20 Haziran 2025 - Cuma
  • HAKKIMIZDA
  • AGEB Açıklamaları
  • AGEB Programı
  • Türkçe
    • العربية
    • 简体中文
    • Nederlands
    • English
    • Français
    • Deutsch
    • Italiano
    • كوردی‎
    • Português
    • Русский
    • Español
    • Türkçe
Avrupa Haber
  • Anasayfa
  • AGEB
    • AGEB açıklamaları
    • AGEB Duyuruları
    • Mor Kızıl Kolektif
    • PG/MLM
  • Avrupa Haberleri
  • Türkiye Haberleri
  • Dünya Haberleri
  • Seçtiklerimiz
  • İletişim
No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • AGEB
    • AGEB açıklamaları
    • AGEB Duyuruları
    • Mor Kızıl Kolektif
    • PG/MLM
  • Avrupa Haberleri
  • Türkiye Haberleri
  • Dünya Haberleri
  • Seçtiklerimiz
  • İletişim
No Result
View All Result
Avrupa Haber
No Result
View All Result

Kürt sorununun çözümü evette mi hayırda mı?- İrfan Aktan

27 Şubat 2017
in Genel, Seçtiklerimiz
0
SHARES
Facebook`da PaylaşTwitter`da PaylaşWhatsapp`da Paylaş

Referandumun sonucu ne olursa olsun Türkiye Nisan ayından sonra çok daha derinleşmiş bir Kürt sorunuyla karşı karşıya kalacak. Anti-Kürtlük üzerinden oluşmuş İslamcı-milliyetçi iktidar koalisyonunun referandumdan başarılı çıkması halinde Nisan’dan sonra Kürt sorununu yeni ve belki de çok daha derin bir savaş dalgasıyla “kapatmaya” girişmesi şaşırtıcı olmaz.

İktidarın referandum sürecinde propaganda argümanları bir hayli sınırlı. Toplumu “evet”e ikna etmek için geçmiş icraatlarını, bölünmüş yol ve köprüleri, yüksek binaları, dünya birincisi uzunluğundaki tünelleri gösteren hükümet bu söylemle çok yol alamayacağını kısa süre içinde görecek. Özellikle kararsız kesimler iktidarın bu söylemine “Başkanlık sistemi olmadan da bunca icraat yapabildiyseniz, niye başkanlığa geçmek istiyorsunuz” sorusuyla yanıt veriyor olmalı. Dolayısıyla hükümetin icraatçılık söyleminin ömrü kısa. O yüzden de Nisan ayına yaklaşıldıkça daha keskin bir “kampanya” sürecine girilmesi şaşırtıcı olmaz.

Referandumdan “evet” oyu çıkması yeni iktidar paylaşımına hazırlandığı anlaşılan İslamcı-milliyetçi koalisyon açısından hayati önem taşıyor. O yüzden de iç savaş tehditlerinden (https://www.evrensel.net/haber/308785/referandumda-hayir-cikarsa-ic-savas-cikar) tutun da doludizgin bir anti-Kürt söylem ve eyleme kadar pek çok taktik tekrar tedavüle sokulmaya başlandı bile. Şu açık ki, referandum sonucunu tarafların söylemlerinden ziyade yaşatılması muhtemel olayların seyri belirleyecek.

Üstelik “evet” koalisyonu henüz “araziye” inmiş değil. Önümüzdeki günlerde 1 Kasım’dan beri büyük ölçüde köşeye sıkıştırılmış ve siyaset yapma kabiliyeti elinden alınmış olan kesimlerin referandum dolayısıyla elde ettiği kısmi siyaset alanı, iktidar koalisyonunun radikal birtakım çıkışlarıyla, belki de toplumda yeni bir “kapanmaya” yol açacak provokasyonlarla tekrar kilit altına alınmak istenebilir.

CHP’NİN KADERİ HDP’NİN AKIBETİNE BAĞLI

Aslında gerçekler o kadar ortada ki, insan bazen anlatmaya utanıyor. “Kürde vurup Türkü razı etmek” ezberlenmiş bir yöntem haline geldi. AKP, CHP’yi “HDP’yle işbirliği” iddiaları üzerinden vurmaya çalışırken Kürt karşıtlığını derinleştiriyor. Fakat anti-Kürt siyaseti AKP’den kopyalayan bazı CHP’iler de AKP ile HDP’nin işbirliği içinde olduğu iddiasını dillendiriyor. Tüm bu karalama kampanyası içinde HDP ise yoğunlaştırılmış bir baskıyla baş etmeye, bu ortamda siyaset üretmeye çalışıyor.

Bazı CHP’liler HDP karşıtı söylemi (AKP’yle işbirliği iddiaları) artırdıkça AKP’nin kendisine karşı yürüttüğü propagandayı yarabileceğini zannediyor. Oysa CHP’nin kaderi HDP’nin akıbetine bağlı. HDP siyaset yapamaz noktaya getirilirse sıra CHP’ye gelecek. CHP içindeki bu cenah HDP karşıtlığını körükleyerek partilerini milliyetçi kitlelerin nazarında “temize” çıkaracağını zannederken hem HDP ve Kürt karşıtlığını derinleştiriyor hem de partilerini yalnızlaştırıyor. AKP de tam olarak bunu arzuluyor.

CHP’NİN YAPABİLECEKLERİ

Bir süredir “patlama-çatlama” yaşanmaması, demokratik siyaset yürütenlerin “hayır” kampanyasını OHAL koşullarında kısmen de olsa mümkün kılıyor. Ama son iki yıldır yaşananlara bakıldığında kimse bir sonraki günün sarsıntılı geçmeyeceğinin güvencesini veremiyor. Tam da bu yüzden “hayır” kampanyası yürüten CHP’nin aynı zamanda şiddetsizlik, çatışmasızlık ve barış çağrılarını yüksek sesle ve sistematik olarak dillendirmesi, olası bir “sarsıntıyı” engelleyemese bile deşifre edebilir. Bu da hem siyaset yapma sahasını açık tutmaya yarayabilir hem de –varsa CHP’nin böyle bir derdi– anti-Kürtlük üzerinden oluşan yeni iktidar koalisyonunu dizginleyebilir.

Referandumun sonucu ne olursa olsun Türkiye Nisan ayından sonra çok daha derinleşmiş bir Kürt sorunuyla karşı karşıya kalacak. Anti-Kürtlük üzerinden oluşmuş İslamcı-milliyetçi iktidar koalisyonunun referandumdan başarılı çıkması halinde Nisan’dan sonra Kürt sorununu yeni ve belki de çok daha derin bir savaş dalgasıyla “kapatmaya” girişmesi şaşırtıcı olmaz. Referandumdan “evet” çıkarsa, bu süreçte iktidara destek vermiş olan milliyetçi güçler AKP’yi sadece keskin bir anti-Kürt politikaya değil aynı zamanda CHP’yi de tasfiyeye, tabanını daha fazla baskılamaya “teşvik” edebilir. Fakat referandumdan “hayır” çıkarsa, AKP, milliyetçi-militarist güçlerin daveti olmadan yeni bir savaş dalgası başlatmaya girişme ihtiyacı duyabilir.

‘EVET’ ÇIKARSA AKP İMKÂNSIZI BAŞARMAK ZORUNDA

Anayasa referandumu, sadece AKP açısından değil, ona iktidardan pay alma karşılığında omuz veren milliyetçi-militarist bazı güçler açısından da hayat-memat meselesi. İktidar kazanamazsa onlar da paydan nasiplenemeyecekler.

Fakat hedefledikleri gibi başkanlık sistemine “evet” kararı çıksa bile iktidardan kimin ne kadar pay alacağının hesabına girişilmesi gerekecek. Bu hesaplaşma sanıldığı kadar kolay olmayabilir. İktidar paylaşım sürecinin kendisi koalisyon içinde çatlaklara, ihtilaflara ve hatta tasfiyelere sebep olabilir. Bu tasfiyelerden AKP içinde “sıkı reisçi” olmayanlar da nasibini alacağa benziyor.

AKP içindeki muhtemel tasfiyelerin boyutu, merkez sağda yeni bir güç odağı oluşturacak kadar kapsamlı olacak mı, şimdilik meçhul. Keza referandumdan “evet” çıkması için canhıraş bir çabaya girişen AKP dışı irili (MHP) ufaklı güçlerin de yeni iktidardan ne kadar pay isteyeceği, istediğini elde edemeyenlerin nasıl bir pozisyon alacağı ayrı birer başlık olarak iktidarın önüne gelecek. İktidar paylaşım süreçlerinin yeni ihtilaf ve çatışmaları beraberinde getirmesi istisna değil bermutattır.

Dolayısıyla referandumdan “evet” çıksa da AKP’nin Nisan sonrası yolu bir hayli engebeli olacak. Bir taraftan yanına aldığı milliyetçi-militarist güçlerin gönlünü hoş etmek, bir yandan Kürt sorunuyla uğraşmak bir yandan da mevcut olağanüstü hal rejimini daimi kılmak zorunda. Tabii AKP’nin aynı esnada Suriye’deki gidişatı da kendi lehine çevirmesi, yani Kürtlerin uluslararası güçlerle ilişkisini bitirebilmesi lazım. Yani “evet” çıksa bile AKP’nin çok sayıda imkânsızı başarması gerekecek.

HAYIR’DAN SAVAŞ MI ÇIKAR BARIŞ MI?

Türkiye’nin Kürt meselesini tekrar müzakere yöntemleriyle çözmesinin tek yolu, referandumdan “hayır” çıkmasına bağlı, ki bu durumda bile yeni bir çözüm sürecinin başlaması en azından orta vadede çok zayıf bir ihtimal. Çünkü referandumdan muzaffer çıkamamış bir AKP, tıpkı 7 Haziran sonrası olduğu gibi yeni bir çatışma politikasıyla gücüne güç katmaya yeltenebilir. Fakat bu ihtimal, AKP’nin karşısında güçlü bir barış bloğunun kurulamamış olmasına bağlı. CHP’nin başını çekeceği güçlü bir barış kampanyası, referandumdan “hayır” çıkması ihtimalini artırabileceği gibi referandum sonrası muhtemel bir çatışma riskini de azaltabilir. Böylece iktidardan pay ve anti-Kürt politika karşılığında AKP’ye yanaşmış gruplarla AKP arasında ihtilafların çıkması ve bu İslâmcı-milliyetçi koalisyonun çatlaması söz konusu olabilir. Fakat mevcut siyaset diliyle yürütülecek bir “hayır” kampanyası başarılı çıksa bile bu, Türkiye’yi sıcak bir yazdan, 7 Haziran sonrası çatışma “düzeninden” kurtarmayacağa benziyor. ( http://www.gazeteduvar.com.tr )

Tags: atikKürt sorununun çözümü evette mi hayırda mı?- İrfan Aktan
ShareTweetSend
Previous Post

Almanya: 2016’da göçmenlere günde 10’a yakın saldırı

Next Post

İçinde geçtiğimiz Süreç bağlamında Devrimci ilişki biçimi ve inşa edemediklerimiz !

Next Post

İçinde geçtiğimiz Süreç bağlamında Devrimci ilişki biçimi ve inşa edemediklerimiz !

  • AGEB: Yunanistan Gündemi – Ekim 2024
  • İsviçre’de Gençliğin Durumu?
  • AGEB: Almanya Gündemi Şubat 2024
  • AGEB Siyasi Perspektif Yazısı – Şubat 2024

AGEB PROGRAMI

AGEB PROGRAMI

PROGRAMI OKUMAK VE İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN

DUYURULAR

AGEB Duyuruları

BASAVARAJ VE 27 HALK SAVAŞÇISI ÖLÜMSÜZDÜR!

HİNDİSTAN KOMÜNİST PARTİSİ (MAOİST) GENEL SEKRETERİ BASAVARAJ VE 27 HALK SAVAŞÇISI ÖLÜMSÜZDÜR! Hint gerici-faşist devleti Hindistan’da HKP(Maoist) öncülüğünde sürdürülen devrimci ...

29 Mayıs 2025
Duyurular

“İSTANBUL TKIS BLİNDS PERDE” İŞÇİLERİYLE DAYANIŞMAYI BÜYÜTELİM!

Hollanda merkezli HUNTER DOUGLOS firması 30 Ekim 2024 tarihinden bu yana İstanbul’da bulunan TKIS BLİNDS Perde işçilerinin, başta sendikal hak ...

1 Mart 2025
Duyurular

İSVİÇRE’DE AGEB PANELİNE ÇAĞRI

AGEB Basel'de 16 Mart 2025 tarihinde "Emperyalist Savaşlar, Hapishaneler, Göç ve Şovenizm" konulu Panel gerçekleştirecek. Emperyalist Kapitalizmin dünyada barbarlığını artan boyutta sürdürdüğü, ...

1 Mart 2025
AGEB

AGEB 3. KOLEKTİF TATİL KAMPI’NDA BULUŞALIM!

Avrupa Göçmen Emekçiler Birliği (AGEB) olarak bu yıl 3. Kolektif Tatil Kampımızı 21 Temmuz- 06 Ağustos 2025 tarihleri arasında Yunanistan/Nafplio ...

23 Ocak 2025
AGEB Duyuruları

AGEB ve ADHK Panelleri

Emperyalist savaş kıskacında; Ortadoğu’da gelişmeler ve Türk Devletinin çıkmazı! Emperyalist-kapitalistlerin dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçilere yönelik artan saldırıları ...

4 Aralık 2024
Duyurular

1 Mayıs’ta Alanlara!

1 MAYIS’TA HAKLARIMIZI SAVUNALIM, EMPERYALİST YAĞMAYA KARŞI DURALIM! Uluslararası işçi sınıfının ve emekçilerin birlik, dayanışma ve mücadele günü olan 1 ...

25 Nisan 2024
AGEB Duyuruları

İTİF 28. Kongresine davet

AGEB bileşeni olan İsviçre Türkiyeli İşçiler Federasyonu (İTİF), 28. Kongresini “Derinleş̧en çeliş̧kilere, yoğunlaşan baskı ve saldırılara karşı örgü̈tlenelim, mü̈cadele edelim!” ...

29 Mart 2024
AGEB Duyuruları

AGEB 2. Kolektif Tatil Kampında Buluşalım!

Avrupa Göçmen Emekçiler Birliği (AGEB) olarak bu yıl düzenleyeceğimiz 2. Kolektif Tatil Kampımızı 20 Temmuz- 06 Auğustos 2024 tarihleri arasında, ...

15 Mart 2024
Duyurular

AGEB 5. Yıl Etkinliği

Avrupa Göçmen Emekçiler Birliği ( AGEB ) kuruluşunun 5. yılı nedeniyle 2 Mart Cumartesi günü İsviçre’nin Zürih kentinde kitleye açık ...

14 Şubat 2024
AGEB

Politik Mültecilere Yönelik Artan Saldırılara Son!

Avusturya’da politik mülteciliğe başvuran Özgür Doğan’a altı yıl sonra red ve iade kararı verildi 2014-2017 yılları arasında Rojava’da IŞID barbarlığına ...

13 Eylül 2023

Avrupa Haber Sosyal Medya

AGEB Sosyal Medya

LİNKLER

  • Yeni Demokrasi
  • Partizan
  • Partizan Medya
  • Partizan Arşiv
  • PŞTA
  • İşçi Köylü Kurtuluşu
  • İbrahim Kaypakkaya
  • Yeni Demokrat Gençlik
  • Yeni Demokrat Kadın
  • Umut Yayımcılık
  • Red Herald
  • Dem Volke Dienen
  • ETHA
  • Fırat Haber Ajansı
  • Gazete Patika
  • Avrupa Demokrat
  • Avrupa Postası
  • Kızıl Bayrak
  • İHD
  • Avrupa Sürgünleri

HAKKIMIZDA

avrupahaber11.org web sayfası AGEB – Avrupa Göçmen Emekçiler Birliği Resmi sitesidir.

 

ARŞİV

SON EKLENENLER

İsviçre: BEKSAM’a yönelik yapılan saldırı kınandı

19 Haziran 2025

Emperyalizm destekli Siyonist İsrail’in saldırısına ve savaş kışkırtıcılığına karşı çıkalım!

17 Haziran 2025

Hollanda’da Filistinle kitlesel dayanışma gösterisi!

16 Haziran 2025

FACEBOOK’TA TAKİP EDİN

  • Anasayfa
  • AGEB
  • Avrupa Haberleri
  • Türkiye Haberleri
  • Dünya Haberleri
  • Seçtiklerimiz
  • İletişim

© 2024 Avrupa Haber Merkezi

No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • AGEB
    • AGEB açıklamaları
    • AGEB Duyuruları
    • Mor Kızıl Kolektif
    • PG/MLM
  • Avrupa Haberleri
  • Türkiye Haberleri
  • Avrupa Gündemi
  • Dünya haberleri
  • Seçtiklerimiz
  • İletişim

© 2024 Avrupa Haber Merkezi