Duterte barış görüşmelerini; sadece devrimci güçlerin ateşkes pozisyonunda kalacağı, Filipinler Ordusu’nun, Yeni Halk Ordusu ve diğer bütün devrimci güçlere karşı saldırılarını sürdüreceği güdük bir ateşkes anlaşması için kullanmak istiyor. Duterte, Mart ayında her iki tarafın da ateşkes ilan etmesi konusunda anlaşmaya varılmasını unutup, bir yandan orduya topyekün savaş talimatı verirken diğer yandan da Yeni Halk Ordusu’nun saldırılarına ilişkin kınama açıklamaları yaparak iki yüzlülüğünü ortaya koydu. Yeni Halk Ordusu bu zaman süresince sadece Ordu’nun saldırılarına cevap verdi. Ordu, Yeni Halk Ordusu’nu desteklediğini düşündüğü Kuzey Cotabato, Bukidnon, Davao del Sur, Davao City, Agusan del Norte ve Surigao del Norte bölgelerini hava bombardımanına tuttu. Mindanao adasında hastaneler, okullar ve belediyeler askeri birlikler tarafından işgal edildi.
Son 50 gün içinde, Ordu’dan korkan yüzlerce insan evlerini terk etmek zorunda kaldı. Mindanao adasında yaklaşık 5.000 kişi (Saldırı altında olan Marawi kenti ve civarından olan 400.000 kişinin dışında) acil kurtarma merkezlerinde kalıyorlar.
Ülke Çapında Sıkıyönetime Hazırlanmak
ABD, Duterte’nin Mindanao adasında uyguladığı sıkıyönetime “Teröre Karşı Savaş” doktrini adı altında destek veriyor. Duterte, ABD’nin müdahalesine ve askeri varlığını meşrulaştırmasına yeşil ışık yakıyor. Duterte’nin meclisteki çetesi 2022’ye kadar ülkeyi sıkıyönetimle yönetmek için hazırlık yapıyor.
Duterte rejimi, islamofobiyi sürdürmek amacıyla ulusal kimlik sisteminde ayrımcılığı kurumsallaştıracak olan, “Müslüman Kimliği” hazırlanması için çalışmalar yaparken, Mindanao’daki isyanla ilgili elinde hiçbir somut ve açık kanıt olmadan “Maute-ISI”in yaptığını söyleyerek sıkıyönetimi haklı göstermeye çalışmaktadır. “Terörist gruplar”, “yasadışı uyuşturucu çeteleri”, “yasadışı silahlı gruplar”, “özel silahlı gruplar” vb. tanımlarla genel bir saldırı sürecine başlamış ve Yeni Halk Ordusu’nu da barış görüşmeleri sürerken bu saldırı dalgası içine dahil etmiştir.
Duterte ordu ve polise insan yaşamı, insan hakları ve insan hakları hukukuna uymaları gerekmediğini söylemeye devam ediyor. Duterte’nin sözde “Uyuşturucuya Karşı Savaşı”nda neredeyse hepsi yoksul sınıftan 10.000 kişinin öldürüldüğü ve uyuşturucu kaçakçılığı yapan mafya liderlerine dokunulmadığı göz önüne alındığında sıkıyönetimin ne anlama geleceğini herkes tahmin edebilir.
Marawi ve çevresinin bombalanması sonucu 400.000’e yakın Moro halkı yaşadıkları yerleri terk etmek zorunda kaldı.
Filipinler Halkı, ABD’nin desteklediği Mindanao’daki sıkıyönetim uygulamasına ve ülke çapında ilan edilmesine karşı mücadele etmelidir.
Duterte güçlü bir adam olma yolunda her şeyi deniyor. Markos döneminde yaşamış olduğumuz sıkıyönetim uygulamasına yeniden dönülmesini ancak Geniş Birleşik Cephe örgütlenmesi ile durdurabiliriz. Filipin Halkı toprak, iş, daha yüksek ücret, sağlık, eğitim ve diğer kamu hizmetlerinin yaygınlaştırılması ve diğer demokratik haklar için mücadele etmelidir.
ABD destekli Duterte rejiminin sıkıyönetim uygulamaları ve top yekün savaş politikaları doğrudan Yeni Halk Ordusu’nu hedeflemektedir. Yeni Halk Ordusu’nun Kızıl Savaşçıları ellerindeki tüm silahlarla savaş alanlarında faşistlere karşı gerilla mücadelesini yoğunlaştırıp genişletecektir. Halk desteğini genişleterek halk savaşını büyütecektir.
8 Temmuz 2017
Filipinler Komünist Partisi (FKP)
