3. havalimanında kötü çalışma koşullarına tepki gösteren işçilerin başlattığı eylem, ikinci gününe girdi. Dün gece saatlerinde eyleme müdahale eden polis, çok sayıda işçiyi gözaltına aldı.
3. havalimanında iki gün önce yaşanan ve 17 işçi yaralanmasıyla sonuçlanan servis kazası işçileri eyleme götürdü. Dün sabah erken saatlerde başlayan eylem kısa sürede yaygınlaşarak kitleselleşti. Eylemin kitleselleşmesi üzerine şirket yetkilileri bölgeye kolluk kuvvetlerini çağırdı.
Evrensel’den Vedat Yalvaç’ın aktardığına göre, TOMA’larla şantiyeye giren jandarma ekipleri işçilere biber gazıyla müdahale etti. Eylemin devam etmesi üzerine şirket yetkilileri işçilere görüşme çağrısı yaptı. Yapılan görüşmede şirkete 15 maddelik talep listesi iletildi. Taleplerin insani olduğunu söyleyen ve karşılanacağını ifade eden şirket yönetimi bunun protokole çevrilmesine itiraz etti. İşçi temsilcilerinin ısrarı üzerine “Ne yaparsanız yapın” diyen şirket yetkilileri görüşmeden çekildi.
İŞÇİLER VE İNŞAAT-İŞ YÖNETİCİLERİ GÖZALTINA ALINDI
Gece saatlerinde polis ve jandarma tarafından eylem yapan işçilere düzenlenen operasyonda çok sayıda işçi ve İnşaat-İş yöneticisinin gözaltına alındığı aktarıldı.
İnşaat-İş Sendikasının Twitter hesabından yapılan paylaşımlara göre jandarma ekipleri saat 03:00 sularında koğuşlara baskın düzenledi. Kapılar kırılarak düzenlenen baskında elinde isim listesi olan jandarma ve polisin özellikle öncü işçileri gözaltına aldığı belirtildi.
‘YEMEKLER YETMİYOR, AÇ ÇALIŞIYORUZ’
Evrensel’den Mahmut Altıntaş’a konuşan ve yaşam halatı olmadan, inşaata çıkarıldıklarını ifade eden İşçi Y.Ç. “Firma yetkilileri acele etmemiz konusunda bize baskı yapıyor, çalıştığımız alanda ambulans bulundurulmuyor. En yakın ambulans 40 dakika uzaklıkta. Herhangi bir kaza sonucunda yaralanan işçiler ambulans gelene kadar hayatını kaybedebilir” dedi.
Firmaların güvenlik önlemlerine dikkat etmediğini belirten Y.Ç, “İş güvenliği denetim elemanları görevlerini yerine getirmiyorlar. Denetim yapmak yerine, sabahtan akşama kadar oturuyorlar. Burada ölen arkadaşlarımızın çoğu yeterli önlemler alınmadığı için hayatını kaybetti” diye konuştu.
‘PARAMIZ HEM EKSİK, HEM GEÇ YATIRILIYOR’
Taşeron firmaların ödeme yapması gereken tarihten 20 gün sonra ücretlerini alabildiklerini dile getiren Y.Ç, “Ayrıca devlet adına ödenen AGİ, işçiye verilmiyor, taşeron firmalar paramızı gasp ediyor” iddiasında bulundu. Yasaya göre AGİ’yi ödemeyen patron İş Kanunu ve Vergi Usul Kanunu’na uymadığı için suç işlemiş sayılıyor. İlgili yasa “Bu durumda Maliye Bakanlığı resen veya ikmalen tarhiyat yaparak işverene vergi ziyaı cezası kesecektir. İşçi tarafında ise iş sözleşmesi feshedilebilir ve hukuka başvurulabilir” diyor.
‘SAATLERCE SIRADA BEKLETİLİYORUZ’
Yemekhanelerin önünde uzun kuyruklar oluşturduklarını söyleyen Y.Ç., şunları kaydetti:
“Saatlerce sırada bekledikten sonra, ya yemek az kaldığı için az yemek alabiliyoruz. Aldığımız yemek bizi doyurmuyor. Ya da hiç yemek kalmadığı için yemek alamıyoruz. İmkanı olan kantinde karnını doyurabilir ama imkanı olmayan ne yapsın o günü aç geçirecek mecbur. Bu sorun yemekhane açıldığı günden beri devam ediyor. Sıkıntımızı hem yemekhane yetkililerine, hem de kendi firma yetkililerimize ilettik ancak sorun çözülmüş değil, kimse umursamıyor. Bu sorunlar yüzünden kaç kişi işi bıraktı… Bıraksa ne olur biri gidiyor biri geliyor, işsiz çok, işçinin değeri yok.”
