • Türkçe
Avrupa Haber
  • Anasayfa
  • AGEB
    • AGEB açıklamaları
    • AGEB Duyuruları
    • Mor Kızıl Kolektif
    • PG/MLM
  • Avrupa Haberleri
  • Türkiye Haberleri
  • Dünya Haberleri
  • Seçtiklerimiz
  • İletişim
No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • AGEB
    • AGEB açıklamaları
    • AGEB Duyuruları
    • Mor Kızıl Kolektif
    • PG/MLM
  • Avrupa Haberleri
  • Türkiye Haberleri
  • Dünya Haberleri
  • Seçtiklerimiz
  • İletişim
No Result
View All Result
Avrupa Haber
No Result
View All Result

ATİF: “Geliştirilen Irkçılığa Karşı Mücadeleyi Büyütelim!”

27 Ağustos 2021
in Avrupa, Genel, Haberler
0
SHARES
Facebook`da PaylaşTwitter`da PaylaşWhatsapp`da Paylaş

atiflogoATİF |04-03-2016| Binlerce kilometre yol kat ederek Batı Avrupa’ya sığınmaya çalışan mültecilerin dramı bir insanlık dramı olarak devam etmektedir. Emperyalist savaşların ve işgallerin sonucu olarak yollara düşen milyonlarca insan çetin koşullara rağmen Batı Avrupa’ya göç etmeye devam ediyor. Mülteci akını yollarda adeta bir kırıma dönüştü. Ölümüne yolculuk tüm ağır şartlara rağmen devam ediyor. Makedonya, Sırbistan, Slovenya vb. sınırlarında bekletilen binlerce mülteciden olan bir Afgan mültecinin ağzından sarf edilen şu sözler konuyu özetlemektedir; “Ya Batı Avrupa’ya varacağız yada öleceğiz, ancak geri dönmeyeceğiz.”

Evet; Almanya’ya varabilmek için ölümü göze alan ve hayatta kalmayı başaranlar, çok istedikleri ülkeye vardılar. Ancak sorunlar bitmedi. Onları bekleyen bir tehlike vardır ki, Alman devletinin tarihinde yüzleşmediği bir tehlikedir bu; IRKÇILIK ve FAŞİZM!

Mülteci yurtları yakılmakta, mülteciler fiziki saldırıya uğramakta, medya olanca gücüyle mültecileri teşhir etmekte ve neredeyse tüm sorunların kaynağı olarak onlar hedef tahtasına oturtulmaktadırlar. Heimatschutz (Memleket koruculuğu) adı altında faşist ve ırkçı yapılanmalar yerli halkı mültecilere karşı kışkırtmaktadır.

Köln ve Hamburg gibi şehirlerde olduğu gibi kriminal olaylar bahane edilerek tüm mülteciler ve göçmenler kriminalize edilmektektedirler. Mülteciler basın aracılığıyla adeta “tecavüzcüler ordusu” şeklinde topluma kanıksatılmaya çalışılmaktadır.

Mültecileri kriminal çeteleri şeklinde gösteren Alman basınının göstermediği şey ise ırkçılığın son yıllarda daha kriminal bir hal aldığı ve toplum içinde yaygınlaştırıldığıdır. Sadece 2015 yılında göçmenlere ve mültecilere yönelik yapılan ırkçı ve faşist saldırıların sayısı 1.239 olarak Pro Asyl tarafından kayıtlara geçmiştir. Ancak Almanya Kriminal Dairesi (BKA) bu sayıları azaltarak 1.029 olarak göstermiştir.

Ayrıca, Alman istihbaratının ve Anayasa koruma dairesinin de ırkçılıkla mücadele sicili bozuktur. NSU faşist yapılanmasına bizzat devlet kurumlarınca destek verildiği artık ayan beyan ortaya çıkmıştır. Bugünlerde yaşanan ırkçı saldırılar NSU cinayetlerini aratacak duruma evirilme potansiyeli oldukça güçlüdür. Artık neredeyse kendiliğinden onlarca çeteler teşvik edilmekte ve basın üzerinden yönlendirilerek mültecilere ve göçmenlere gözdağı verilmek istenmektedir. Alman halkı mültecilerle karşı karşıya getirilmektedir. Halkı ırkçı kurumlarda örgütlemek için AfD ve PEGIDA gibi örgütlenmeler öne çıkarılmakta ve sorunun asıl kaynakları saklanmaktadır. Sorunun ciddiyetini özetlemesi açısından şu belirleme gerçeklik dahilindedir; dün bir NSU ile ortaya çıkan faşist yapılanma, önümüzdeki günlerde onlarca NSU ile karşımıza çıkabilecektir. Alman sermayesinin tüm çabaları bu yönlüdür.

Irkçı ve faşist yapılanmaların taban bulmasını engellemeyen Alman devleti, bilakis bu yapıların gelişmesine katkı sunmaktadır. Onların her türlü etkinlikleri, her türlü kışkırtmaları yüzlerce polis koruması altında gerçekleşmekte; devrimciler, demokratlar ve antifaşistler ise darp edilmekte ve kovuşturmalara uğramaktadırlar. Mültecilere yardım edenler ölüm tehditleri almakta, mülteci yurtları yakılmaktadır. Son olarak Sachsen eyaletinde mültecilerin yerleştirileceği bir yurdun yakılması ve etrafta toplanan ırkçıların söndürme engelleme çabaları buna örnektedir. Gene son dönemlerde bir çok eyalette mülteci yurtlarının kurşunlanması, Villingen’de el bombası atılması diğer örneklerdendir. Irkçılar, bu saldırılarını büyüteceklerini artık medya üzerinden açık açık dile getirmekte ve buna karşı mekanizmalar yeterince harekete geçmemektedir.

Toplumda oluşturulmaya çalışılan histeri ortamına Merkel hükümetinden destek gelmektedir. Sertleştirilen iltica yasasıyla birlikte, mültecilerin kaderi görevli memurların adeta keyfine bırakılmıştır. Bu yasa, aile birleşimine engel teşkil ettiği gibi, güvenli ülke tanımını genişleterek savaşın hüküm sürdüğü ülkelere mültecilerin sınır dışı edilmelerini gündeme getirmektedir. Onlarca yıl mücadele edilerek kazanılan iltica hakkı, Merkel hükümeti tarafından budanmaya devam edilmekte, bir insan hakkı olan sığınma hakkı gasp edilmektedir. Ayrıca yeni yasal düzenlemelerle birlikte insan hak ve özgürlüklerinin olmadığı, her gün insanların düşüncelerinden dolayı katledildikleri bir çok ülke “güvenlikli ülke” statüsüne alınarak, o ülkelerden gelen mülteciler geri gönderilmeye çalışılmaktadırlar. Yeni çıkarılan İltica Yasası 2 (Asylgesetz II) ile birlikte aileler dağıtılmakta, Hükümet ortakları ceza yasası ile iltica yasası bulamacı üzerinden ırkçı ve faşistlerin adeta sözcüsü haline dönüşmektedirler.

“Siz savaşı durdurun biz zaten gelmeyiz.” Bir Suriyeli mülteci çocuğun dile getirdiği gerçeklik, Devletler nezdinde hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur. Aksine savaşlara, işgal ve talana devam edilmekte, mültecilere yollar dar edilmekte ve buraya gelenlerin ise adeta ırkçılara ve faşistlere hedef haline getirilmektedir. Hemen hemen her gün bir ırkçı saldırı söz konusudur. Saldırılar bununla sınırlı kalmayacaktır elbet. Önümüzdeki günlerde özellikle Almanya’nın doğusunda, özellikle Saksonya eyaletinde mültecilerin can güvenliklerini tehlikeye düşürecek saldırıların planlanacağını, ırkçılar bağıra bağıra deklere etmektedirler. Toplum, tüm araçlar kullanılarak bir politik atmosfer etrafında şekillendirilmek ve yönlendirilmek istenmektedir. Amaçlanan şey, toplumun büyük kesiminin mültecileri sahiplenmesini engellemek, onların dışlanmasını sağlamaktır. Bu yöntemle sorunun gerçek kaynağı saklanarak, yapay bir kaynak zihinlere empoze edilmektedir.

Almanya’da yaşanan sorunların kaynağı mülteciler değildir ve olamazlarda. Emperyalist Devletlerin ve bölgedeki işbirlikçilerinin savaş politikaları, sorunların ana kaynağıdır. Ortadoğu’da süren savaştan Alman sermayesi silah satışı yaparak nemalanmaktadır. Faşist Türk devletine ve gerici Suudi rejimine sürekli silah satımı yapan Almanya, ‘esasta IŞİD’i desteklemiş’ olmaktadır, zira silahların varacakları yer IŞİD olmuştur.

Bununla yetinmeyen Alman devleti 129 a/b yasası ile emperyalist politikalara, ırkçılığa ve faşizme karşı duran ATİK üyelerini, devrimcileri ve Kürt politikacıları tutuklamakta ve yargılamak istemektedir. Mültecilerin engellemesi karşılığında Alman devleti Türk devletine sadece maddi yardım değil, aynı zamanda Kürdistan’da süren katliamlara da siyasi destek vermektedir. Kürdistan’da ve Türkiye’de süren katliamların bir siyasi ortağı da Alman devletidir.

Almanya’da yaratılmaya çalışılan histeri ortamına karşı tüm demokrat, ırkçı karşıtı ve antifaşist kamuoyunun yapacakları olmalıdır. Sadece bu insanlık dramını ele alıp sorunun kaynağını ortaya koymak yetmemektedir. Tüm demokrat ve ilerici güçlere çağrımız, bu saldırılara karşı birlikte aktif mücadele etmektir. Geniş platformlarla birlikte hareket edilmeli ve kirli politika deşifre edilmelidir. Mültecileri sahiplenmek, insanlık görevimizdir. Tüm araçlar kullanılarak oluşturulmaya çalışılan histeri ortamı ancak böyle kırılabilir.

  • İltica hakkı, İnsan hakkıdır ve korunmalıdır!
  • II. İltica yasası (Asylgesetz II) kaldırılmalıdır!
  • 129 a/b yasası kaldırılmalıdır!

Faşizme ve Irkçılığa karşı ortak mücadeleyi güçlendirelim!

Yaşasın Enternasyonal Dayanışma!

Flyer download

Bildiri İndir

Tags: AfDatifFaşizmHeimatschutzIrkçılıkKölnPegida
ShareTweetSend
Previous Post

METAL İŞÇİLERİNİN DİRENİŞİNİ SELAMLIYORUZ!

Next Post

Kadınlar; “Her yer 8 Mart her yer direniş” diyerek direndi

Next Post

Kadınlar; “Her yer 8 Mart her yer direniş” diyerek direndi

  • AGEB: Yunanistan Gündemi – Ekim 2024
  • İsviçre’de Gençliğin Durumu?
  • AGEB: Almanya Gündemi Şubat 2024
  • AGEB Siyasi Perspektif Yazısı – Şubat 2024

AGEB PROGRAMI

AGEB PROGRAMI

PROGRAMI OKUMAK VE İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN

DUYURULAR

AGEB Duyuruları

BASAVARAJ VE 27 HALK SAVAŞÇISI ÖLÜMSÜZDÜR!

HİNDİSTAN KOMÜNİST PARTİSİ (MAOİST) GENEL SEKRETERİ BASAVARAJ VE 27 HALK SAVAŞÇISI ÖLÜMSÜZDÜR! Hint gerici-faşist devleti Hindistan’da HKP(Maoist) öncülüğünde sürdürülen devrimci ...

29 Mayıs 2025
Duyurular

“İSTANBUL TKIS BLİNDS PERDE” İŞÇİLERİYLE DAYANIŞMAYI BÜYÜTELİM!

Hollanda merkezli HUNTER DOUGLOS firması 30 Ekim 2024 tarihinden bu yana İstanbul’da bulunan TKIS BLİNDS Perde işçilerinin, başta sendikal hak ...

1 Mart 2025
Duyurular

İSVİÇRE’DE AGEB PANELİNE ÇAĞRI

AGEB Basel'de 16 Mart 2025 tarihinde "Emperyalist Savaşlar, Hapishaneler, Göç ve Şovenizm" konulu Panel gerçekleştirecek. Emperyalist Kapitalizmin dünyada barbarlığını artan boyutta sürdürdüğü, ...

1 Mart 2025
AGEB

AGEB 3. KOLEKTİF TATİL KAMPI’NDA BULUŞALIM!

Avrupa Göçmen Emekçiler Birliği (AGEB) olarak bu yıl 3. Kolektif Tatil Kampımızı 21 Temmuz- 06 Ağustos 2025 tarihleri arasında Yunanistan/Nafplio ...

23 Ocak 2025
AGEB Duyuruları

AGEB ve ADHK Panelleri

Emperyalist savaş kıskacında; Ortadoğu’da gelişmeler ve Türk Devletinin çıkmazı! Emperyalist-kapitalistlerin dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçilere yönelik artan saldırıları ...

4 Aralık 2024
Duyurular

1 Mayıs’ta Alanlara!

1 MAYIS’TA HAKLARIMIZI SAVUNALIM, EMPERYALİST YAĞMAYA KARŞI DURALIM! Uluslararası işçi sınıfının ve emekçilerin birlik, dayanışma ve mücadele günü olan 1 ...

25 Nisan 2024
AGEB Duyuruları

İTİF 28. Kongresine davet

AGEB bileşeni olan İsviçre Türkiyeli İşçiler Federasyonu (İTİF), 28. Kongresini “Derinleş̧en çeliş̧kilere, yoğunlaşan baskı ve saldırılara karşı örgü̈tlenelim, mü̈cadele edelim!” ...

29 Mart 2024
AGEB Duyuruları

AGEB 2. Kolektif Tatil Kampında Buluşalım!

Avrupa Göçmen Emekçiler Birliği (AGEB) olarak bu yıl düzenleyeceğimiz 2. Kolektif Tatil Kampımızı 20 Temmuz- 06 Auğustos 2024 tarihleri arasında, ...

15 Mart 2024
Duyurular

AGEB 5. Yıl Etkinliği

Avrupa Göçmen Emekçiler Birliği ( AGEB ) kuruluşunun 5. yılı nedeniyle 2 Mart Cumartesi günü İsviçre’nin Zürih kentinde kitleye açık ...

14 Şubat 2024
AGEB

Politik Mültecilere Yönelik Artan Saldırılara Son!

Avusturya’da politik mülteciliğe başvuran Özgür Doğan’a altı yıl sonra red ve iade kararı verildi 2014-2017 yılları arasında Rojava’da IŞID barbarlığına ...

13 Eylül 2023

Avrupa Haber Sosyal Medya

AGEB Sosyal Medya

LİNKLER

  • Yeni Demokrasi
  • Partizan
  • Partizan Medya
  • Partizan Arşiv
  • PŞTA
  • İşçi Köylü Kurtuluşu
  • İbrahim Kaypakkaya
  • Yeni Demokrat Gençlik
  • Yeni Demokrat Kadın
  • Umut Yayımcılık
  • Red Herald
  • Dem Volke Dienen
  • ETHA
  • Fırat Haber Ajansı
  • Gazete Patika
  • Avrupa Demokrat
  • Avrupa Postası
  • Kızıl Bayrak
  • İHD
  • Avrupa Sürgünleri

HAKKIMIZDA

avrupahaber11.org web sayfası AGEB – Avrupa Göçmen Emekçiler Birliği Resmi sitesidir.

 

ARŞİV

SON EKLENENLER

Türkiye Hapishanelerindeki “Hasta Tutsaklarla Dayanışma” amaçlı etkinlik…

24 Haziran 2025

Binler NATO zirvesini protesto etti

23 Haziran 2025

Aktionstage zu Indien: Veranstaltungen in Düsseldorf und Köln

23 Haziran 2025

FACEBOOK’TA TAKİP EDİN

  • Anasayfa
  • AGEB
  • Avrupa Haberleri
  • Türkiye Haberleri
  • Dünya Haberleri
  • Seçtiklerimiz
  • İletişim

© 2024 Avrupa Haber Merkezi

No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • AGEB
    • AGEB açıklamaları
    • AGEB Duyuruları
    • Mor Kızıl Kolektif
    • PG/MLM
  • Avrupa Haberleri
  • Türkiye Haberleri
  • Avrupa Gündemi
  • Dünya haberleri
  • Seçtiklerimiz
  • İletişim

© 2024 Avrupa Haber Merkezi