19 Haziran 2025 - Perşembe
  • HAKKIMIZDA
  • AGEB Açıklamaları
  • AGEB Programı
  • Türkçe
    • العربية
    • 简体中文
    • Nederlands
    • English
    • Français
    • Deutsch
    • Italiano
    • كوردی‎
    • Português
    • Русский
    • Español
    • Türkçe
Avrupa Haber
  • Anasayfa
  • AGEB
    • AGEB açıklamaları
    • AGEB Duyuruları
    • Mor Kızıl Kolektif
    • PG/MLM
  • Avrupa Haberleri
  • Türkiye Haberleri
  • Dünya Haberleri
  • Seçtiklerimiz
  • İletişim
No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • AGEB
    • AGEB açıklamaları
    • AGEB Duyuruları
    • Mor Kızıl Kolektif
    • PG/MLM
  • Avrupa Haberleri
  • Türkiye Haberleri
  • Dünya Haberleri
  • Seçtiklerimiz
  • İletişim
No Result
View All Result
Avrupa Haber
No Result
View All Result

Suriye’de iki oyun kurucu: Rusya ve Kürtler – Dr. Mustafa Peköz

21 Mart 2016
in Genel, Seçtiklerimiz
0
SHARES
Facebook`da PaylaşTwitter`da PaylaşWhatsapp`da Paylaş

Federasyon kararı, Kürt sorununa endeksli bölgesel devletler bakımından yeni ittifakların doğmasına yol açabilir. Bu gelişmelerden en çok etkilenen ve çekinen devlet hiç şüphesiz ki Türkiye’dir. İran da bu sürecin önemli bir halkasını oluşturuyor. İran ile Türkiye aralarında  bölgesel liderlik rekabeti bulunmasına rağmen Kürt sorununda yeniden ittifak kurabilirler. Kürtlerin Suriye’de Federasyon ilan etmeleri bu iki güç için bir ‘tehlike’ olarak görülüyor. İran Dışişleri Bakanı’nın ‘Federasyon’ ilanının hemen sonra Türkiye’ye gelme kararı vermesi, doğrudan süreçle ilgilidir. Bu bakımdan İran’ın Ankara ile Şam arasında diplomatik ilişkilerin kurulmasına aracılık etme eğilimi giderek artıyor

federasyon-suriye-kurt

Suriye’deki politik gelişmelerin sarsıcı etkisi devam ediyor. Atılan her politik ve askeri adım yeni sürprizlere ve gelişmelere yol açıyor. Sıklıkla dile getirdiğim temel nokta şudur; Suriye’deki gelişmeler sadece iç politik denklemi değil esasen bölgesel ilişkileri dizayn edecektir. Mutlak ve tek yönlü bir plandan bahsetmekten çok, gelişmelere bağlı olarak farklı politik kararlar ve stratejiler devreye konulmaya devam edilecek.

Son iki haftada birkaç önemli gelişme yaşandı. Birincisi, Rusya, Suriye’deki askeri güçlerinin bir kısmını çekme kararı aldı. İkincisi, Kürtler Federasyon ilan etti. Üçüncüsü ise Cenevre’de Suriye’de barış görüşmeleri başladı.

Rusya’nın Suriye’deki savaşa doğrudan müdahale etmesiyle sadece savaşın seyri değil esasen politik dengelerin yönü çok önemli oranda değişti. Rusya’nın planlı askeri müdahalesi oldukça sıkışmış ve önemli oranda inisiyatifi kaybetmiş olan Esad ordusunun toparlanmasını sağladı. Halep çevresi başta olmak üzere birçok bölgede radikal İslamcı güçlere karşı askeri üstünlüğünü yeniden ele geçirdi. Rusya ve İran’ın aktif askeri desteğiyle Esad ordusu önümüzdeki süreçte çok daha kapsamlı operasyonlar yapabilecek kapasiteye ulaşmış bulunuyor. Bu durum Esad’ın muhalifler karşısında daha güçlü bir konuma gelmesini sağladı.

Rusya’nın askeri müdahalesi sadece Esad rejimine nefes aldırmakla kalmadı, bölgesel oyuncuların rollerini de önemli oranda değiştirdi. Öncelikli olarak ABD’nin bölgesel başarısızlığını herkese kabul ettirmekle kalmadı, Suriye merkezli Ortadoğu politikaları Rusya’ya endeksli hale gelmeye başladı. Rusya’nın Suriye hamlesi, bütün Ortadoğu’da ve özellikle körfez devletlerinde ciddi bir etki yarattı. Petrol devletleri, Rusya ile ilişkilerine bir çeki düzen vermek zorunda kaldılar.

Rusya’nın Suriye stratejisi çok yönlü bir planlamaya dayanarak ilerliyor. Bu bakımdan Putin’in bölgesel stratejileri ABD ve AB’nin yöneticilerini şaşkına çevirmeye devam ediyor. Obama, Rusya’nın Suriye’de bataklığa saplanacağını bir bakıma ABD’nin Afganistan’da karşılaştığı duruma benzer bir sürecin içine gireceğini açıklarken, tersine Putin, Rusya askeri güçlerinin önemli bir kısmının Suriye’den çekilme talimatı verdiğini açıkladı. Moskova’nın askeri ve politik hamleleri karşısında şaşkınlıklarını gizleyemeyen ABD ve AB, Suriye merkezli bölgesel politikalarda tali küresel oyuncular olmayı kabullenmeye başladılar. Ortaya çıkan tablo şu; Özellikle ABD,  Rusya’nın politik hamlelerini bekleyip ona göre kendi yönünü belirleyerek Moskova’ya uyumlu politikalar oluşturmaya çalışıyor.

Akla gelen soru şu: Rusya, Suriye’de tam bir egemenlik sağlamışken, Esad ordusu çok önemli başarılar elde ederken, barış görüşmelerine resmen başlamışken, Putin’in neden Rus askeri güçlerinin çekilmesi talimatını verdi? Bu sorunun yanıtı önümüzdeki süreçte Rusya’nın Ortadoğu politik stratejisinin ne olacağını ortaya koyacaktır.

Bütün askeri gücüyle Suriye’de kalıcı olması beklenen Rusya, çekilme kararıyla Ortadoğu coğrafyasına önemli bir mesaj verdi: ‘Rusya sorun yaratan değil, sorun çözen bir devlettir. Suriye’ye Şam hükümetinin daveti üzerine geldik ve misyonumuzu tamamlayarak ayrılıyoruz. Bu bakımdan ne işgalciyiz, ne de kalıcıyız. Askeri sorumluluğumuzu önemli oranda tamamladık, esas sorun politik çözüme odaklanmaktır ve bu konuda gerekli duyarlılığı göstereceğiz.’

Bu mesaj, ABD ve AB dışında özellikle Körfez devletleri için önemli bir etki yarattı. Suriye’ye yönelik uygulanmak istenen kara harekâtına dair yapılan hesaplar bütünüyle boşa düştü ve anlamsızlaştı. Bugün hiçbir güç Suriye’ye yönelik kara operasyonundan bahsetme şansına sahip değildir. Rusya’nın attığı askeri ve politik hamleler sadece İran, Suriye ve Irak’ta değil ‘Büyük Ortadoğu’yu kapsayan bütün devletler üzerinde ciddi bir etki yaratacaktır.

Peki, Rusya, gerçekten Suriye’yi bütünüyle terk etti mi? Su soruya olumlu yanıt verilemeyeceği çok açık. Suriye, Rusya açısında Kırım kadar stratejiktir. Tartus’taki deniz üssü ile Hmeymim’deki hava üssü olmadan Rusya’nın Akdeniz havzasında bir güç olması ve Ortadoğu’da etkin olması mümkün değildir. Bu bakımdan Suriye’ye koşullandırılan S-400 stratejik füze sistemleri bölgede kalıcı olacağı gibi çok sayıda savaş uçağını askeri üslerde koşullandırmaya devam edecektir. Putin’in dikkat çektiği en önemli noktalardan biri de Suriye hava sahasını Rusya askeri güçleri tarafından kontrol edilmeye devam edilmesidir. Bu açıklama özellikle Türkiye’ye verilen bir askeri mesajdır. Ayrıca Rusya, Suriye savaşında pasif bir konuma çekilmeyecektir. Askeri operasyonlarının kapsamını daraltarak özellikle El Nusra ve IŞİD’e yönelik hava operasyonlarını sürdürecektir. Rusya’nın askeri stratejisiyle politik yönelimleri birbirine uyumlu ve başarılı bir tarzda ilerliyor. Suriye’deki askeri gücünde bir indirime giden Rusya, Esad ordusunu güçlendirmeye, siyasal çözüme yoğunlaşarak Suriye’deki varlığını ve etkisini hissettirmeye devam edecektir. Bunun bir başka anlamı; Şam’da kurulacak her hangi bir yönetim, Rusya’nın Suriye’deki askeri ve politik varlığını peşinen kabul edecektir. Rusya, muhalif gruplarla doğrudan görüşüp Şam ile anlaşmalarında ciddi bir rol üstlenirken aynı zamanda Suriye’deki geleceğini de garanti altına almış bulunuyor. Bu bakımda Putin’in uygulamaya koyduğu her taktik Rusya’nın askeri ve özellikle politik liderlik gücünü pekiştiriyor.

İkinci önemli girişim Kürtlerden geldi. Başta Kürtler olmak üzere bölgede diğer etnik gruplar ve demokratik sivil toplum örgütlerinin iradesiyle “Rojava ve Kuzey Suriye Demokratik Federal Sistemi” ilan edilmiş olması, Suriye’nin politik geleceği bakımından önemli bir hamle olarak görüldü.

Peki, YPG merkezli bölgesel politik güçlerin böyle bir karar almalarının arka planı nedir. Bugün Suriye’de Esad ordusu dışında sahada en büyük askeri ve politik güç, YPG’nin ağırlıkta olduğu Demokratik Suriye Güçleri ve YPG/YPJ’dir. Radikal İslamcı Hareketlere karşı çok başarılı operasyonlar yapan ve ciddi sonuçlar alarak bölgede istikrarı sağlayan PYD ve YPG/YPJ’nin, mutlak olarak hesaba katılması gereken bir güç olduğu özellikle küresel ve bölgesel aktörler tarafından sık sık dile getiriliyor. Bölgede bütün gücüyle savaşarak önemli askeri ve politik sonuçlar alan Demokratik Suriye Güçleri ve özellikle PYD, Suriye’nin geleceğini belirleyen politik ilişkilerin dışında tutulmak istendi. Sadece askeri bir güç olarak görülmek istenen Kürt politik güçleri, Cenevre’de başlayan barış görüşmelerine davet edilmedi. Nispeten İran’ın özellikle Türkiye ve S. Arabistan’ın baskısı sonucu, ABD ve Rusya’nın geri adım atması nedeniyle Kürtler Cenevre’de temsil edilmediler. Kürtlerin yer almadığı, Cenvre-1 Cenevre -2 gibi Cenevre-3 de esasen başarısız kaldı denebilir. Suriye’de hiçbir toplumsal gücü bulunmayan muhalif denen grupların temsil edilmesi, bunun tersine Kürtlerin Cenevre’de olmaması, esasen Kürtlere yönelik olumsuz algıyı güçlendirmeye başladı.
ABD ve Rusya’nın Kürtlerin daha sonraki aşamalarda sürece dâhil olacağını söylemiş olmaları, politik belirsizliği ortadan kaldırmıyor. Bunun bir başka anlamı, Suriye’nin politik geleceğinin belirlendiği toplantılarda, Suriye’nin bütün demokratik güçlerinin temsil edilmemesi ve buna dair atılan somut bir adımın olmaması nedeniyle Kürtler alternatif kararlara yöneldiler ve kendi geleceğini tayin etmeye kararı aldılar.

Demokratik Suriye Güçlerinin inisiyatifiyle “Rojava ve Kuzey Suriye Demokratik Federal Sistemi” kuruluşunun ilan, hem Suriye’nin iç politik ilişkileri bakımından hem de uluslararası ve bölgesel gerçekler bakımından meşru ve gerçekçidir. Suriye’nin geleceğini belirleyecek olan yeni bir anayasada Kürtlerin politik pozisyonunun netleşmesi zorunlu ve kaçınılmazdır. Bugün atılan adım, bu süreci etkileyecek önemli bir halkadır.

Kürtlerin önderlik ettiği bu sosyo-politik karar, sadece Cenevre görüşmelerini etkilemekle kalmayacak, hem Suriye’nin geleceğini belirlemede önemli bir etki yaracak hem de Türkiye, İran gibi ülkeler bakımından ciddi siyasal sonuçlar doğuracaktır. Bu bakımdan ‘Özerk Federasyon’ ilanı bölgede sarıcısı politik gelişmelere yol açacak stratejik bir karardır.

ABD ve Rusya Dışişleri Bakanlığı sözcülerinin, Suriye’de federasyon eksenli özerk yapılanmalara karşı olduklarını açıklamalarına rağmen, atılan bu adım onların bölgesel politikalarına ters olmadığı gibi stratejik yönelimlerine de esasen uyumludur. Bu bakımdan bölgesel ilişkiler dikkate alınarak yapılan bu açıklamalar ciddi bir baskı gücü oluşturmayacaktır. Tersine ABD Savunma Bakanı’nın, YPG’yi ‘mükemmel savaşçılar olarak desteklemeye devam edeceklerini’ açıklaması, Rusya Dışişleri Bakanlığı sözcüsünün, Suriye’deki bütün güçler kabul ederse ‘özerk bölgelerin kurulabileceğini’ açıklaması, sürecin hangi rotada ilerleyeceği bakımından bize bir fikir veriyor.

Federasyon kararı, Kürt sorununa endeksli bölgesel devletler bakımından yeni ittifakların doğmasına yol açabilir. Bu gelişmelerden en çok etkilenen ve çekinen devlet hiç şüphesiz ki Türkiye’dir. İran da bu sürecin önemli bir halkasını oluşturuyor. İran ile Türkiye aralarında  bölgesel liderlik rekabeti bulunmasına rağmen Kürt sorununda yeniden ittifak kurabilirler. Kürtlerin Suriye’de Federasyon ilan etmeleri bu iki güç için bir ‘tehlike’ olarak görülüyor. İran Dışişleri Bakanı’nın ‘Federasyon’ ilanının hemen sonra Türkiye’ye gelme kararı vermesi, doğrudan süreçle ilgilidir. Bu bakımdan İran’ın Ankara ile Şam arasında diplomatik ilişkilerin kurulmasına aracılık etme eğilimi giderek artıyor.

Bölgede yalnızlaşan, oyun kurucu olmamaktan çıkıp sadece taca giden topları tutmaya çalışan, Kürtlerin politik hamleleri karşısında ciddi bir varlık göstermeyen sadece anlamsız tehditler yapan Ankara, çareyi yeniden Esad ile görüşmekte bulacak gibidir. Kürtlerin Rojava’da ilan ettikleri ‘Federasyon’ Türkiye için tam bir yenilgi olacaktır. Ankara, çaresizlik içinde Kürtlerin sosyo-politik statülerini kabul etmemek koşuyla Şam yönetimiyle aşamalı olarak bir uzlaşmaya gidebilirler. Bu yönelim kesinlikle sürpriz görülmemelidir.

Üçünü gelişme ise Cenevre-3 görüşmeleridir. Bu görüşmeler temsilcilerin politik iradeleriyle başlamadı ve bu perspektifle ilerlemiyor. Bütünüyle uluslararası güçlerin baskısı sonucu devam eden bir süreçtir. Kürtlerin ve diğer demokratik güçlerin temsil edilmemesi, görüşmelerin bütünüyle boşa çıkması anlamına geliyor. İlginçtir hem Esad temsilcileri hem de “muhalifler” Suriye’de Kürtlerin politik statülerine karşı olduklarını açıkladılar. Türkiye’de olduğu gibi Suriye’de de birbirine düşman olan iki güç, Kürtler söz konusu olduğunda tek bir blok gibi hareket edebiliyorlar. Ancak Suriye’de oluşan politik denklem hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını ortaya koyuyor. Bu bakımdan Cenevre’de Kürtlerin de içerisinde yer alacağı yeni bir sürecin adımlarının atılması yüksek bir olasılıktır. Bu bakımdan “Rojava ve Kuzey Suriye Demokratik Federal Sistemi” ilanı, PYD’nin ağırlıkta olduğu ‘Demokratik Suriye Güçleri’nin’ sürece dâhil edilmesine yol açabilecek gibidir.

Rusya küresel bir güç olarak Suriye’de uygulamaya koyduğu başarılı politika ile, ‘Büyük Ortadoğu’nun politik dengelerinde yeniden aktif bir rol üstlenecektir. Suriye’de Kürtlerin ‘Federasyon’ hamlesi, Suriye’nin geleceğini belirlemede son derece önemli bir etki yaratacağı gibi önümüzdeki birkaç yılda etkisi özellikle Türkiye’yi çok ciddi oranda etkileyecektir. Türkiye’nin Arap dünyasıyla olan en önemli sınırı artık kalmayacak, komşuları Kürtler olacak.

Türkiye bu sürece alışmak zorunda, sanırım başka bir alternatifi bulunmuyor.

Tags: Suriye’de iki oyun kurucu: Rusya ve Kürtler – Dr. Mustafa Peköz
ShareTweetSend
Previous Post

Mannheim`da 18 Mart Dünya Politik Tutsaklar gününde bilgilendirme standı

Next Post

Alain Badiou: “Dünyadaki mevcut durum, gerçek bir alternatif yeniden inşaayı zorunlu kılıyor”

Next Post

Alain Badiou: “Dünyadaki mevcut durum, gerçek bir alternatif yeniden inşaayı zorunlu kılıyor”

  • AGEB: Yunanistan Gündemi – Ekim 2024
  • İsviçre’de Gençliğin Durumu?
  • AGEB: Almanya Gündemi Şubat 2024
  • AGEB Siyasi Perspektif Yazısı – Şubat 2024

AGEB PROGRAMI

AGEB PROGRAMI

PROGRAMI OKUMAK VE İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN

DUYURULAR

AGEB Duyuruları

BASAVARAJ VE 27 HALK SAVAŞÇISI ÖLÜMSÜZDÜR!

HİNDİSTAN KOMÜNİST PARTİSİ (MAOİST) GENEL SEKRETERİ BASAVARAJ VE 27 HALK SAVAŞÇISI ÖLÜMSÜZDÜR! Hint gerici-faşist devleti Hindistan’da HKP(Maoist) öncülüğünde sürdürülen devrimci ...

29 Mayıs 2025
Duyurular

“İSTANBUL TKIS BLİNDS PERDE” İŞÇİLERİYLE DAYANIŞMAYI BÜYÜTELİM!

Hollanda merkezli HUNTER DOUGLOS firması 30 Ekim 2024 tarihinden bu yana İstanbul’da bulunan TKIS BLİNDS Perde işçilerinin, başta sendikal hak ...

1 Mart 2025
Duyurular

İSVİÇRE’DE AGEB PANELİNE ÇAĞRI

AGEB Basel'de 16 Mart 2025 tarihinde "Emperyalist Savaşlar, Hapishaneler, Göç ve Şovenizm" konulu Panel gerçekleştirecek. Emperyalist Kapitalizmin dünyada barbarlığını artan boyutta sürdürdüğü, ...

1 Mart 2025
AGEB

AGEB 3. KOLEKTİF TATİL KAMPI’NDA BULUŞALIM!

Avrupa Göçmen Emekçiler Birliği (AGEB) olarak bu yıl 3. Kolektif Tatil Kampımızı 21 Temmuz- 06 Ağustos 2025 tarihleri arasında Yunanistan/Nafplio ...

23 Ocak 2025
AGEB Duyuruları

AGEB ve ADHK Panelleri

Emperyalist savaş kıskacında; Ortadoğu’da gelişmeler ve Türk Devletinin çıkmazı! Emperyalist-kapitalistlerin dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçilere yönelik artan saldırıları ...

4 Aralık 2024
Duyurular

1 Mayıs’ta Alanlara!

1 MAYIS’TA HAKLARIMIZI SAVUNALIM, EMPERYALİST YAĞMAYA KARŞI DURALIM! Uluslararası işçi sınıfının ve emekçilerin birlik, dayanışma ve mücadele günü olan 1 ...

25 Nisan 2024
AGEB Duyuruları

İTİF 28. Kongresine davet

AGEB bileşeni olan İsviçre Türkiyeli İşçiler Federasyonu (İTİF), 28. Kongresini “Derinleş̧en çeliş̧kilere, yoğunlaşan baskı ve saldırılara karşı örgü̈tlenelim, mü̈cadele edelim!” ...

29 Mart 2024
AGEB Duyuruları

AGEB 2. Kolektif Tatil Kampında Buluşalım!

Avrupa Göçmen Emekçiler Birliği (AGEB) olarak bu yıl düzenleyeceğimiz 2. Kolektif Tatil Kampımızı 20 Temmuz- 06 Auğustos 2024 tarihleri arasında, ...

15 Mart 2024
Duyurular

AGEB 5. Yıl Etkinliği

Avrupa Göçmen Emekçiler Birliği ( AGEB ) kuruluşunun 5. yılı nedeniyle 2 Mart Cumartesi günü İsviçre’nin Zürih kentinde kitleye açık ...

14 Şubat 2024
AGEB

Politik Mültecilere Yönelik Artan Saldırılara Son!

Avusturya’da politik mülteciliğe başvuran Özgür Doğan’a altı yıl sonra red ve iade kararı verildi 2014-2017 yılları arasında Rojava’da IŞID barbarlığına ...

13 Eylül 2023

Avrupa Haber Sosyal Medya

AGEB Sosyal Medya

LİNKLER

  • Yeni Demokrasi
  • Partizan
  • Partizan Medya
  • Partizan Arşiv
  • PŞTA
  • İşçi Köylü Kurtuluşu
  • İbrahim Kaypakkaya
  • Yeni Demokrat Gençlik
  • Yeni Demokrat Kadın
  • Umut Yayımcılık
  • Red Herald
  • Dem Volke Dienen
  • ETHA
  • Fırat Haber Ajansı
  • Gazete Patika
  • Avrupa Demokrat
  • Avrupa Postası
  • Kızıl Bayrak
  • İHD
  • Avrupa Sürgünleri

HAKKIMIZDA

avrupahaber11.org web sayfası AGEB – Avrupa Göçmen Emekçiler Birliği Resmi sitesidir.

 

ARŞİV

SON EKLENENLER

İsviçre: BEKSAM’a yönelik yapılan saldırı kınandı

19 Haziran 2025

Emperyalizm destekli Siyonist İsrail’in saldırısına ve savaş kışkırtıcılığına karşı çıkalım!

17 Haziran 2025

Hollanda’da Filistinle kitlesel dayanışma gösterisi!

16 Haziran 2025

FACEBOOK’TA TAKİP EDİN

  • Anasayfa
  • AGEB
  • Avrupa Haberleri
  • Türkiye Haberleri
  • Dünya Haberleri
  • Seçtiklerimiz
  • İletişim

© 2024 Avrupa Haber Merkezi

No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • AGEB
    • AGEB açıklamaları
    • AGEB Duyuruları
    • Mor Kızıl Kolektif
    • PG/MLM
  • Avrupa Haberleri
  • Türkiye Haberleri
  • Avrupa Gündemi
  • Dünya haberleri
  • Seçtiklerimiz
  • İletişim

© 2024 Avrupa Haber Merkezi