İsviçre`de Irkçılar Şimdilik Kaybetti!
Referandumdan %59 HAYIR Çıktı!
İsviçre`de bugün gerçekleşen referandum ile, sunulan konular halk tarafından oylandı.
Referanduma katılımın %62 civarında olduğu açıklandı. Halkoylamasına sunulan dört tema, ulusal çapta oylanırken, kantonlar özgülünde de kimi konular oylamaya sunuldu.
İsviçre genelli oylamaya sunulan maddeler şunlar:
1) Durchsetzungs-İnitiatıve- (Uygulama İnisiyatifi)-SVP
2) İnitiatıve gegen Heiratsstrafe-CVP
3) Zweite Gotthard Röhre (İkinci Gotthard Tüneli Yapım Önerisi)-CVP
4) Nahrungsmittel-Spekülation
Referanduma sunulan maddeler içerisinde, kamuoyunda ciddi tartışmalar ve karşı mücadeleler ile öne çıkan, temel gündem maddelerinden biri olan „Durchsetzuns-İnitiatıve“ idi. Göçmenlerin, en küçük „suç“ diye sıraladıkları olaylarda bile,yargı süreci devre dışı bırakılarak,otomatik olarak sınır-dışı edilmesini öngören bu girişim, kamuoyunda çok ciddi tepkilerle karşılandı. Burjuva sistem partilerinin dahi rahatsızlık duydukları ve karşı çıktıkları bu inisiyatif, 2 milyonu aşkın göçmeni ciddi tehdit edecek tehlikeli bir girişimdi. Özellikle, demokratik-devrimci yerel kurumlar ile demokratik, ilerici göçmen kurumlarının birlikte karşı koydukları bu inisiyatif, yoğun bir karşı mücadele sonucu, kamuoyunda ciddi teşhir edilmiş ve bugün (28.2.2016), halkın %58,9`unun hayır oyu ile ciddi bir başarı ile sonuçlanmıştır.
Uzun yıllardır, ırkçı, gerici sistem partilerinin, göçmenleri hedef alan politikaları eksenli şekillendirilen İsviçre halkının, bugün bu yönlü bir eğilim sergilemesi, oldukça önemlidir. Bu oylamada, SVP ve ırkçılar, oy oranlarında %10 civarında bir gerileme yaşamıştır. Bir anlamda, rüzgarın tersine döndüğü bir süreç yaşanmıştır. Geçici bir durum da olsa önemlidir. Bunun kalıcı bir duruma dönüştürlmesi, elbetteki, yerli-göçmen demokratik-devrimci kurumların çalışmaları ve halkla buluşmalarına bağlıdır.
Irkçıların, bu girişimlerinde yenilgi yaşamaları, onların boş duracakları anlamına gelmez. Farklı gerekçelerle ve farklı girişimlerle yine ortaya çıkacaklardır ve bu durumu tersine çevirmeye çalışacaklardır. Buna karşı hazırlıklı olmak, ve demokratik güçbirliğini büyütecek çalışma ve adımların daha güçlü atılmasına önem vermeliyiz. Bu hamlede yaratılan kazanımla, sonraki hamlelere daha güçlü hazırlıklar yapılmalıdır. Çünkü, büyük bir „zafer“ havasına kendini kaptıranların olduğunu görmekteyiz. Bu bir politik hamle başarısıdır, abartılacak bir „zafer“ olarak bakılamaz.
Federasyonumuz İTİF, YDG ve Yeni Kadın`ın da etkin olarak, hazırlıklı ve yerel kurumlarla birlikte hareket ettiği bu süreçteki çalışması, oldukça verimli ve önemlidir.Federasyonumuzun, yerel kurumlar tarafından ilgiyle izlendiği,önemsendiği bir gerçektir.İsviçreli yerel demokratik kurumların, önümüzdeki dönem çalışmalarında, federasyonumuzla birlikte çalışmalar yürütmek istemesi, demokratik hak ve özgürlükler mücadelesi açısından oldukça olumludur Ancak, Daha da önemli olan nokta; burjuva, gerici ve ırkçı partilerin yarattığı gündemler peşinden sürüklenen bir siyasal çalışmayi aşan, gündem yaratarak siyaset yapan bir tarzın oturtulması, zorunluluk olarak orta yerde durmaktadır.Lozan, Zürich,Cenevre, Neuenburg,vb. kantonlarda %60`ların üzerinde bir olumlu sonuç elde edilmesi, tesadüf değil, yapılan yoğun çalışmanın bir sonucudur.
Referanduma sunulan ve % 50,8 oy oranıyla, kıl payı reddedilen diğer önemli bir madde ise, „İnitiative gegen Heiratsstrafe“ olmustur. Evli çiftlerin daha fazla vergi ödediği İsviçre`de, kimi burjuva parti ve çevreler, bunu manüple ederek kullanmış ve karşı bir inisiyatif geliştirmişlerdir. Sözümona, evlilerin/ailelerin vergi yükünü azaltma yalanıyla gizlenmiş önerinin arkasında, gerici ve ikiyüzlü gerçekler yatmaktaydı. Aile ve evliliği koruma adına, vergileri düşürme teklifini sunarken, aile tanımını ise, resmi evlilik olarak tanımlamaktadır. Aynı evi paylaşan ama nikahlı olmayan çiftleri evli olarak saymamaktadır. Daha önemlisi, iki karşıt cinsin evliliği dışındaki, birliktelik ve evlilikleri, yasal olarak evlilik olarak reddetmekte ve bunun bir yasa maddesi haline getirilmesi hedeflenmekteydi.. Yani, LGBTİ bireyleri yok sayan, ırkçı, dıştalayıcı, nefret-önyargıları yaratacak bir gerici inisiyatiftir. Bu anlamda, bu inisiyatifin, kılpayı da olsa reddedilmesi oldukça önemlidir.
Halkoylamasına sunulan diğer önerilerden, 2. Gotthard tüneli de, sermaye çevrelerine rant sağlaması, doğaya verilen zarar ile düşünüldüğünde red edilmesi gereken bir önerme idi. Eski tünelin restorasyonu ve yeni tünelin yapımının (kimi önemli zorunlu masraf kalemlerinin gizlenmesini gözönünde bulundurarak) kabaca, 2,8 milyar İsviçre Frangı maliyetinde olacak ve bu vergilerle,vb. halkın sırtına yüklenecektir. Ancak bu öneri, yapılan manüple sonucu, İsviçre halkı tarafından %57 oranında bir oyla kabul edilmiştir.
Yine, diğer bir refarandum teması olan „Nahrungsmittel-Spekülation“, ardında yatan nedenler gizlenerek, halkın yönlendirlmesi ile % 59,9 ile kabul edilmiştir. Bu konunun daha iyi değerlendirilmesi, kamuoyuna sunulan kimi aldatıcı ve „kabuledilebilir“ önermelerin ardının eşilmesi ve gerçeklerin açığa çıkarılması gerekmektedir.
AHM-İsviçre