22 Haziran 2025 - Pazar
  • HAKKIMIZDA
  • AGEB Açıklamaları
  • AGEB Programı
  • Türkçe
    • العربية
    • 简体中文
    • Nederlands
    • English
    • Français
    • Deutsch
    • Italiano
    • كوردی‎
    • Português
    • Русский
    • Español
    • Türkçe
Avrupa Haber
  • Anasayfa
  • AGEB
    • AGEB açıklamaları
    • AGEB Duyuruları
    • Mor Kızıl Kolektif
    • PG/MLM
  • Avrupa Haberleri
  • Türkiye Haberleri
  • Dünya Haberleri
  • Seçtiklerimiz
  • İletişim
No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • AGEB
    • AGEB açıklamaları
    • AGEB Duyuruları
    • Mor Kızıl Kolektif
    • PG/MLM
  • Avrupa Haberleri
  • Türkiye Haberleri
  • Dünya Haberleri
  • Seçtiklerimiz
  • İletişim
No Result
View All Result
Avrupa Haber
No Result
View All Result

Ensar Vakfı ve Rıza Zarrab vesilesiyle: Çürüme!

25 Mart 2016
in Genel, Seçtiklerimiz
0
SHARES
Facebook`da PaylaşTwitter`da PaylaşWhatsapp`da Paylaş

1918595_1164197353593304_1869358930264317666_n

Geride bıraktığımız hafta yaşanan bazı gelişmeler TC devletinin gerçekliğine dair önemli veriler sundu. Yaşananlar Türkiye’de faşizm denilen olgunun sadece ezilen bağımlı ulus ve milliyetlere, devrimci ve yurtsever harekete değil; bir bütün halka yönelik saldırı içinde olduğunu ve bu saldırının kapsamının da sadece “terörle mücadele” adı altında yürütülmediğini bir kez daha gösterdi.

R. T. Erdoğan/AKP kliği hiç kuşkusuz ki devlet aygıtını kendi çıkarları doğrultusunda tanzim ve tahkim etmeye çalışmakta ve bunun adımlarını atmaktadır.

TC faşizminin Kürt ulusuna yönelik başlatmış olduğu saldırganlığın başta T. Kürdistanı şehirleri olmak üzere, Kürt ulusuna yönelik tam bir faşist abluka, katliam ve tutuklama furyasına dönüşmesinin yanında; “terörle mücadele” ve “seferberlik” çağrılarıyla oluşturulan ırkçı, şovenist gericiliğin Türkiye halkının özellikle de kendisine Türk ya da Müslüman diyen kesiminde etkili olmaktadır. Bizzat devlet eliyle yukarıdan aşağıya doğru örgütlenen bir faşist gericilikle karşı karşıya olduğumuz açıktır. Devlet bütün olanaklarını kullanarak halkı zehirlemekten kaçınmamakta aksine bundan politik fayda sağlamaktadır.

Faşizmin çürümüş hali o boyuta varmış durumdadır ki, halkın üzerine sadece ırkçılık, şovenizm ve her türden gericiliğin boca edilmesi yetmemekte, çocuk istismarı gibi bir suç dahi aklanıp savunulmaktadır. Nitekim R.T. Erdoğan/AKP kliğine yakın olduğu ve “İslamcı” kimliğiyle bilinen “Ensar Vakfı’nda patlak veren çocuk istismarı vakası üzerine başta Aile Bakanı olmak üzere AKP tam tekmil çocuk tecavüzcülerini savunmaya geçmiştir. Bu konuda kurulması istenen meclis komisyonu önce reddedilmiş sonra gelen tepkiler nedeniyle kabul edilmiştir. Hiç kuşkusuz ki kurulan bu komisyon sorunu çözmeyecektir. Ancak böyle bir meselede dahi iktidar kliğinin takındığı tavır göstermektedir ki faşizm bir hastalık değil; çocuk istismarcılarını bile aklayıp savunabilecek durumda olan, ideolojik bir altyapısı bulunan, tepeden tırnağa örgütlü ve elbette Türk hakim sınıflarının çıkarlarını savunan siyasal bir tercihtir.

T. Erdoğan/AKP kliği eliyle Kemalist faşizmin, İslam aşısıyla, İslamcı-Türkçü faşizme doğru evrilmesi, “yeni Türkiye” naralarıyla propaganda edilirken, eskisiyle yenisiyle Türkiye’de faşizmin halk düşmanı karakteri ve hakim sınıfların çıkarlarını korumak için var olduğu gerçeği değişmemektedir. Bugün çocuk istismarı nedeniyle T Erdoğan/AKP kliğine yönelik eleştiri getiren kimi çevrelerin, yine T. Erdoğan/AKP döneminde benzer istismarların hapishanelerde Kürt çocuklarına yönelik gerçekleştirildiğinde sessiz kaldıkları unutulmamalıdır.  Dolayısıyla mesele sadece T. Erdoğan/AKP ya da İslamcılık değil, Kemalistini de kapsayacak biçimde, Türk hakim sınıflarının devleti ve onun ideolojisi olan faşizmdir.

Bu gerçeklik içinde TC faşizminin bütün amacının “devletin bekası” olduğu kuşku götürmezdir. Varsa yoksa hedef “devletin âli çıkarları”dır. Bütün olanaklar bunun için kullanılmaktadır. Böyle bir durumda ise faşizmin çocuk istismarcılığını aklayıp savunmasından, Kürt ulusuna yönelik katliam saldırılarına, işçi sınıfının en temel ekonomik sendikal taleplerine yönelik saldırılardan, kadın katliamlarına, gençlere ve sokağa inen, haklarını talep eden bütün sınıf ve katmanlara yönelik faşist teröre kadar bir dizi saldırı “anlam” kazanmaktadır.

Böyle olduğu içindir ki bir yandan “barış” isteyen akademisyenler tutuklanmakta, diğer yandan IŞİD’li olan tutuklular tahliye edilmektedir. Böyle olduğu içindir ki bir yandan “milli ve yerli” diyerek her türlü hırsızlık, yolsuzluk, rüşvet ve “alnı secdeye değiyor” diyerek kayırmacılık yapılmakta, diğer yandan ise “ablukalar değil direniş kazanacak” diyen gençler tutuklanmaktadır. Örnekler elbette çoğaltılabilir.

Faşizmin kendi iktidarını devam ettirmek için hemen her aracı ve yöntemi kullandığı bilinmez değildir. Bu konuda aileden okula, kışladan medyaya kadar bir dizi araç başarıyla kullanılmakta ve kendi ideolojisini yeniden ve yeniden üretmektedir. Nitekim bu üretimin son örneğini Belçika’da IŞİD tarafından gerçekleştirilen saldırıları, TC’nin kendi faşist terörünü meşrulaştırma, başta Kürt ulusu olmak üzere, ilerici ve devrimci harekete yönelik saldırganlığına karşı kullanmaya çalışmasında da görmekteyiz. TC devleti, Suriye savaşında bizzat IŞİD’i desteklediği bilinmesine ve dolayısıyla bu katliam sürüsünün insanlığın başına bela olmasında ki katkıları olduğu son derece açık olmasına rağmen, bu saldırıları bile kendi gerici amaçlarına alet etmekte bir an bile geri durmamıştır.

 

Emperyalist gericilik değil halkın direnişi!

TC faşizminin halka yönelik bütün bu saldırganlığına rağmen gerçekte içinin boş ve çürümüş olduğunu bilmek önemlidir. Aslında saldırganlığın bu düzeyde artırılmasının bir nedeni de bu gerçeğin kitlelerin bir kısmı tarafından fark edilmesi olmuştur. Kürt ulusunun mücadelesinin yanında, Gezi İsyanı ve hemen ardından gelen 17-25 Aralık yolsuzluk operasyonları, Kobanê Serhildanı gibi gelişmeler, faşizmin “uykularını kaçırmış” durumdadır. Çünkü faşizm ne kadar azgınca saldırırsa saldırsın, bu saldırganlığa karşı direniş de kendini örgütlemektedir.

Direnişin varlığı sadece Türk hakim sınıflarını değil emperyalistlerinde bazı adımlar atmalarını doğurmuş durumdadır. Bu gelişmelerden birisi 17-25 Aralık yolsuzluk soruşturmasının kilit isimlerinden birisi olan Rıza Zarrab’ın ABD’de tutuklanmasıdır. Yaşanan bu gelişme ve ardından gelişen tepkiler, TC devletinin emperyalizme bağımlı yarı-sömürge yapısını bir kez daha ortaya koyarken; adı geçen kişinin tutuklanmasının ise nereye evrileceğini kestirmek güçtür. Ancak ABD emperyalizminin R. Zarrab’ı kendi çıkarları için kullanacağı ve pazarlık unsuru yapacağı kesindir. Nitekim bunun farkında olan AKP, apar topar mecliste “kişisel verilerin korunması yasası”na ek yapmış, “havuz medyası” ise deyim yerindeyse ne yapacağını şaşırmış durumdadır. ABD tarafından T. Erdoğan/AKP kliğine karşı bir darbe planlandığı yazılıp çizilmekte, halkın faşizme karşı mücadelesinin hedefi saptırılmaya çalışılmaktadır. Böylelikle bir yanda kitlelerin faşist iktidara karşı tepkileri ve mücadelesi, emperyalizmin oyunu olarak gösterilmeye çalışılmakta, diğer yandan ise faşizmin çürümüş yargısıyla örtbas ettiği 17-25 Aralık yolsuzluk davasının ABD yargısı tarafından sonuçlandırılacağı ve böylelikle başta T. Erdoğan olmak üzere gerçek suçluların açığa çıkacağı ve cezalandırılacağı propaganda edilmektedir.

R. Zarrab meselesinde yaşanan durum, iktidarıyla muhalefetiyle Türk hakim sınıf kliklerinin emperyalizme olan bağımlılıklarının, emperyalizmden icazet almalarının somut göstergelerinden biri olmuştur. T. Erdoğan/AKP kliği işledikleri ve “bağımsız” yargı aracılığıyla örtbas ettikleri suçların açığa çıkmaması için, ABD’nin R. T. Erdoğan’a tavır aldığı ve buna karşı durulması gerekçesiyle “anti-emperyalist” kesilmekte; muhalif olan klik ise ABD yargısının Türk yargısı tarafından örtbas edilen suçları açığa çıkarmasını beklemektedir. Böylelikle kendisine iktidar olma olanağı yaratmak istemektedir.

Son açıklanan resmi verilere göre işsizliğin % 10.3’lerde olmasının da gösterdiği gibi -ki bu açıklamanın resmi rakam olduğu göz önüne alınırsa gerçek işsizlik rakamlarının çok yüksek olduğu açıktır-, faşizmin işçi sınıfı ve halka yönelik işsizlik adı altında “ekonomik terör” uygulamaktadır. Benzer şekilde hükümetin taşeron işçilere yönelik kadro açıklamasının gerçekte “sözleşmeli işçi”ye karşılık gelmesi, akademisyenler başta olmak üzere memurlara yönelik “terörle” ilişkilendirilerek işten atmayı kolaylaştıracak vb. düzenlemeler, “terörle mücadele” tanımının genişletilmesi gibi adımlar faşizmin önümüzdeki süreçte hedeflerine dair güçlü verilerdir. Özcesi faşizm çocuk istismarından Kürt ulusuna yönelik faşist saldırganlığa, “ekonomik terör”den ilerici devrimci harekete yönelik katletme ve tutuklama saldırısını içeren bir şekilde topyekûn bir saldırı içindedir. Halk düşmanı yüzü her adımda açığa çıkmakta, çürüme her alana yayılmaktadır.

Şu an iktidarda olan ve her şeyiyle çürümüş olan faşizmi temizleyebilmenin tek yolu devrimdir. Bunun dışında bir yol ve yöntem aramak çürümeyi ortadan kaldırmayı bırakalım, halkın faşizme karşı haklı mücadelesini hedefinden saptırmaya hizmet eder. Ne T. Erdoğan/AKP kliğini devirecek bir askeri darbe, ne ABD emperyalizminin hırsız ve katilleri yargılaması ve ne de başka güçlerden medet ummak çaredir. Çare halkın birleşik devrimci eylemini örgütlemek ve yükseltmektir.

Tags: Ensar Vakfı ve Rıza Zarrab vesilesiyle: Çürüme!
ShareTweetSend
Previous Post

“İtleri Sokağa Salıp, Taşları Bağlamak”- Metin Ayçiçek

Next Post

DDSB’den toplantı çağrısı

Next Post

DDSB’den toplantı çağrısı

  • AGEB: Yunanistan Gündemi – Ekim 2024
  • İsviçre’de Gençliğin Durumu?
  • AGEB: Almanya Gündemi Şubat 2024
  • AGEB Siyasi Perspektif Yazısı – Şubat 2024

AGEB PROGRAMI

AGEB PROGRAMI

PROGRAMI OKUMAK VE İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN

DUYURULAR

AGEB Duyuruları

BASAVARAJ VE 27 HALK SAVAŞÇISI ÖLÜMSÜZDÜR!

HİNDİSTAN KOMÜNİST PARTİSİ (MAOİST) GENEL SEKRETERİ BASAVARAJ VE 27 HALK SAVAŞÇISI ÖLÜMSÜZDÜR! Hint gerici-faşist devleti Hindistan’da HKP(Maoist) öncülüğünde sürdürülen devrimci ...

29 Mayıs 2025
Duyurular

“İSTANBUL TKIS BLİNDS PERDE” İŞÇİLERİYLE DAYANIŞMAYI BÜYÜTELİM!

Hollanda merkezli HUNTER DOUGLOS firması 30 Ekim 2024 tarihinden bu yana İstanbul’da bulunan TKIS BLİNDS Perde işçilerinin, başta sendikal hak ...

1 Mart 2025
Duyurular

İSVİÇRE’DE AGEB PANELİNE ÇAĞRI

AGEB Basel'de 16 Mart 2025 tarihinde "Emperyalist Savaşlar, Hapishaneler, Göç ve Şovenizm" konulu Panel gerçekleştirecek. Emperyalist Kapitalizmin dünyada barbarlığını artan boyutta sürdürdüğü, ...

1 Mart 2025
AGEB

AGEB 3. KOLEKTİF TATİL KAMPI’NDA BULUŞALIM!

Avrupa Göçmen Emekçiler Birliği (AGEB) olarak bu yıl 3. Kolektif Tatil Kampımızı 21 Temmuz- 06 Ağustos 2025 tarihleri arasında Yunanistan/Nafplio ...

23 Ocak 2025
AGEB Duyuruları

AGEB ve ADHK Panelleri

Emperyalist savaş kıskacında; Ortadoğu’da gelişmeler ve Türk Devletinin çıkmazı! Emperyalist-kapitalistlerin dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçilere yönelik artan saldırıları ...

4 Aralık 2024
Duyurular

1 Mayıs’ta Alanlara!

1 MAYIS’TA HAKLARIMIZI SAVUNALIM, EMPERYALİST YAĞMAYA KARŞI DURALIM! Uluslararası işçi sınıfının ve emekçilerin birlik, dayanışma ve mücadele günü olan 1 ...

25 Nisan 2024
AGEB Duyuruları

İTİF 28. Kongresine davet

AGEB bileşeni olan İsviçre Türkiyeli İşçiler Federasyonu (İTİF), 28. Kongresini “Derinleş̧en çeliş̧kilere, yoğunlaşan baskı ve saldırılara karşı örgü̈tlenelim, mü̈cadele edelim!” ...

29 Mart 2024
AGEB Duyuruları

AGEB 2. Kolektif Tatil Kampında Buluşalım!

Avrupa Göçmen Emekçiler Birliği (AGEB) olarak bu yıl düzenleyeceğimiz 2. Kolektif Tatil Kampımızı 20 Temmuz- 06 Auğustos 2024 tarihleri arasında, ...

15 Mart 2024
Duyurular

AGEB 5. Yıl Etkinliği

Avrupa Göçmen Emekçiler Birliği ( AGEB ) kuruluşunun 5. yılı nedeniyle 2 Mart Cumartesi günü İsviçre’nin Zürih kentinde kitleye açık ...

14 Şubat 2024
AGEB

Politik Mültecilere Yönelik Artan Saldırılara Son!

Avusturya’da politik mülteciliğe başvuran Özgür Doğan’a altı yıl sonra red ve iade kararı verildi 2014-2017 yılları arasında Rojava’da IŞID barbarlığına ...

13 Eylül 2023

Avrupa Haber Sosyal Medya

AGEB Sosyal Medya

LİNKLER

  • Yeni Demokrasi
  • Partizan
  • Partizan Medya
  • Partizan Arşiv
  • PŞTA
  • İşçi Köylü Kurtuluşu
  • İbrahim Kaypakkaya
  • Yeni Demokrat Gençlik
  • Yeni Demokrat Kadın
  • Umut Yayımcılık
  • Red Herald
  • Dem Volke Dienen
  • ETHA
  • Fırat Haber Ajansı
  • Gazete Patika
  • Avrupa Demokrat
  • Avrupa Postası
  • Kızıl Bayrak
  • İHD
  • Avrupa Sürgünleri

HAKKIMIZDA

avrupahaber11.org web sayfası AGEB – Avrupa Göçmen Emekçiler Birliği Resmi sitesidir.

 

ARŞİV

SON EKLENENLER

Stuttgart’ta Filistin ve Kürdistan Halklarıyla Devrimci Dayanışma Eylemi: Sokaklar Halklara Özgürlük Sloganlarıyla İnledi!

21 Haziran 2025

20 Haziran Dünya Mülteciler Günü’nde Mücadeleyi Yükseltelim!

20 Haziran 2025

İsviçre: BEKSAM’a yönelik yapılan saldırı kınandı

19 Haziran 2025

FACEBOOK’TA TAKİP EDİN

  • Anasayfa
  • AGEB
  • Avrupa Haberleri
  • Türkiye Haberleri
  • Dünya Haberleri
  • Seçtiklerimiz
  • İletişim

© 2024 Avrupa Haber Merkezi

No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • AGEB
    • AGEB açıklamaları
    • AGEB Duyuruları
    • Mor Kızıl Kolektif
    • PG/MLM
  • Avrupa Haberleri
  • Türkiye Haberleri
  • Avrupa Gündemi
  • Dünya haberleri
  • Seçtiklerimiz
  • İletişim

© 2024 Avrupa Haber Merkezi