İnsbruck`ta Anti-Faşist ve Devrimci kurumlar, 8 Mayıs Kurtuluş gününü anma ve yürüyüşle kutladılar.
Pradel Mezarlığındaki Sovyet Anıtı önünde toplanan kitle, Anıt Mezara çiçekler bırakarak saygı duruşunda bulundular. Katılımcı kurumlar kendi bayrak ve flamalarını taşıyarak, Faşizme karşı birlikte mücadelenin önemini sergilediler.
Daha sonra Kurumlar adına 8 Mayıs kurtuluş günü ile ilgili konuşmalar ve sunular yapıldı. 8 Mayısın Avrupa günü olmadığı, Alman Nazi Faşizminden kurtuluş günü olduğu ve bu kurtuluşun gerçek mimarlarının Sovyet kızıl ordusunun ve her ülkede Faşizme karşı savaşan Partizanlar, devrimciler olduğu vurgusu yapıldı. Yapılan konuşmaların ardından kortejler oluşturularak yürüyüşe geçildi. Partizan ve Rot Front Kolektif ‘’Nie wieder Faschısmus ve Brezilya yoksul köylüleriyle dayanışmayı yükselt’’ pankartlarıyla katıldılar. Sovyet Anıt Mezarında başlayan yürüyüş Rosau Toplama Kampında bitirildi. Miting alanında bulunan anıta çiçekler bırakıldı, konuşmalar gerçekleştirildi. Partizan adına miting alanında günün anlam ve önemiyle ilgili konuşma gerçekleştirildi.
Partizan adına yapılan konuşmada; 8 Mayıs, dünya ezilenler tarihinde kudurmuş Alman faşizmi’nin Sovjetler Birliği öncülüğünde yenilerek ezildiği ve tarihe gömüldüğü tarihtir. Bu yıl 8 Mayıs’in 76. yılı ve bizler bugün birkez daha faşizmi lanetlemek ve faşizme karşı savaşta hayatlarını kaybetmiş ilerici devrimci ve komünistleri anmak için toplanmış bulunuyoruz. 8 Mayıs’in 76. yılı vesileyle, 50 milyondan fazla insanın ölümüne neden olmuş bir savaşı tekrar hatırlamak, bugünkü faşişt tehditlere karşı mücadele açısından önemlidir. Bu vesile ile faşizme karşı savaşta şehit düşmüş devrimci ve komünstleri saygıyla anıyoruz denilen konuşma, güncele ilişkin Türkiye ve T.Kürdistan’ında yaşanan saldırılar ve katliamlara değindiği konuşmasında Partizan temsilcisi; Türkiyede ve T/Kürdistanın’da faşizmin saldırıları artan bir hal alarak devam etmektedir. Türk devleti kuruluşundan bu güne faşizmle yönetilen bir devlettir. Her dönem işçi ve emekçilere, Kürtlere,Ermenilere ve Alevilere karşı baskı katliamlar gerçekleştirmiş ve gerçekleştirmekte olan bir devlettir. Türk devletinin hakim sınıfları bugün ciddi bir kriz içerisinde bulunmaktadır. Yaşanan bu kriz hâkim sınıfların içerisinde bulunduğu yönetim krizi’ni derinleştirmiş ve klikler arası dalaş ve gerilim alabildiğine kızışmış durumdadır.
Yaşadığı krize ve birikmiş sorunlara çözüm bulamayan Türk hakim sınıfları’nın dümeninde bulunan AKP-MHP faşist bloğuyla emekçi halka, işçilere, Kürt ulusuna, kadınlara ve devrimci-demokratik ilerici güçlere saldırıyor. Bu saldırılar özellikle Kürt ülusal mücadelesi ve onun kazanımlarına yönelerek devam ederken, bir yandanda Türkiyede işçilerin emekçilerin Erdoğan hükümetine karşı geliştirdikleri tepkiler polis ve asker baskısı, tutuklama ve hapisle cezalandırılmaktadır. On binlerce kürt ve devrimci hapishanelere atılmıştır. Faşist türk devleti İŞİD gibi dinci terör örgütleriyle işbirliği yapmakta, Rojava ve Afrin ve Şengal olmak üzere Kürdistanın bir çok yerini işgal etmektedir. PKK’ye karşı operasyon adı altında kürt köyleri bombalanmakta onlarca sivil insan katledilmektedir. Hergün onlarca kadın öldürülmekte şiddete uğramaktadır. AKP hükümeti istanbul sözleşmesini iptal ederek kadın katliamlarına hız vereceğini göstermiş oldu. Bugün Türkiye, Kürdistan ve Ortadoğuda gerek emperyalistlerin gerekse faşist türk devleti ve bölge faşist devletlerinin uyguladıkları faşist yönetimler hergün binlerce insanın katledilmesini ve göç etmesini beraberinde getirmektedir denilen konuşma; Dostlar; 76 yıl önce faşizmi yenilgiye uğratan devrimcileri andığımız ve faşizmi lanetlediğimiz bu günde, dünyada yaşanan haksız savaşlara işgallere, faşizme ve emperyalist saldırganlığa karşı çıkalım, birleşelim mücadele edelim denilerek konuşma sonlandırıldı. Diğer katılımcı kurumların’da konuşmalarını gerçekleştirdikleri anma, faşizme karşı mücadele çağrısı yinelenerek sonlandırıldı.
AHM Tirol
