25 Haziran 2025 - Çarşamba
  • HAKKIMIZDA
  • AGEB Açıklamaları
  • AGEB Programı
  • Türkçe
    • العربية
    • 简体中文
    • Nederlands
    • English
    • Français
    • Deutsch
    • Italiano
    • كوردی‎
    • Português
    • Русский
    • Español
    • Türkçe
Avrupa Haber
  • Anasayfa
  • AGEB
    • AGEB açıklamaları
    • AGEB Duyuruları
    • Mor Kızıl Kolektif
    • PG/MLM
  • Avrupa Haberleri
  • Türkiye Haberleri
  • Dünya Haberleri
  • Seçtiklerimiz
  • İletişim
No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • AGEB
    • AGEB açıklamaları
    • AGEB Duyuruları
    • Mor Kızıl Kolektif
    • PG/MLM
  • Avrupa Haberleri
  • Türkiye Haberleri
  • Dünya Haberleri
  • Seçtiklerimiz
  • İletişim
No Result
View All Result
Avrupa Haber
No Result
View All Result

Hasta dünyanın ilacı – Gamze Rastgeldi

10 Nisan 2020
in Seçtiklerimiz
0
SHARES
Facebook`da PaylaşTwitter`da PaylaşWhatsapp`da Paylaş

Tarihte geçmiş ve geleceğin tek bir anda kristalize olduğu dönemler vardır. Böyle anlarda, toplumsal gerçekliği yaratan neden sonuç döngüsü, emek sermaye çelişkisi ve yarını kuracak öznelerin kimliği berraklaşır. Normal olmayan normal sona erer, küçük hayatlarımızın duvarlarında pencereler açılır ve oradan gerçeği görmeye başlarız.


Genç bir adamın haber fotoğrafından taşan ışıklı gözlerine bakıyorum. Kucağında iki minik çocuk ile mutluluk içinde poz vermiş. Çok uzak gibi gelen bir geçmişten şimdiye bakıyor. Birbirimizden ayrı düşmüş görünsek de aslında aramızdaki mesafelerin buharlaşıp uçtuğu şimdide buluştuk. Dünya hastalandı, mesafeler yok oldu; hepimiz aynı gerçekliğin içindeyiz.

Nemak döküm fabrikası işçisi Ali Kurtuluş, Covid-19 salgınında hastalanarak hayatını kaybetti. Ücretli izin alamadığı için çalışmak zorunda kaldığı yazıyor hakkındaki kısacık haberde. Ali, her gün çocuklarını ve ailesini evde bırakarak işine giden; kâr hırsıyla emeğine değer biçilen milyonlarca insandan biriydi. Artık yok. Arkasında bıraktığı boşluğa, sadece küçük çocukları, ailesi ve onu tanıyanlar değil bir dünya insan ve emek sömürüsünün tarihteki tüm tezahürleri sığıyor. Hepimiz, zamanın büküldüğü o boşluğa doğru yuvarlanıyoruz.

Tarihte geçmiş ve geleceğin tek bir anda kristalize olduğu dönemler vardır. Böyle anlarda, toplumsal gerçekliği yaratan neden sonuç döngüsü, emek sermaye çelişkisi ve yarını kuracak öznelerin kimliği berraklaşır. Onlarca yıldır lafta kalan gerçekler neredeyse katılaşıp elle tutulacak hale gelir. Olaylar insanlık tarihindeki çatışmaların mikro evrenlerine dönüşür, normal olmayan normal sona erer, küçük hayatlarımızın duvarlarında pencereler açılır ve oradan gerçeği görmeye başlarız. Dünyanın tek bir bölgesini ya da herhangi bir topluluğu değil bu defa tüm insanlığı tehdit eden Korona salgını da zamanda böyle bir “solucan deliği” yarattı. Geçmişten gelen tüm deneyim, geleceğin karanlık ufkuyla birleşti ve ezberimizdeki gerçeği bize yaşatıyor: Kapitalizm öldürüyor.

Ali’nin gülen gözleri çoktan hafızadan silinip gitmiş başka bir ânı çağırdı. Yakın tarihte yaşadığımız o küresel salgında, hastalığın adı kuş gribiydi. O zaman da bangır bangır bağıran televizyonlardan, birinci sayfadan verilen haberlerden, ölü sayılarından çoktan nem kapmış rahat evlerimizde gerekli tüm önlemleri almıştık. Etleri nasıl pişirmek gerektiğini düşünüp yumurtaları deterjanla yıkarken Doğubayazıtlı Fatma Özcan, “hastaneye götürürsem param yetmez dedim” diye arkasından pişmanlıkla ağlayan babasını bırakıp gitti. Fatma, 8 yıl önce ölen annesinin koynuna gömüldü. Babası cenazesinde, “Beni çok erken bırakıp gittiniz. Cemile’m, yavrumuzu sana gönderiyorum” diye ağıt yaktı. Akrabaları, hastalandığını duyunca zaten mezarını hazırlamıştık dediler.

Fatma, yüzünde patlayan kamera ışıkları altında bir hastane sandalyesinde, ateşten iyice kızarmış yanaklarıyla, gözleri yerde mahzun otururken; hepimizin gözü önünde hâlâ bir sandalyede otururken “beni kurtarın” bile demedi. 15 Ocak 2006’daki ölümünden sonra “gereken tedbirlerden” bahsederek adını ananlar da kısacık bir zaman sonra onu unuttu. Adını da varlığını da örgülü kara saçlarını da unuttu. Ne yazık, belki yarın Ali’yi de unutacağız.

Unutmak Öldürür

Hasta sayıları dünya çapında tırmanırken, ölenler grafiklerden taşıp hikâyeleri, isimleri ve tıpkı bizler gibi kıymetli hayatları olan yüzlere dönüşüyor. Bilim insanlarının, işçilerin, sanatçıların isimleri teker teker listeye yazılıyor. Bir avuç şanslı azınlık, servetleri ya da acil ekonomik önlem paketlerinin güvencesinde korumaya çekilmişken Hindistan, Bangladeş, Pakistan gibi dünyanın ucuz işgücü pazarlarında, Brezilya’nın favelalarında ya da Güney Afrika’nın altın, elmas madenlerinde ölenler kayıt altına bile alınmıyor.

Bu krizde, kitlelerin sosyal devlet rolü oynamasını beklediği ülkelerde ise destek sözleri verilenler insanlar değil şirketler. Neo-liberalizmin besili evlatları olan hükümetler “her hal ve şart altında üretime devam etmek, çarkların dönmesini sağlamak” için elbette var güçleriyle çalışıyor. İnsanı ve onu hayatta tutacak değerleri piyasanın insafına bırakmamak, hükmünü çoktan kaybetmiş bir çağrıdan ibaret.

ABD’li vali yardımcısının açıkça ifade ettiği gibi “halk sağlığı tedbirlerinin ekonomiye zarar verdiğini görmektense ölmeyi tercih eder”ler. Bir yandan piyasanın yüksek faydası için milyonları çalıştırmaya devam edelim, bir yandan da kazandıklarını bağışlamalarını isteyelim. Nasıl olsa paraları üç öğün çay-simide yetiyor.

Zamanın büküldüğü bu anda işçiler için bir kez daha bıçak kemiğe dayandı. Dünyada pek çok ülkede grevler, iş bırakmalar, eylemler düzenleniyor. Türkiye’de, sendikaların tepkisi ya da talepleri utangaç ricaların; destek mesajlarının ötesine geçmedi. İşçiler, emekçiler, işyerlerinde korku içinde olduklarını dile getiriyor. Korkuyorlar ve çaresiz hissediyorlar.

Sömürü düzeninin çarkı içinde ezilip ufalanan sayısız insan, ücretli köleler olduklarını ve sistem için hiç değerlerinin olmadığını bu kadar açık hissetmemişti. Pazarlığın bedeli büyük: Çalışmazsan yaşayamazsın ama çalışmaya devam edersen de yaşayacağının garantisi yok.

Uzak Doğu’daki milyonlarca tekstil işçisi ile oto sanayide çalışan Türkiyeli işçiler, bugün aynı hikayede birleşti. Bangladeş’te binlerce fabrikada çoğu kadın yaklaşık 4 milyon işçi çalışıyor. Bu işçilerin büyük bölümü, hükümetin kapattığı fabrikaların önünde, yarı maaşlarını alabilmek için bekleşiyor. İstanbul’da sanayide yevmiyeli çalışan çocuk işçiler ise 20 yaş altı yasağından kaçmak için polisten saklanıyor.

Dünya üzerinde, emeğini satarak geçimini sağlayan milyarlarca insan şimdi aynı göğün altındayız. Korkuya ve zulmedenlere karşı yapılacak en iyi şey her zaman güçleri birleştirmek oldu. Zihnimizde açılan gizli geçitlerden birini kullanıp çocukluğumuza dönelim. O eşsiz deneyimi hafızamızdan bulup çıkaralım. Yukarı mahalledeki zorbalara, okulda haraç kesenlere, karanlık mahzendeki canavarlara karşı korkumuzun tek ilacı birlik olmaktı. Birimizin başına gelen, öbürümüzün de canını yakardı.

Maden göçüklerinde, iş kazalarında ölenler; kot taşlarken nefesini kaybedenler; fabrika servislerinde sele kapılanlar da aynı mahallenin çocukları. Bugün dünyanın her yerinde sağlık çalışanları, işçiler, yoksullar ve kadınlar salgının yarattığı zorlu koşullara karşı dayanışma ağları örüyor. Tunus’ta, Arjantin’de işgal edilmiş fabrikalarda, işçiler kendilerini içeriye kapatıp maske üretmeye başladı. Kadınlar artan şiddete karşı birbirlerine sahip çıkıyor; bebekler için mama ve anne sütü paylaşıyor.

Her konjonktürün yarattığı özgün dayanışma ve yaratıcı direniş pratiklerini süreklileştirecek adımlar atmak ve örgütlenmeyi yaygınlaştırmak zorundayız. Gündelik yaşamın uyuşturan rutinine dönüldüğünde ne kapitalizmin krizleri ne de sınıfsal sömürü sona erecek. Fatma ve Ali’yi ve bu salgında yan yana olduğunuz milyonları hafızanıza kazıyın, çünkü unutmak öldürüyor.

Tags: Covid -19 salgınıemek sermaye çelişkisiGamze Rastgeldi
ShareTweetSend
Previous Post

SALGIN İÇİN YAPILAN TASARRUF, İTİBARA VE MAKAM ARAÇLARINA YATIRILMAYA DEVAM EDİYOR

Next Post

VİRÜSE YAKALANACAĞINA, AÇ KALACAĞINA “GEBER”!

Next Post

VİRÜSE YAKALANACAĞINA, AÇ KALACAĞINA “GEBER”!

  • AGEB: Yunanistan Gündemi – Ekim 2024
  • İsviçre’de Gençliğin Durumu?
  • AGEB: Almanya Gündemi Şubat 2024
  • AGEB Siyasi Perspektif Yazısı – Şubat 2024

AGEB PROGRAMI

AGEB PROGRAMI

PROGRAMI OKUMAK VE İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN

DUYURULAR

AGEB Duyuruları

BASAVARAJ VE 27 HALK SAVAŞÇISI ÖLÜMSÜZDÜR!

HİNDİSTAN KOMÜNİST PARTİSİ (MAOİST) GENEL SEKRETERİ BASAVARAJ VE 27 HALK SAVAŞÇISI ÖLÜMSÜZDÜR! Hint gerici-faşist devleti Hindistan’da HKP(Maoist) öncülüğünde sürdürülen devrimci ...

29 Mayıs 2025
Duyurular

“İSTANBUL TKIS BLİNDS PERDE” İŞÇİLERİYLE DAYANIŞMAYI BÜYÜTELİM!

Hollanda merkezli HUNTER DOUGLOS firması 30 Ekim 2024 tarihinden bu yana İstanbul’da bulunan TKIS BLİNDS Perde işçilerinin, başta sendikal hak ...

1 Mart 2025
Duyurular

İSVİÇRE’DE AGEB PANELİNE ÇAĞRI

AGEB Basel'de 16 Mart 2025 tarihinde "Emperyalist Savaşlar, Hapishaneler, Göç ve Şovenizm" konulu Panel gerçekleştirecek. Emperyalist Kapitalizmin dünyada barbarlığını artan boyutta sürdürdüğü, ...

1 Mart 2025
AGEB

AGEB 3. KOLEKTİF TATİL KAMPI’NDA BULUŞALIM!

Avrupa Göçmen Emekçiler Birliği (AGEB) olarak bu yıl 3. Kolektif Tatil Kampımızı 21 Temmuz- 06 Ağustos 2025 tarihleri arasında Yunanistan/Nafplio ...

23 Ocak 2025
AGEB Duyuruları

AGEB ve ADHK Panelleri

Emperyalist savaş kıskacında; Ortadoğu’da gelişmeler ve Türk Devletinin çıkmazı! Emperyalist-kapitalistlerin dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçilere yönelik artan saldırıları ...

4 Aralık 2024
Duyurular

1 Mayıs’ta Alanlara!

1 MAYIS’TA HAKLARIMIZI SAVUNALIM, EMPERYALİST YAĞMAYA KARŞI DURALIM! Uluslararası işçi sınıfının ve emekçilerin birlik, dayanışma ve mücadele günü olan 1 ...

25 Nisan 2024
AGEB Duyuruları

İTİF 28. Kongresine davet

AGEB bileşeni olan İsviçre Türkiyeli İşçiler Federasyonu (İTİF), 28. Kongresini “Derinleş̧en çeliş̧kilere, yoğunlaşan baskı ve saldırılara karşı örgü̈tlenelim, mü̈cadele edelim!” ...

29 Mart 2024
AGEB Duyuruları

AGEB 2. Kolektif Tatil Kampında Buluşalım!

Avrupa Göçmen Emekçiler Birliği (AGEB) olarak bu yıl düzenleyeceğimiz 2. Kolektif Tatil Kampımızı 20 Temmuz- 06 Auğustos 2024 tarihleri arasında, ...

15 Mart 2024
Duyurular

AGEB 5. Yıl Etkinliği

Avrupa Göçmen Emekçiler Birliği ( AGEB ) kuruluşunun 5. yılı nedeniyle 2 Mart Cumartesi günü İsviçre’nin Zürih kentinde kitleye açık ...

14 Şubat 2024
AGEB

Politik Mültecilere Yönelik Artan Saldırılara Son!

Avusturya’da politik mülteciliğe başvuran Özgür Doğan’a altı yıl sonra red ve iade kararı verildi 2014-2017 yılları arasında Rojava’da IŞID barbarlığına ...

13 Eylül 2023

Avrupa Haber Sosyal Medya

AGEB Sosyal Medya

LİNKLER

  • Yeni Demokrasi
  • Partizan
  • Partizan Medya
  • Partizan Arşiv
  • PŞTA
  • İşçi Köylü Kurtuluşu
  • İbrahim Kaypakkaya
  • Yeni Demokrat Gençlik
  • Yeni Demokrat Kadın
  • Umut Yayımcılık
  • Red Herald
  • Dem Volke Dienen
  • ETHA
  • Fırat Haber Ajansı
  • Gazete Patika
  • Avrupa Demokrat
  • Avrupa Postası
  • Kızıl Bayrak
  • İHD
  • Avrupa Sürgünleri

HAKKIMIZDA

avrupahaber11.org web sayfası AGEB – Avrupa Göçmen Emekçiler Birliği Resmi sitesidir.

 

ARŞİV

SON EKLENENLER

Türkiye Hapishanelerindeki “Hasta Tutsaklarla Dayanışma” amaçlı etkinlik…

24 Haziran 2025

Binler NATO zirvesini protesto etti

23 Haziran 2025

Aktionstage zu Indien: Veranstaltungen in Düsseldorf und Köln

23 Haziran 2025

FACEBOOK’TA TAKİP EDİN

  • Anasayfa
  • AGEB
  • Avrupa Haberleri
  • Türkiye Haberleri
  • Dünya Haberleri
  • Seçtiklerimiz
  • İletişim

© 2024 Avrupa Haber Merkezi

No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • AGEB
    • AGEB açıklamaları
    • AGEB Duyuruları
    • Mor Kızıl Kolektif
    • PG/MLM
  • Avrupa Haberleri
  • Türkiye Haberleri
  • Avrupa Gündemi
  • Dünya haberleri
  • Seçtiklerimiz
  • İletişim

© 2024 Avrupa Haber Merkezi