30 Ağustos 1918 günü Bolşevik lider Vladimir Lenin’e suikast yapıldı.
Lenin, Moskova’da bulunan “Orak-Çekiç” adındaki bir fabrikada Ekim Devrimi hakkında konuşma yapmaktaydı. Konuşmasının ardından fabrikadan ayrılıp arabasına binerken Fanya Kaplan tarafından üç kez ateş edilerek vuruldu.
Karşı devrimci rol üstlenen Sosyalist Devrimciler, Ekim Devrimi sırasında Bolşeviklere muhalifti, devrimin önderi Lenin’i devrime ihanetle suçlamaktaydılar.
16 Yaşındayken Kiev’de anarşist bir grubun üyesi olan ve yıllar sonra Sosyalist Devrimci Parti’ye giren Fanya Kaplan, Lenin’in fabrikada konuştuğu 30 Ağustos günü suikastı gerçekleştirmiştir. Olay günü Lenin’e seslenen ve döndüğü sırada ateş eden Kaplan’ın silahından çıkan bir kurşun hedefini bulmazken kurşunlardan ikisi Lenin’i, sol omzundan ve çene-boyun kısmından vurmuştur.
Lenin derhal Kremlin’deki odasına götürülmüştür. Suikast girişiminin örgütlü olmasından şüphelenildiği için tedavi için hastaneye gidilmez ve Lenin Kremlin’e doktorlar çağrılmak suretiyle tedavi altına alınır. Fakat doktorlar hastane ortamı olmaksızın kurşunları çıkartamayacaklarını söyleyerek Lenin’i hastaneye yatırma kararı alırlar. Saldırı sonrasında Lenin ağır yaralanmasına rağmen kurtulur, fakat hiçbir zaman tam olarak iyileşemeyecek ve son dönemlerindeki rahatsızlıkları da bu suikaste bağlı olarak ortaya çıkacaktır.
Saldırgan Fanya Kaplan 3 Eylül 1918 günü kurşuna dizilerek idam edilmiştir.
Rusya’da sovyet yönetimi kuran devlet başkanı Lenin’e bir çok kez suikast düzenlenmişti;
14 Ocak 1918 günü Lenin’in aracına Petrograd’da, bilinmeyen bir kişi tarafından silahlı saldırıda bulunuldu.
Lenin’e ateş edilmeye başlandığında: ” Fritz Platten, Lenin’i başından tutarak yatırdı… Fritz Platten’in eli, Lenin’i korumaya çalışırken sıyırıp geçen bir kurşun yarasıyla kan içinde kalmıştı.”
İsviçreli komünist Fritz Platten, Lenin’i devrim döneminde Almanya üzerinden Rusya’ya getiren kişilerden biriydi.
Lenin 1900’den 1917’ye kadar yurtdışında sürgünde kalmışdı. Bu dönemde sadece bir defa, 1905’te, çarın ölümünden sonra Ruslara siyasi teşkilatlanma hakkı tanındığında gizlice gelmişdi.
Rus Bolşeviklerin etkisini kırmak için kullanabildikleri herkesi kullanan İngilizler, Sol adına hareket ettiğini iddia eden bazı toplulukları da kullandı.
1918’de İngiltere ile Rusya, bir anlaşma yapmak istiyordu.
Rus “Sol Komünistler”, Rusya’nın bir anlaşma imzalamasındansa, bu anlaşmayı yapmaya çalışan sovyet iktidarını feda etmenin daha iyi olduğunu iddia ediyordu. Anlaşmanın imzalanmasına “müthiş” bir kampanyayla karşı çıkan “sol”lar işi 1918 başlarında Brest-Litovsk anlaşmasını baltalamaya yönelik sinsi çabalara girişti.
Brest-Litovsk anlaşması daha sonra kabul edilmedi.
1918 ilkbaharında Lenin, Stalin ve Sverdlov’un tutuklanmaları ve öldürülmeleri için “Sol” Sosyal-Devrimcilerle gizli ittifak yapıldı, Lenin’e karşı komplo düzenlendi.
Bu çabalar, Rus Sovyet iktidarını yıkma çabasına kadar götürüldü.
1918 yılına gelindiğinde Rusya’da hem iç hem de dış savaş vardı.
O zamanlar İngiltere’nin Savaş Bakanı olan Winston Churchill: “Bolşevik velet beşiğinde boğulmalı”, diyordu.
Rusya’da 4 yıl (1918-1921) içinde, 7 milyon Sovyet vatandaşının çatışma, açlık ya da hastalıktan ölümüne ve Sovyet Hükümeti’nin tahminine göre maliyeti 60 milyar dolar’ı geçen tahribata yol açan bir savaş yaşandı.
21 Haziran 1918’de Sovyet Basın İşleri Komiseri Volodirsky, Sosyalist Devrimci bir terörist tarafından katledildi.
4 Temmuz 1918’de 5. Sovyet Kongresi açılışı sırasında “sol” Sosyalist Devrimciler isyan başlattı. Kremlin’i topa tuttular ama isyan bastırıldı.
25 Eylül 1918’de: Sosyalist Devrimciler, Anarşistlerle birleşerek Moskova Komitesi’ne bombalı saldırı düzenledi. 12 kişi (başkan dahil) öldürüldü, 55 kişi yaralandı.
Asıl suikast devlet Başkanı devrimin önderi Lenin’e yapılan suikastti.
30 Ağustos 1918 günü: Sosyalist Devrimci Parti üyesi Fanya Yefimova Kaplan, Moskova’da katıldığı “Orak-Çekiç”adındaki bir fabrikada Ekim Devrimi hakkında konuşma sonrası aracına giden Lenin’e yaklaştı ve adını haykırdı. Cevap vermek için dönen Lenin, suikastçının üç el ateşiyle ağır yaralandı. Kurşunların ikisi omzuna, biri akciğerine isabet etti.
Diğer suikastçıların hastanede beklediğini düşünen Lenin, hastaneye gitmeyi reddettiği için Kremlin’deki odasına götürüldü. Doktorlar kurşunları çıkarmanın çok tehlikeli olduğuna karar verdiler. Lenin’in sağlığı bu olaydan sonra giderek kötüleşti.
1922’de Lenin’in sağlığı, devrim ve savaşın getirdiği gerginlik sonucu oldukça zarar görmüş, suikast girişiminde aldığı yaralar sağlık durumunu daha da kötüye götürmüştü. Kurşun hâlâ boynunda idi ve omuriliğe yakın durduğu için, o günün tıp tekniğiyle çıkarılması mümkün değildi.
26 Mayıs 1922 tarihinde Lenin ilk defa felç geçirerek sağ tarafı kısmen felç kaldı…
