MÜNİH |21.01.2017| 15 Nisan 2015 tarihinde Avrupa çapında, Almanya ve Türkiye’nin ortak sürdürdükleri operasyonla göz altına alınan 10 Devrimcinin yargılandığı dava devam ediyor. Kamu oyunda “Münih Komünistler Davası” olarak bilinen ve içinde ATİK yöneticilerinin de yer altığı Devrimcilere yönelik, Almanya ceza yasasının 129. maddesinin b bendinden yargılanan tutsaklara yönelik insanlık onurunu rencide eden, işkencelere yenileri eklenmektedir.
Göz altına alındıkları günden itibaren tek kişilik hücrelerde tutulan, aile görüşlerinde, Avukat görüşlerinde izolasyona tabi tutulan tutsaklara yönelik dönem dönem işkenceye varan uygulamalardan biride 34. duruşmada ortaya çıktı.
Mehmet Yeşilçalı’ya İşkence Yapıldığı Ortaya Çıktı
Duruşmanın sonuna doğru, mahkeme heyetine bir dilekçe vereceğini duyuran Seyit Ali Uğur, çeyrek yüzyıldır arkadaşı olan Mehmet Yeşilçalı’ya 30. duruşmadan sonra cezaevinde işkence yapıldığını belirten bir dilekçe verdi.
Seyit Ali Uğur verdiği dilekçede; “Avukatlarımdan duyduğum bilgiye göre arkadaşım Mehmet Yeşilçalı işkenceye maruz kalmıştır. Zorla çıplak soyularak 24 saat gözetim altında tutularak, iradesi dışında zorla soyundurulmuş, bu esnada yumruklanmış, alması gereken ilaçlar kendisine verilmemiştir.
Bu yapılan zulümdür ve bunun adı işkencedir. Mehmet’e işkence yapanları kınıyorum. Yapılanlar yasalara ve insanlığa karşı suçtur. Burada yargılanan devrimcilere yapılan işkencelerin sorunlusu yargılayanlardır. Mahkeme heyetini yapılan işkenceye tavır almaya çağırıyorum” diyerek, mahkeme heyetini bu konuya tavır almaya çağırdı.
Dr. Büyükavcı’nın Dilekçesine Müdahale Edildi
Ardından söz hakkı alan Dr. Banı Büyükavcı’da konuya ilişkin dilekçe sundu. Büyükavcı konuşmasında; “Sayın başkan 9 Aralık duruşmasında Mehmet Yeşilçalı belirli bir aşamadan sonra rahatsız olduğunu ve duruşmaya ara verilmesini talep etti. Bu talebini mahkeme heyetiniz de kabul etti. Mahkeme savcısı da hemen kontrol 
edilip, gerekli tedavinin yapılmasını söyledi.
edilip, gerekli tedavinin yapılmasını söyledi. Stadelhaim cezaevinin tıbbi tanım olanakları ortada ve tedavi olanakları kısıtlıdır. Bunu bildiği halde savcının tepkisi mahkemenin çabuk bitirilmesine yöneliktir. Sağlık durumumuz savcıyı pek ilgilendirmiyor görüldüğü kadarıyla…” belirlemesinde bulundu. Dilekçesini bitirmeden Mahkeme hakimi D. Büyükavcı’ya müdahale ederek söz hakkını kesti.
Mahkeme hakimi sorunu bildiklerini, bu konuda Yeşilçalı’nın avukatlarının bir dilekçesi olduğu ve görevliler hakkında soruşturma açıldığının açıklamasını yaparak duruşmayı hemen bitirmesini savunma avukatları ve izleyicileri hayretler içinde bıraktı.
ATİK UPOTUDAk temsilcisi yaptığı çağrıda, her Pazartesi ve Cuma günleri Münih eyalet yüksek mahkemesinde görülen duruşmalara katılarak, yapılan insanlık dışı uygulamalara karşı tavır alınması gerektiğini belirtti.
