18 Haziran 2025 - Çarşamba
  • HAKKIMIZDA
  • AGEB Açıklamaları
  • AGEB Programı
  • Türkçe
    • العربية
    • 简体中文
    • Nederlands
    • English
    • Français
    • Deutsch
    • Italiano
    • كوردی‎
    • Português
    • Русский
    • Español
    • Türkçe
Avrupa Haber
  • Anasayfa
  • AGEB
    • AGEB açıklamaları
    • AGEB Duyuruları
    • Mor Kızıl Kolektif
    • PG/MLM
  • Avrupa Haberleri
  • Türkiye Haberleri
  • Dünya Haberleri
  • Seçtiklerimiz
  • İletişim
No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • AGEB
    • AGEB açıklamaları
    • AGEB Duyuruları
    • Mor Kızıl Kolektif
    • PG/MLM
  • Avrupa Haberleri
  • Türkiye Haberleri
  • Dünya Haberleri
  • Seçtiklerimiz
  • İletişim
No Result
View All Result
Avrupa Haber
No Result
View All Result

‘Stratejik müşteri’ ve İdlib çengeli – Fehim Taştekin

29 Ağustos 2018
in Seçtiklerimiz
0
SHARES
Facebook`da PaylaşTwitter`da PaylaşWhatsapp`da Paylaş

‘Stratejik müşteri’ ve İdlib çengeli – Fehim Taştekin

Abartılı rakamlarla, “Orada 3 milyonun üzerinde sivil var, askeri operasyon felaket olur” uyarısının gölgesinde pazarlığın düğümlendiği iki nokta var: Biri yeniden inşa sürecine Türkiye’nin alınması, diğeri Şam’la masaya oturan Kürtlere özerklik tanınmaması. Türk askeri varlığının sonlanmasıyla ilgili pazarlıklar da doğrudan bununla ilintili hale gelecek. Tabii üçüncü talep Türkiye destekli grupların siyasi süreçle Şam’da iktidarın paydaşı olması.

Rusya Federasyonu Başkanı Vladimir Vladimiroviç Putin, 24 Ağustos’ta, NATO’daki ‘stratejik ortağı’ ABD ile ‘papaz olmuş’ Türkiye’nin üç stratejik koltuğunda oturan temsilcilerini ağırlıyor: Diplomasinin başı Mevlüt Çavuşoğlu, savunmanın başı Hulusi Akar ve istihbaratın başı Hakan Fidan. Konu Suriye, özelde İdlib. Yani Şam’ın efendisi olma hayallerinin bitirildiği yer. Bu hayali batıran aktörün önünde son çıkış pazarlığı.

Rus uçağını düşürüp bir de “Gerekirse yine düşürürüz” diye efelenmenin telafisi 3 yılda çok su kaldırdı. En yalın ifadeyle Türkiye’nin müttefikleriyle birlikte beslediği bütün silahlı gruplar ‘kurtarılmış’ bölgelerden yine Türkiye’nin katkılarıyla giriş kapısının eşiğine kürendi. Hamasetle heveslerini köpürtenler, son hamlede şah-mat kabilinden “Al cihatçılarını” lafının edileceği bir sipere sıkıştırıldı. Zor durum!

Ruslarla arayı düzeltmek için araya bir sürü stratejik proje girerken ekonominin de ‘ihanet edeceği’ tuttu. Şimdi Putin’in karşısında geleneksel ortaklarıyla da devreleri yakmış bir Türkiye duruyor. Siyaseten kendi ayaklarına gemici düğümü atmış, cepkeni de boşanmakta olan!

“Ortadoğu’da bizden habersiz yaprak kımıldamaz” dedirten özgüven patlamasından sınırlara tutunmuş küçük ‘Talibanıstan’a zeval gelmesin ki biz de savaş ganimetinden pay alalım çırpınışı. Perde inecek de bari itibarlı insin telaşı. Bunun için Moskova çıkarmaları ardı ardına geliyor. Bu gidişle diplomasinin kara kitabında ‘Moskova Yolu’ ara başlığının altına çok şey yazılacak gibi!

Çavuşoğlu bu temasları “Rusya bizim için stratejik bir ortaktır” sözüyle bir güzel cilaladı. Bu ‘stratejik’ sözüne diplomaside bir süre kısıtlama getirmenin bir yolu olsa keşke. Belki ilişkilerin içeriğinden hareketle Türkiye için münasip düşen ‘Stratejik Müşteri’ ifadesidir. Gaz alıcısı, nükleer teknoloji alıcısı, S-400 alıcısı vs. Henüz her seferinde Rus gümrüğünden ters yüz edilen ihracatçısına zehirsiz-ilaçsız sebze ve meyve paketlemesini öğretememiş ülkenin stratejik bağlamlardaki yerini tarif etmek hayli güç. Rus Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un tanımı daha dürüstçe: “Ankara ana ticari ve ekonomik ortaklarımızdan biri.”

Karşılıklı güvene dayanan, dengeli ve istikrarlı Türk-Rus ortaklığı kuşkusuz bölge için çok olumlu sonuçlar üretebilir. Ama Türkiye, Washington’la gerilimlere rağmen NATO’nun Rusya’yı Karadeniz havzasında bloke etme oyunlarının hâlâ bir numaralı ortağı. Ankara, Soğuk Savaş’tan miras bütün hesaplaşmaların içinde. İki ülkenin birbirine karşı bagajları hâlâ dolu. İlişkileri anlamlı kılacak olan güven başlığının altı boş.

Yine de Batı ile kavgalıyken Rusya çalınacak bir kapı. Putin de Türkiye’nin pozisyonunu son derece elverişli görüyor ve bütün gel-gitlere rağmen ilişkileri derinleştirebildiği kadar derinleştiriyor. Bununla hem Trans-Atlantik İttifakı’ndaki çatlağı büyütüyor hem de Suriye’de Türkiye’nin etkisini kendi lehine çeviriyor.

***

Suriye’de henüz iş bitmedi ve birçok yerde düğümü çözen Astana süreci en kritik boğum noktasına geldi. İdlib, ardından Türkiye’nin Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı ile kontrol ettiği bölgelerin akıbeti ilişkilerin Aşil topuğunu oluşturuyor. Putin, Erdoğan’ın katkılarıyla daha az masraflı ve daha az gürültülü bir operasyonla İdlib’i temizlemek istiyor. Erdoğan “Operasyon felaket olur” diye direttiğinde de “O zaman kendin hallet” restini çekiyor. Ki iddialar doğruysa son Moskova görüşmesinde Türkiye heyetine İdlib’deki halledilmesi istenilen yerlerin koordinatları bile verildi.

El Kaideciler, ‘pragmatist-ılımlı’ El Kaideciler, eski El Kaideciler, El Kaidecileri yeterince sert bulmayan hakiki El Kaideciler, El Kaide’den beri olduğunu söyleyip El Kaide çizgisinde olanlar ve El Kaidecilerin kader ortağı İhvancılarla dolu bir bölgeyi Türkiye nasıl halledecek? Ama pek cesurlar, “Halledemeyiz” demiyorlar. Temmuzda İdlib operasyonu için ilk işaret fişeği yakıldığında “Ilımlıları teröristlerden ayırmak” gibi imkânsız bir göreve atladıkları biliniyor. “Ilımlılar” dedikleri pek çok örgüt anlayış olarak terör listesindeki Heyet Tahrir el Şam’dan (HTŞ) çok da farklı değil. Artık ölçü el verenler ve vermeyenler!

Tam olarak neyin konuşulduğunu kendilerinden başka bilen yok. Eğer masaya konulan çözüm önerisi, İdlib’in ‘terörist’ örgütlerden arındırılıp Türk ordusunun kontrolüne bırakılması ise bunu reddedip Türkiye’ye düşmanlık ilan etmeye hazır örgütler var. Ayrıca Rusya ve Suriye de Türkiye’yi El Bab, Cerablus, Azez ve Afrin’den nasıl çıkaracağına kafa yorarken bir de İdlib’i Fırat Kalkanı’na katmak istemiyor.

Eğer çözüm, bu örgütlerin Fırat Kalkanı bölgesine transfer edilmesiyse bu da birinci öneriyle aynı tepkiyle karşılaşacaktır. Bu kaçınılmaz sonu bir sahne daha geciktirmek anlamına geliyor.

Eğer çözüm, Türkiye’nin nazının geçtiği örgütleri Ulusal Kurtuluş Ordusu çatısı altında birleştirip diğerlerini askeri yolla temizlemek ise bunun da açmazları var: Ulusal Kurtuluş Ordusu’nun bileşenleri Dera’daki gibi bir çözüm modelini reddediyor ve İdlib’i sonuna kadar savunmaktan bahsediyor. Yani bu örgütler Astana sürecini henüz kabullenmiş değiller. Bunlar ‘teslimiyet’ anlamına gelen bir pozisyona çekildiklerinde içlerindeki radikal unsurların HTŞ ya da Hurras el Din gibi El Kaideci koalisyonlara katılmaları muhtemel.

HTŞ Komutanı Ebu Muhammed el Colani kendi grubunu “Suriye’de Sünnilerin en büyük savunucusu” ilan ederken güney cephesinde başvurulan rejimle uzlaşma modelinin kuzeyde tekrarlanmayacağını vurguladı. “Devrimin silahları ve cihat kırmızı çizgimizdir, bunlar pazarlık masasına konulmayacak. Halep’teki halkımızı sağlam durmaya çağırıyoruz. Mücahitler sizi yüzüstü bırakmayacak” diyen Colani, Türkiye’nin İdlib’i çevreleyen gözetleme noktalarıyla ilgili de “Bunlara güvenemeyiz çünkü siyasi pozisyonlar her an değişebilir” ifadelerini kullandı. Yani seçenek ne olursa olsun İdlib savaşmaya kararlı bir cephe barındırıyor.

Öneri, siyasi çözüm oluncaya kadar İdlib’e dokunulmamasıysa bu konuda da Rusların ikna edilmesi zor. Lavrov, Çavuşoğlu ile ortak basın toplantısında gayet net konuştu:

“İdlib’de gerilimi düşürme bölgesi oluşturulurken kimse bunu, Nusra Cephesi başta olmak üzere teröristlerin sivilleri kalkan olarak kullanabilmelerini temin için önermedi. Dahası bunlar orada eli kolu bağlı oturmuyor. Burayı Suriye ordusunun mevzilerine saldırmak için kullanıyorlar. Buradan Hmeymim’deki Rus üssüne saldırmak için gönderilen onlarca insansız hava aracı, yaklaşık 50 tane, düşürüldü. Çatışmadan kaçınmak ve sivil kayıpları en aza indirmek için elimizden geleni yapıyoruz. Liderlerin (Tahran zirvesinde) bunu bütün detayları ile tartışacaklarından eminim.”

Suriye’de cehennem kazanını kaynatıp usulca kenara çekilenlerin sessizliği pek manidardı. Nihayet ABD, Fransa ve Britanya Rus-Türk pazarlığının tam ortasında “Kimyasal saldırı olursa Suriye’yi cezalandırırız” tehdidinde bulundu. Ruslara göre, İdlib’deki gruplar bir yandan Hama ve Halep’e saldırmaya hazırlanırken diğer yandan kimyasal saldırı komplosu tezgâhlıyor. Rus Savunma Bakanlığı Sözcüsü İgor Konaşenkov dün komplo ile ilgili yer ve tarih bile verdi:

“Önümüzdeki 2 gün içinde Habit’in 6 kilometre güneyindeki Kafr Zayta yerleşim biriminde roket atarlarla kimyasal maddeler içeren patlayıcılar kullanılarak saldırı gerçekleştirilmesi planlanıyor.”
Bu tür bir senaryo Rusya ve Türkiye’nin ortak çözüm bulma arayışını torpiller ama Rusya’yı durdurmaz. Doğu Guta’da olduğu gibi.

***

İdlib’de tarafların pozisyonu ortadayken askeri bir hesaplaşma nasıl seçenek olmaktan çıkartılacak? Ayrıca tartışmalar sadece askeri operasyonla mı sınırlı? Tek dertleri siviller mi? İşin bu kadar uzamasının altında başka hesaplar yok mu?

Çobanbey ve Cerablus’tan El Bab’a kadar askeri harekât düzenleyip havadan ve karadan bombardımanla Afrin’e giren bir güç “Askeri operasyon felaket olur” argümanı kullanıyor. Allah’tan Saray’ın başdanışmanlarından biri, 31 Mart’ta CNN Türk’te gayet açık sözlüydü. “Rusya hava sahasını açmasaydı bırakın El Bab’a ve Afrin’e girmeyi, insansız hava aracı bile uçuramazdık” dedikten sonra bu sayede ihalelerde büyük pastayı Türk müteahhitlerin alacağını söyleyerek işimizi kolaylaştırdı. Gerçi Erdoğan da ta 2012’de bir mermer fabrikasının açılışında Suriye’de yapı sektörüne çok iş düşeceğini müjdelemişti. Vekâlet savaşlarının ganimeti de bu olsa gerek! Yık-Yap-Kazan!

Defalarca yazdık ama mecburen tekrar olacak; abartılı rakamlarla, “Orada 3 milyonun üzerinde sivil var, askeri operasyon felaket olur” uyarısının gölgesinde pazarlığın düğümlendiği iki nokta var: Biri yeniden inşa sürecine Türkiye’nin alınması, diğeri Şam’la masaya oturan Kürtlere özerklik tanınmaması. Türk askeri varlığının sonlanmasıyla ilgili pazarlıklar da doğrudan bununla ilintili hale gelecek. Tabii üçüncü talep Türkiye destekli grupların siyasi süreçle Şam’da iktidarın paydaşı olması. En önemlisi ilk ikisi. Rusların İdlib pazarlığı sırasında Türkiye’nin “Göç dalgası olur” itirazına karşı önerdiği mültecilerin dönüşüyle ilgili mekanizma da eninde sonunda bir inşaat ortaklığına dönüşebilir. Ki yeniden inşa ile ilgili diplomasi dışı kanallar da devrede. Rusya ile tüm konuşmaların alt metninde artık bu beklenti var.

Gazete Duvar / 27.08.18

Tags: EsadİdlibKürtNATOOrtadoğuRusyasuriyetc
ShareTweetSend
Previous Post

Barış Mustafa Kalafat istanbul’da ölümsüzlüğe uğurlandı

Next Post

Ya Sosyalizm Ya Barbarlık –  Sibel Özbudun

Next Post

Ya Sosyalizm Ya Barbarlık -  Sibel Özbudun

  • AGEB: Yunanistan Gündemi – Ekim 2024
  • İsviçre’de Gençliğin Durumu?
  • AGEB: Almanya Gündemi Şubat 2024
  • AGEB Siyasi Perspektif Yazısı – Şubat 2024

AGEB PROGRAMI

AGEB PROGRAMI

PROGRAMI OKUMAK VE İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN

DUYURULAR

AGEB Duyuruları

BASAVARAJ VE 27 HALK SAVAŞÇISI ÖLÜMSÜZDÜR!

HİNDİSTAN KOMÜNİST PARTİSİ (MAOİST) GENEL SEKRETERİ BASAVARAJ VE 27 HALK SAVAŞÇISI ÖLÜMSÜZDÜR! Hint gerici-faşist devleti Hindistan’da HKP(Maoist) öncülüğünde sürdürülen devrimci ...

29 Mayıs 2025
Duyurular

“İSTANBUL TKIS BLİNDS PERDE” İŞÇİLERİYLE DAYANIŞMAYI BÜYÜTELİM!

Hollanda merkezli HUNTER DOUGLOS firması 30 Ekim 2024 tarihinden bu yana İstanbul’da bulunan TKIS BLİNDS Perde işçilerinin, başta sendikal hak ...

1 Mart 2025
Duyurular

İSVİÇRE’DE AGEB PANELİNE ÇAĞRI

AGEB Basel'de 16 Mart 2025 tarihinde "Emperyalist Savaşlar, Hapishaneler, Göç ve Şovenizm" konulu Panel gerçekleştirecek. Emperyalist Kapitalizmin dünyada barbarlığını artan boyutta sürdürdüğü, ...

1 Mart 2025
AGEB

AGEB 3. KOLEKTİF TATİL KAMPI’NDA BULUŞALIM!

Avrupa Göçmen Emekçiler Birliği (AGEB) olarak bu yıl 3. Kolektif Tatil Kampımızı 21 Temmuz- 06 Ağustos 2025 tarihleri arasında Yunanistan/Nafplio ...

23 Ocak 2025
AGEB Duyuruları

AGEB ve ADHK Panelleri

Emperyalist savaş kıskacında; Ortadoğu’da gelişmeler ve Türk Devletinin çıkmazı! Emperyalist-kapitalistlerin dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçilere yönelik artan saldırıları ...

4 Aralık 2024
Duyurular

1 Mayıs’ta Alanlara!

1 MAYIS’TA HAKLARIMIZI SAVUNALIM, EMPERYALİST YAĞMAYA KARŞI DURALIM! Uluslararası işçi sınıfının ve emekçilerin birlik, dayanışma ve mücadele günü olan 1 ...

25 Nisan 2024
AGEB Duyuruları

İTİF 28. Kongresine davet

AGEB bileşeni olan İsviçre Türkiyeli İşçiler Federasyonu (İTİF), 28. Kongresini “Derinleş̧en çeliş̧kilere, yoğunlaşan baskı ve saldırılara karşı örgü̈tlenelim, mü̈cadele edelim!” ...

29 Mart 2024
AGEB Duyuruları

AGEB 2. Kolektif Tatil Kampında Buluşalım!

Avrupa Göçmen Emekçiler Birliği (AGEB) olarak bu yıl düzenleyeceğimiz 2. Kolektif Tatil Kampımızı 20 Temmuz- 06 Auğustos 2024 tarihleri arasında, ...

15 Mart 2024
Duyurular

AGEB 5. Yıl Etkinliği

Avrupa Göçmen Emekçiler Birliği ( AGEB ) kuruluşunun 5. yılı nedeniyle 2 Mart Cumartesi günü İsviçre’nin Zürih kentinde kitleye açık ...

14 Şubat 2024
AGEB

Politik Mültecilere Yönelik Artan Saldırılara Son!

Avusturya’da politik mülteciliğe başvuran Özgür Doğan’a altı yıl sonra red ve iade kararı verildi 2014-2017 yılları arasında Rojava’da IŞID barbarlığına ...

13 Eylül 2023

Avrupa Haber Sosyal Medya

AGEB Sosyal Medya

LİNKLER

  • Yeni Demokrasi
  • Partizan
  • Partizan Medya
  • Partizan Arşiv
  • PŞTA
  • İşçi Köylü Kurtuluşu
  • İbrahim Kaypakkaya
  • Yeni Demokrat Gençlik
  • Yeni Demokrat Kadın
  • Umut Yayımcılık
  • Red Herald
  • Dem Volke Dienen
  • ETHA
  • Fırat Haber Ajansı
  • Gazete Patika
  • Avrupa Demokrat
  • Avrupa Postası
  • Kızıl Bayrak
  • İHD
  • Avrupa Sürgünleri

HAKKIMIZDA

avrupahaber11.org web sayfası AGEB – Avrupa Göçmen Emekçiler Birliği Resmi sitesidir.

 

ARŞİV

SON EKLENENLER

Emperyalizm destekli Siyonist İsrail’in saldırısına ve savaş kışkırtıcılığına karşı çıkalım!

17 Haziran 2025

Hollanda’da Filistinle kitlesel dayanışma gösterisi!

16 Haziran 2025

Almanya AGEB: Devrimci Avukat Roland Meister’e yönelik polis saldırısını kınıyoruz!

15 Haziran 2025

FACEBOOK’TA TAKİP EDİN

  • Anasayfa
  • AGEB
  • Avrupa Haberleri
  • Türkiye Haberleri
  • Dünya Haberleri
  • Seçtiklerimiz
  • İletişim

© 2024 Avrupa Haber Merkezi

No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • AGEB
    • AGEB açıklamaları
    • AGEB Duyuruları
    • Mor Kızıl Kolektif
    • PG/MLM
  • Avrupa Haberleri
  • Türkiye Haberleri
  • Avrupa Gündemi
  • Dünya haberleri
  • Seçtiklerimiz
  • İletişim

© 2024 Avrupa Haber Merkezi